AYDIN (AA) - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, terör örgütüyle illiyetinin herkesin bildiği bir siyasi partiye meşruiyet atfetmenin ülkenin terörle mücadelesine ve verilen şehitlere de ihanet etmek olduğunu söyledi.
Soylu, Didim Polis Moral Eğitim Merkezi'nde Toplumsal Olayları Müzakere Kursu açılış programında yaptığı konuşmada, Türkiye'de eylem yapanların amaçlarının eleman devşirmek, illegal alanlarını güçlendirmek, kamu düzeninin bozulmasının yanı sıra demokrasi ve özgürlük alanını istismar etmek olduğunu belirtti. Bu kişilerin çatışma ortamı oluşturmaya çalıştığını ifade eden Soylu, şöyle konuştu:
"Bunların arkasındaki tahrip gücünde uluslararası sistem mutlaka vardır, para, medya gücü, sözde bilimsel altyapı vardır ve işin esası siyasi illiyet muhakkak vardır. Siyasal alanı istismar etmek temel görevleridir. Aynen PKK'nın siyaset alanını bir siyasi parti üzerinden kullanmak istediği gibi birilerini söylediği gibi PKK'nın kullandığı bir siyasi parti onların söylemiyle meşru olmaz. Demokrasiye millete ihanet olur. Laf söylemekle meşruiyet oluşmaz. Terör örgütüyle illiyetini herkesin bildiği bir siyasi partiye de meşruiyet affetmek bu ülkenin terörle mücadelesine de verdiğimiz şehitlere de ihanet etmek demektir."
Soylu, 2015'te Türkiye'de toplam 48 bin 909 eylem ve etkinlik düzenlendiğini bunların 1560'ına müdahale edildiğini, o zamanki müdahale oranının yüzde 3,2 olduğunu aktararak şunları söyledi:
"2021 yılı için bu oran binde 7'dir. Yani yüzde 0,7. Yılbaşından bugüne kadar toplam 29 bin 396 eylemden 196'sına müdahale edilmiş. Geçen yılın tamamında da 33 bin 609 eylem gerçekleşmişti, bunların 265'ine müdahale edildi, müdahale oranımız da yüzde 0,8'di. Bu eylemlerin içinde, kanuna aykırı eylemlerde de bir azalma var: 2015-2020 kıyaslaması yaparsak toplam eylem sayısındaki azalış yüzde 31, kanuna aykırı eylem sayısı yüzde 89 azalmış, 4 bin 265'ten 461'e gerilemiş. Adli idari işlem yapılan şahıs sayısı da aynı periyotta 11 bin 330'dan 2 bin 640'a gerilemiş. Diğer başlıklarda da aynı periyottaki azalışlar yaklaşık olarak aynı şekildedir. Yaralanan güvenlik görevlisi sayısı 437'den 44'e, yaralanan sivil sayısı 127'den 3'e gerilemiştir."
Son dönemde TOMA'ların orman yangınlarına kadar fazla görülmediğini, toplumsal olaylarda fazla gaz fişeği de atılmadığını dile getiren Soylu, "Bu terör örgütlerinin, meşru olmayan yapıların sızmasını engellemeyi kendimize temel prensip olarak belirledik. Bunun için de eylemlerdeki meşru yapılarla meşru olmayan yapıları ayırdık. Yani bir veya birkaç milletvekili veya sendika, izin alınmış bir yürüyüş etkinliği yapacağı zaman bunların arkasına marjinal grupların takılmasını, ortamı provoke etmesini engelledik. Yasal iznini almış olanlar, normal eylemlerini gerçekleştirdiler." dedi.
