ANKARA (AA) - Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Muharrem Kılıç, son 10 yılda işkence yasağına ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının düşüş eğiliminde olduğunu belirterek, bunun Türkiye'nin ceza adalet sistemi açısından önemli gelişme olduğunu bildirdi.
TİHEK tarafından, Anayasa Mahkemesi ev sahipliğinde İnsan Hakları ve Ceza Adalet Sistemi Açısından Ceza İnfaz Kurumlarının İzlenmesi Sempozyumu düzenlendi. Sempozyuma Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, TİHEK Başkanı Muharrem Kılıç ve yargı mensupları katıldı.
Programda konuşan Kılıç, modern ceza adalet sistemine gelen süreçten bahsettiği konuşmasında, 18'inci yüzyılın bu sisteme gelişte temellerin atıldığı bir dönem olduğuna işaret etti.
Türkiye özelinde bakıldığında cezalandırma süreçlerinde "işkenceye sıfır tolerans" çerçevesinde önemli adımlar atıldığını kaydeden Kılıç, 2013'te 6459 sayılı kanunla insan hakları ve ifade özgürlüğü bağlamında bazı kanunlarda değişiklik yapıldığını anımsattı. Kılıç, bununla işkence suçu için zamanaşımı olmamasının düzenlendiğini ifade etti.
Türkiye'nin ulusal ölçekte işkenceyi sıfıra indirme politikasının etkilerinin Avrupa İnsan hakları Mahkemesi kararlarında da ortaya çıktığını aktaran Kılıç, şöyle devam etti:
"Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarında da Türkiye'nin ulusal ölçekteki işkenceyi sıfıra indirme politikasının etkilerinin tarihi süreç içerisinde, geçtiğimiz yakın süreç içerisinde ortaya çıkmış olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle son 10 yılda bir düşüş eğilimi, 2010 yılında işkence yasağına ilişkin 3 ihlal yasağı bulunmakla birlikte 2016-2020 yılları arasında hiçbir ihlal kararı verilmemiş olması ülkemiz ceza adalet sistemi açısından önemli, kayda değer bir gelişme olarak kayıt altına alınması gerekir."
Kılıç, kötü muamele yasağına ilişkin ise 2019'da 12 ihlal kararının söz konusuyken 2020'de sadece 2 ihlal kararının bulunduğunu, İnsan Hakları Eylem Planı'nda da buna ilişkin önemli güvencelerin yer aldığını dile getirdi.
Uluslararası Af Örgütü'nün küresel raporunda dünyanın çeşitli yerlerindeki ceza infaz kurumlarında iç karartıcı tablonun bulunduğuna işaret eden Kılıç, "2021'de yayımlamış oldukları raporlarında küresel ölçekte infaz kurumlarının koşullarının ne yazık ki insan onuruna yaraşır biçimde olmadığına dair tespiti sizlerle paylaşmak istiyorum." dedi.
İşkencenin ve kötü muamelenin önlenmesi konusunda TİHEK'in başvurular aldığını belirten Kılıç, "2018 yılında 598 adet, 2019 yılında 965 adet, 2020 yılında 679 ve 2021 yılında 529 başvurunun kurumumuza yapıldığını ifade edeyim. Başvurular kapsamında özellikle alınan kararlar, İnsan Hakları Eylem Planı çerçevesinde kişisel verilerin gizlenmesi suretiyle kamuoyunun dikkatine sunulduğunu, web sayfamızdan açıklandığını ifade edeyim." diye konuştu.
TİHEK'in ceza ve infaz kurumlarına haberli ve habersiz yaptığı ziyaretlerden bahseden Kılıç, ortaya konulan gözlem ve tavsiyelerin takibini yaptıklarını kaydetti. Cezaevleri izlemelerinde kötü muamelenin azaltılması, işkencenin önlenmesi noktasında cezaevi personeline yönelik eğitim düzeyinin yüksek olmasının olası hak ihlallerinin önlenmesinde önemli bir güvence yarattığını bildirdi.
Kaynak: