Yargıtay, ödeme güçlüğü çektiğini belirten bir babanın, oğlu için verdiği aylık 19 bin dolar nafakayı 20 bin liraya indiren mahkeme kararını bozarken, sözleşme tarihindeki kurun altında bir miktara hükmedilmesinin doğru olmadığını vurguladı.
Reklam alanı
Buna göre, 2015'te olan oğlu için 10 yıl süreyle aylık 19 bin dolar yardım nafakası ile eğitim hayatı boyunca 80 bin dolar okul masrafı ödemeyi kabul eden kişi, 2018'de dava açarak bu hükümlerin ortadan kaldırılmasını veya uyarlanmasını istedi.
Davacı baba dilekçesinde sözleşmenin ekonomik durumuna göre ağır şartlar içerdiğini, bunları yerine getirmek için borç almak zorunda kaldığını, kirada oturduğunu, emekli maaşıyla geçindiğini belirtti ve nafakayı ödeyemediğini kaydetti.
Yerel mahkeme yargılama sonucunda davayı reddetti. Mahkemenin kararında, uzlaşma tutanağını tarafların avukatları eşliğinde, hür iradeleriyle imzaladıkları, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarında, protokolden sonra önemli bir değişiklik olmadığı aktarıldı.
- İstinaf nafakayı 20 bin lira olarak belirledi
Davacı babanın bu karar üzerine başvurduğu İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi ise yerel mahkemenin hükmünü baba lehine değiştirerek, aylık 19 bin dolar olan nafakayı 20 bin liraya çevirdi.
Kararda, tarafların dava konusu tutarı serbest iradeleriyle belirlediklerine, bununla birlikte bedeli döviz cinsinden tayin ettiklerine dikkat çekildi ve şu tespitlerde bulunuldu:
"Bedellerin ilk tayini üzerinden geçen sürede ülkenin ekonomik koşullarına göre döviz ve Türk lirası endeksinde fahiş, öngörülemeyen ve umulmadık artış yaşandığı gibi bu gelişmeler nedeniyle uzlaşma tutanağı ile edimler arasındaki dengenin davacı aleyhine olumsuz yönde bozulduğunun kabulü gerekmektedir. Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, çocuğun ihtiyaçları, paranın satın alma gücü, uzlaşma tarihinden itibaren geçen sürede değişen kur farkı ve hakkaniyet ilkesi gereğince davacının uzlaşma tutanağı ile belirlenen ödeme yükümlüğünün uyarlanması talebinin kabulüyle davalıya ödenecek nafaka ve okul ücretinin Türk lirasına dönüştürülmesi suretiyle aylık yardım nafakasına hükmedilerek isteğin kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi hatalıdır."
- Karar Yargıtaydan döndü
Bu defa davalı taraf istinaf mahkemesi kararını Yargıtaya taşıdı. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, istinaf mahkemesi kararını bozdu.
Bozma ilamında, yerel ve bölge adliye mahkemelerinin de kabul ettiği gibi dava konusu sözleşmeyi tarafların avukatları eşliğinde hür iradeleriyle imzaladıkları, sözleşmenin şartlarının da yardım nafakasını aşacak özel koşullar içerdiği belirtildi ve şöyle denildi:
"Sözleşmenin imzalandığı tarih ile dava tarihi arasında çok zaman olmaması ve kurda meydana gelecek artışların da olabileceğinin taraflarca öngörülebilir olduğunun kabulü gerekmektedir. O halde sözleşmenin uyarlanması talebinin kabulünde, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, çocuğun ihtiyaçları, paranın satın alma gücü, uzlaşma tarihinden itibaren değişen kur farkı ve hakkaniyet ilkesinin dikkate alınması doğruysa da sözleşmenin yapıldığı tarihteki kur miktarının altında bir miktara hükmedilmesi doğru olmamıştır. Yine bölge adliye mahkemesinin uyarlama gerekçesinde belirlediği miktarı hangi esas ve kriterlere göre hesapladığı konusunda gerekçe belirtmemiş olması da doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir."
Davacı baba dilekçesinde sözleşmenin ekonomik durumuna göre ağır şartlar içerdiğini, bunları yerine getirmek için borç almak zorunda kaldığını, kirada oturduğunu, emekli maaşıyla geçindiğini belirtti ve nafakayı ödeyemediğini kaydetti.
Yerel mahkeme yargılama sonucunda davayı reddetti. Mahkemenin kararında, uzlaşma tutanağını tarafların avukatları eşliğinde, hür iradeleriyle imzaladıkları, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarında, protokolden sonra önemli bir değişiklik olmadığı aktarıldı.
- İstinaf nafakayı 20 bin lira olarak belirledi
Davacı babanın bu karar üzerine başvurduğu İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi ise yerel mahkemenin hükmünü baba lehine değiştirerek, aylık 19 bin dolar olan nafakayı 20 bin liraya çevirdi.
