ANKARA (AA) - Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, 20. Milli Eğitim Şurası'nda 128 karar alındığını, bunlardan yaklaşık 60'ının realize edildiğini söyledi.
Bakan Özer, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Özer, "Son PISA raporunda Türkiye ile ilgili iyileşme sonuçları vardı. PISA bu yıl yapıldı mı? Rapor ne zaman açıklanacak? Sonuçlarla ilgili beklenti ve öngörünüz nedir?" sorusu üzerine, okullaşma oranlarının artırılması, engellerin ortadan kaldırılmasının bazen "sadece bina yaptınız ama eğitimin kalitesi iyi değil" tartışmalarını gündeme getirdiğini ifade ederek, "Bakanlık olarak desek ki, 'eğitimin kalitesi iyi.' Bir veri sunmanız lazım. İşte PISA ve TIMSS bu anlamda çok kritik işler görüyor." dedi.
PISA'nın OECD ülkeleri arasında 15 yaş anadil Türkçe ve matematik okuryazarlığını ölçtüğünü anımsatan Özer, şöyle devam etti:
"15, OECD ülkelerinde zorunlu eğitim yaşı. İşgücü piyasasına ve ileri eğitime geçmeden önce becerilerini ölçüyor okuryazarlığın. Müfredata çok bağlı değil o PISA araştırmaları. TIMSS ise 4 ve 8. sınıfta matematik ve fen okuryazarlığını ölçüyor. O daha çok müfredata bağlı."
Uluslararası ölçme değerlendirme sınavlarının 3 ve 4 yıllık döngülerle yapıldığını anımsatan Özer, PISA ve TIMSS sonuçlarında Türkiye'nin puanlarını sürekli artırdığını söyledi.
Son PISA sonuçlarında 15 yaşta öğrenci sayısı en fazla artan ülke olmasına rağmen matematik ve fen okuryazarlığında da puanını en fazla artıran birinci ülkenin Türkiye olduğuna işaret eden Özer, "Türkiye bu süreçleri yönetirken bu yatırımları yaparken öğrenci sayısını artırırken aslında eğitimin kalitesini de artırmış bu çok önemli." değerlendirmesini yaptı.
PISA sonuçlarının ne zaman açıklanacağına ilişkin soru üzerine Özer, sonuçların çok fazla rapor hazırlanması nedeniyle bir yıl sonra açıklandığını belirterek, "2023 Aralık ayında. Ben inanıyorum ki çok daha iyi noktalara gelecek. Artık eğitimde Türkiye başarı hikayeleriyle gündeme gelen bir ülke." diye konuştu.
Türk eğitim sisteminin çok büyük bir sistem olduğuna dikkati çeken Özer, "Bu kadar devasa sistemin içerisinde mutlaka problemler olacak, olmaması en büyük dileğimizdir, olmaması için çalışıyoruz. Bu şu anlama gelmiyor, tüm sistem bu problemden muzdarip, öyle bir şey yok." dedi.
Özel eğitim öğrencilerine yönelik kurulan sistemin Kıta Avrupası'ndaki ülkelerden çok daha iyi olduğunun altını çizen Özer, "Özel eğitim gereksinimi olan engelli kardeşlerimizin eğitime erişimiyle ilgili bu kadar kapsamlı iş yapan başka ülke yok, çok fazla yok. Okullarda kaynaştırma, bütünleştirme eğitimleri, özel eğitim anaokulları, özel eğitim uygulama okulları, özel eğitim meslek okulları, süren ve kronik hastalığı varsa evinde eğitim, evine öğretmen gönderiyor hastanedeyse hastanede eğitim. Gerçekten sosyal bir devlet. Uluslararası araştırma raporlarında öğrenci başarıları araştırmalarında bu çok net bir şekilde ortaya konuyor. Başarılardan mutlu olmamız lazım." değerlendirmesinde bulundu.
81 ilde kurulan ölçme ve değerlendirme merkezleri ile ilgili yeni hazırlıkların sorulması üzerine Bakan Özer, bu merkezlerin çok kritik öneme sahip olduğunu ifade etti.
- Ölçme değerlendirme merkezleri
Ölçme ve değerlendirmenin eğitimde en kritik enstrümanlardan biri olduğuna işaret eden Özer, bunun için 81 ilde kurdukları ölçme değerlendirme merkezlerinin eğitim sisteminin iyileştirilmesiyle ilgili ulusal ölçekli çalışmalar, PISA ve TIMSS gibi taramalar yaptığını anlattı.
Ölçme değerlendirmeleri kullanarak her yıl eğitim sisteminde geri besleme almak istediklerini belirten Özer, bu merkezlerin aynı zamanda uluslararası araştırmaların koordinasyonunu da yaptığını aktardı.
Öğrencilere dağıttıkları 36 milyon yardımcı kaynağın hazırlanmasında da bu merkezlerin katkı verdiğini ifade eden Özer, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Cumhurbaşkanımız açıkladı, 12 milyon yardımcı kaynak LGS, YKS ile ilgili öğrencilere ücretsiz olarak verdik. Her öğrenciye 6, 7 tane 8. ve 12. sınıf öğrencilerine kaynak gitti. O kadar güzel kaynaklar ki gerçekten piyasayı domine etti. Mesela çoğu özel öğretim kurumu bu kaynakları öğrencilerine vermiş. Yılın sonuna kadar 100 milyon kaynak dağıtacağız. Bu ölçme değerlendirme merkezlerinde hazırlıyoruz. Bu sene ilk defa bir değişiklik yapacağız, 2022-2023 eğitim öğretim yılı başladığı zaman öğrencilerin masasına sadece ders kitapları ücretsiz olarak konulmayacak. O yıl vereceğimiz ana kaynaklar, yardımcı kaynakların tamamı ücretsiz olarak masalarında olacak. Bunlara ilave olarak 2022-2023 eğitim öğretim yılında ilave yardımcı kaynaklar da göndereceğiz. Ama artık velilerimizin gündeminden yardım kaynak konusunu çıkarmış, velilerin üzerinden bir külfeti daha kaldırmış oluyoruz. Sonraki dönemde de bu ders kitaplarıyla yardımcı kaynakları bütünleştirmeyi hedefliyoruz. Yani iç içe geçirmeyi, tek bir kitap tek bir kaynak vermeyi. Hedefimiz, varmak istediğimiz nokta orası."
- "Bu hafta içerisinde ikinci raporumuzu paylaşacağız"
Bakan Özer, 20. Milli Eğitim Şurasına ilişkin soru üzerine şunları söyledi:
"Şura çok kritik bakanlık için. Şura kararları tavsiye niteliğindedir, zorunluluğu yoktur. İlk raporu mart ayında paylaştık, bu hafta içerisinde de ikinci raporumuzu paylaşacağız. Yaklaşık 128 karar alındı. Bazıları oy birliğiyle, bazıları oy çokluğuyla hemen hemen yaklaşık 60 civarındaki alınan kararların realize edildiğini görüyoruz, kısa süre içerisinde. Tabii statik bir şey değil yani şura kararlarının dışına çıkmıyoruz mutlaka yeni açılımlar yaz okulları gündemde yoktu yeni bir uygulama, matematik, yabancı dil seferberliği yeni bir uygulama."
(Bitti)
Kaynak: