Yakınının pansiyonu zarar gören vatandaş, “Ben bu evde duruyordum. Yan tarafta bizim kiracılarımız vardı. Aşağıda da müşterilerimizin kaldığı odalar vardı. Son ana kadar ağabeyim bu işletmede durmuş. Belki elimden bir şey gelir diye. Onlar bu işletmeyi kurarken hiçbir yeşile zarar vermemek için özellikle buna dikkat ettik. Ama yukarıdan gelen yangınla beraber buraları için yapabilecek bir şey yoktu. Bu iki bina prefabrikti. Plastik olduğu için çabuk alev aldı. Ağabeyim bunu görmüş ve söndürebilirim diye düşünmüş ama duman o kadar çok yoğun olunca yapabilecek bir şey olmadığını görünce o da gitmek zorunda kalmış. Alevler buradan aşağı sıçramış. Orada müşterilerimizin iki arabasını yakmış. Arabalar patlayınca diğer ahşap eve sıçramış. Aynı şekilde burada gördüğünüz gibi oraya da kül yağmış. Ardından komşumuzun işletmesindeki mutfak bölümü yanmış. Şemsiyelerimizin ve şezlonglarımızın yarısı yanmış. Yangının bize ağır bir hasar verdiğini söyleyebilirim. Elimizden gelen hiçbir şey yok. Çam ağaçları ile kaplı bir alan burası. Kozalaklar sıcakta yanınca çok ileri gidebiliyorlar. Oralarda da yangın başlayabiliyor. Çam ağacının dışında beklesek, yukarıdan yangın başlasa bizim yapabileceğimiz bir şey yok. Denizden kova ile su taşısak da burayı söndüremezdik. Onun için burada beklemenin bir yararı yoktu” dedi.
Mazı’da işletmecilik yapan 47 yaşındaki Zafer Alkan da, “Yapabilecek herhangi bir şey yoktu. Çok hızlı geldi tepeden. Aşağıdaki çamların yanmasıyla burada insan gücünün yapabileceği bir şey yoktu. Son anda mutfağın üstü çökünce alevler durdu. Öyle müdahale etme şansımız oldu. Yangında restoran, bulaşıkhane, depo ve ofis yandı. 100 kişilik kamelya yandı” dedi.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