Kararda, tarafların dava konusu tutarı serbest iradeleriyle belirlediklerine, bununla birlikte bedeli döviz cinsinden tayin ettiklerine dikkat çekildi ve şu tespitlerde bulunuldu:
"Bedellerin ilk tayini üzerinden geçen sürede ülkenin ekonomik koşullarına göre döviz ve Türk lirası endeksinde fahiş, öngörülemeyen ve umulmadık artış yaşandığı gibi bu gelişmeler nedeniyle uzlaşma tutanağı ile edimler arasındaki dengenin davacı aleyhine olumsuz yönde bozulduğunun kabulü gerekmektedir. Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, çocuğun ihtiyaçları, paranın satın alma gücü, uzlaşma tarihinden itibaren geçen sürede değişen kur farkı ve hakkaniyet ilkesi gereğince davacının uzlaşma tutanağı ile belirlenen ödeme yükümlüğünün uyarlanması talebinin kabulüyle davalıya ödenecek nafaka ve okul ücretinin Türk lirasına dönüştürülmesi suretiyle aylık yardım nafakasına hükmedilerek isteğin kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi hatalıdır."
- Karar Yargıtaydan döndü
Bu defa davalı taraf istinaf mahkemesi kararını Yargıtaya taşıdı. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, istinaf mahkemesi kararını bozdu.
Bozma ilamında, yerel ve bölge adliye mahkemelerinin de kabul ettiği gibi dava konusu sözleşmeyi tarafların avukatları eşliğinde hür iradeleriyle imzaladıkları, sözleşmenin şartlarının da yardım nafakasını aşacak özel koşullar içerdiği belirtildi ve şöyle denildi:
"Sözleşmenin imzalandığı tarih ile dava tarihi arasında çok zaman olmaması ve kurda meydana gelecek artışların da olabileceğinin taraflarca öngörülebilir olduğunun kabulü gerekmektedir. O halde sözleşmenin uyarlanması talebinin kabulünde, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, çocuğun ihtiyaçları, paranın satın alma gücü, uzlaşma tarihinden itibaren değişen kur farkı ve hakkaniyet ilkesinin dikkate alınması doğruysa da sözleşmenin yapıldığı tarihteki kur miktarının altında bir miktara hükmedilmesi doğru olmamıştır. Yine bölge adliye mahkemesinin uyarlama gerekçesinde belirlediği miktarı hangi esas ve kriterlere göre hesapladığı konusunda gerekçe belirtmemiş olması da doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir."
Kaynak:
Reklam alanı
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
Yasal Uyarı: Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları
Mirajans Medya İletişim Reklam Haber ve Prodüksiyon A.Ş.'ye aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü veya
bir kısmı özel izin alınmadan kullanılamaz.
⚡ BU HABERE EMOJİYLE TEPKİ VER!
👏
3
❤️
0
😊
5
😡
4
👎
3
😂
0
😢
0
😲
1
Toplam 16 tepki
her zaman söylüyorum bu memlekette kadın cinayetleri bitmezzzzzzz
Herkes konuşuyor, ama bu konuda Allah ne diyor? Allah\'ın hükmü nedir diyen tek bir kişi yok. Kuran\'a göre çocuğun velayeti babanındır. Hakim, avukat, çocuk kendisi ve annesi söz sahibi değildir. Tek söz sahibi babadır. Çocuk babanındır. Baba\'ya velayet verilmediği takdirde babanın da çocuğun nafakasını ödeme yükümlülüğü yoktur. Bu kadar basit. Baba kendi rızasıyla çocuğu kadına verebilir. Kendisinin takdir ettiği bir nafakayı da öder, hakimin söz söyleme hakkı yoktur. Burada Babanın belirlediği miktarı kadının kabul etmesi gerekir. Kadın kabul etmezse anlaşamadıklarından baba çocuğu kendisi alır. Kuran bunu emrediyor.
ula bu nedir 20 bin dolara bizim koy 1 ay besnenir bu cocuk ne yiyor
bu adamın yerinde olsam 2 paket sıgaraya bu işi çözecek insanlar var
Ne çocuğumuş arkadaş 19000x14= 266000 TL aylık çüşşşş
Yorum Yap
Hava yolu taşımacılığında gümrük işlemleri dijitalleşiyor
Türk Tarih Kurumunun 100 eserden oluşan "Genel Okuyucu Dizisi Kitapları" tanıtıldı
Bosna Hersek Temsilciler Meclisi Başkanı Denis Zvizdić: Kalbimiz her zaman Türkiye’yle beraber
Mevlana şehrinde "Şebiarus" yoğunluğu devam ediyor
Türkiye Taşkömürü Kurumu 263 yeni personel alacak
Konya'da tuvalette silah bulundu! Devreye polis girdi
Burhanettin Duran'dan Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin 752. Vuslat Yıl Dönümü paylaşımı
Konya'da jandarma ekipleri 586 adet tabanca namlusu ele geçirdi
Konya'da uyuşturucu operasyonu! 4 kişi yakalandı
Huzurevinde eldivenli dayak! Bakanlık inceleme başlattı
Sır ölümde miras iddiası! Güllü'nün banka hesapları inceleniyor
Bakan Yerlikaya, AFAD'ın kuruluşunun 16. yılını kutladı
Haber Ara