Soylu, 2016'dan bu yana toplumsal olaylarda görev alan veya alacak 89 bin 993 personele 30 farklı konuda eğitim verildiğine, 561 olan müzakereci sayısını 788'e yükselteceklerine işaret etti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Ankara'dan İstanbul'a yaptığı yürüyüşte devletin devlet olduğunu fark ettiğini belirten Soylu, şöyle konuştu:
"Oradaki insanların nasıl korunacağını, dışarıdan gelen saldırıların, istihbarat ve fiziki anlayışla nasıl bertaraf edileceğinin, nezaketin sabrın farkına vardı, defalarca teşekkür etti. Türkiye'de her toplumsal olayda bizim arkadaşlarımız böyle davranır. Onları tahrik etmeye çalışsalar da... Bazı yerlerde olur, muhalefet partisinden milletvekilleri beni arar, şurada açıklama yapacaklar. Ben de arkadaşlarımızı ararım. Tolerans gösterirler, açıklamayı yaparlar. Açıklama yapılır, diyelim ki 500 kişi var. 450'si dağılır, 50 marjinal kalır. O 50 kişi illaki oradaki polislere saldıracaktır, hakaret edecektir. Aradıkları tek kare fotoğraftır. Ertesi gün Birgün, Cumhuriyet gazetesinde, bilmem ne sitesinde bir kare fotoğraf arzusudur. Bu ülkeye yazık ediyorsunuz. Bir kare fotoğraf için demokrasiyi istismar ediyorsunuz, size verilen hakka ihanet ediyorsunuz, Türkiye'yi karalamak istiyorsunuz. Bu bir kare fotoğrafı sadece içeriye servis etmiyorlar, sahiplerine servis ediyorlar. Onarı uluslararası mecrada bazı sözde sivil toplum kuruluşu ve vakıflar üzerinden destekleyenlere servis ediyorlar."
Toplumsal olaylara özellikle Batı'da çok sert müdahaleler yapıldığına dikkati çeken Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Zaman zaman da aslı olmayan bazı iddialarla bu alanın istismar edildiğine şahit oluyoruz. Tüm bunları düzenlemek için, bildiğiniz gibi kolluk gözetim komisyonunu kurduk ve buraya gelen tüm iddiaları, dosyaları titizlikle inceliyoruz. 20 Eylül 2019'da faaliyete başladık. Halen 2 bin 625 personelle bu çalışma devam etmektedir. Şu ana kadar toplam 83 bin 390 ihbar ve şikayet başvurusu ile 1128 memnuniyet bildirimi aldık. Bu 83 bin ihbar ve şikayet dosyasından 54 bin 97'sinin işlemi tamamlanmış, 29 bin 293 dosyanın ise süreci devam etmektedir. Süreci devam eden bu dosyalardan 2 bin 258 dosyaya disiplin soruşturması onayı 2 bin 127 dosyaya araştırma onayı verilmiş. 1040 dosyaya da müfettiş veya soruşturmacı görevlendirilmiştir."
- "15 Temmuz'da bu millete işkence yapılmıştır"
Soylu, temel sorumluluklarının özgürlük ve demokrasi alanlarını korumak olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:
"Güvenlik, bu alanın güvenliğidir. Çünkü millet bu alanın içindedir. Bu milletin ifade özgürlüğü, iradesini kullanma özgürlüğü, huzur içinde yaşama özgürlüğü, bizim sorumluluğumuzdadır ve hiçbir grubun, yapının burayı taciz etmesine müsaade edemeyiz. Geçen bir eylem yaşandı bir ilimizde. Bağırtı egzozları varmış, biz bunlara ceza kesiyormuşuz. Herhalde yanlış yapıyoruz. Gecenin saat 1'inde bağırtarak gezecek, biz de aval aval bakacağız. Özgürlükler de kural içindedir. Başkalarının özgürlüğünü hayatını kısıtlamamak üzerindedir. Temel bir rehberimiz var, o da hukuktur. Hukuk dışında hiçbir işimiz yoktur ve olmayacaktır. Son dönemlerde bir karar daha çıktı. Neymiş 15 Temmuz'da işkence yapılmış. Bu kararı verenlere söylüyorum, 15 Temmuz'da bu millete işkence yapılmıştır. Bu kararın altına imza atanlara tekrar hatırlatıyorum 15 Temmuz'da bu millete işkence yapılmıştır. Nereden okuduğunuzu, nasıl yorumladığınızı biliyor değilim ama benim onlara ufak tavsiyem var, Batı'yı tapınak haline getirmeyin, yanılırsınız. Oraya öykünmeyin, yanılırsınız. Bu söylediğimin ne anlama geldiğini iyi takip edenler iyi bilirler."
(Bitti)
Kaynak: