ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bizim inancımızda ve kültürümüzde kadın, kocasının veya babasının malı değil, onlarla aynı haklara sahip insandır. Hele hele kadına sırf cinsiyetinden dolayı eziyet etmenin, kötü davranmanın, haksızlığa maruz bırakmanın hiçbir izahı olamaz." dedi.
Erdoğan, partisinin Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen Kadın Kolları 6. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Türkiye'yle ve Türk milletiyle olan hesaplaşmalarına kadınları alet edenlerin gerçek yüzlerini ortaya çıkaracaklarını söyledi.
Kadına yönelik şiddete asla müsaade edilmeyeceğini vurgulayan Erdoğan, kadın haklarını; Allah'ın emri, Türk kültürünün mirası ve insanlığın gereği olduğu için savunduklarını belirtti.
"Rabbimiz erkeklerin kadınların üzerinde olduğu gibi kadınların da erkekler üzerinde hakları olduğunu buyuruyor." ifadesini kullanan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Medeniyet tarihimiz, kadını geri plana atan değil, tam tersine kollayan bir hakikatin ifadesidir. Aksi yöndeki her türlü iddia da misal de iftira da kötü niyet ürünüdür. Bizim inancımızda ve kültürümüzde kadın, kocasının veya babasının malı değil, onlarla aynı haklara sahip insandır. Hele hele kadına sırf cinsiyetinden dolayı eziyet etmenin, kötü davranmanın, haksızlığa maruz bırakmanın hiçbir izahı olamaz."
- "Kötülere meydan okuyacağız"
Samsun'da olduğu gibi zaman zaman rastlanan olumsuzlukların, kadim değerlerden uzaklaşıldığını gösterdiğini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu tehdide karşı mücadelemize, kadını metalaştıran zihniyeti, toplum bünyemizden söküp atarak başlamamız gerekiyor. Kadını anne olmaktan, kardeş olmaktan, eş olmaktan, evlat olmaktan, velhasıl insan olmaktan çıkartıp köksüz ve ruhsuz bir birey sıfatıyla karşımıza dikmeye kalkanların oyununa AK Parti olarak biz asla gelmeyeceğiz. Aynı şekilde kişilik bozukluklarının ürünü olan saldırganlıkları, hatta cinayetleri; töre ve benzeri bahanelerle inancımıza, kültürümüze yıkmaya çalışanlara da fırsat vermeyeceğiz. Aradığımız hak, adalet, vicdan, ahlak, eşitlik ikliminin başka yerlerde değil, kendi medeniyetimizde, kendi içimizde olduğunu unutmadan, tüm insanlığa örnek olacak bir duruşla kötülere meydan okuyacağız."
AK Parti iktidarı döneminde yaptıkları çalışmalarla kadının hak ve hukukunun korunması hususunda çok büyük mesafe kat edilmesini sağladıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Anayasamızdan kanunlarımıza, kurumsal kapasiteden uygulamaya kadar her alanda tarihi dönüşümler gerçekleştirdik." dedi.
Yanlışları bir anda düzeltmenin, eksikleri bir anda tamamlamanın mümkün olmadığını söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ama akıl ve vicdan sahibi herkes, ülkemizde kadınların her alandaki statülerinin geçmişte hiç olmadığı kadar iyi bir yerde bulunduğunu inkar edemez. Adına aile dediğimiz mukaddes ocak, nesli muhafaza eden, inancı yaşatan, kültürü aktaran vasıflarıyla ortak geleceğimizin teminatıdır. Ailenin çözüldüğü yerde toplumu ayakta tutmak da mümkün olmaz. Toplum ayakta duramazsa geride ne devlet, ne millet, ne medeniyet kalır. Tarih, kendi medeniyet gayelerinin dışarısına çıktıkları için inançları ve kültürleri başta olmak üzere tüm benliklerini kaybeden toplumların hikayeleriyle doludur. Milletimizi de bu ibretlik hikayeler zincirine dahil etme hesapları yapanları hüsrana uğratmak, boynumuzun borcudur. Yaşadığımız her afet, her kriz, her fevkalade hadise bize güçlü aile yapısının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösteriyor."
- "Hoyratça davranmaya meyilli nesiller yetişir"
"Şayet iyi ve kötü günümüzde her zaman yanımızda olacağını bildiğimiz bir ailemiz varsa hayata daha güvenle bakabiliriz. Yaklaşık bir yıldır dünyayla birlikte ülkemizi de etkileyen salgın döneminde bu gerçeği bir kez daha hep birlikte yaşadık." diyen Erdoğan, AK Parti Kadın Kolları'nda vazife üstlenen kadınların da kendi ailelerinin yanı sıra çevrelerindeki herkesin yardımına koşmak için nasıl canla başla çalıştıklarını yakından bildiğini ifade etti.
Yeni dönemde önceliklerinden birinin de aile müessesesini güçlendirmek olacağını vurgulayan Erdoğan, "Allah, ailenin temeli olan kadının ve erkeğin birlikteliğini, sevgi ve merhamet üzerine kurmuştur. Evlilik yoluyla kurulan aile müessesinde yer alan eşler, çocuklar ve büyükler birbirlerinin hem zenginliği hem emanetidir." dedi.
Erdoğan, "Bu yolda esas olan birbirini tüketmek, harcamak, israf etmek, yormak, üzmek, kırmak değil, yaratanın emrine uygun şekilde sevgi ve merhamet üzerine beraberce yol yürümektir. Sevginin ve merhametin olmadığı yerde, ancak bencilliğe, hataları hep karşıdakine yüklemeye, sürekli suçlamaya, hoyratça davranmaya meyilli nesiller yetişir." diye konuştu.
- "Asıl görev bilhassa siz kadınlara düşüyor"
Madden ve manen sağlıklı fertlerden oluşan, insan olarak sorumluluklarının, kul olarak görevlerinin bilincinde, güçlü ve özgün kişilikli, doğrunun ve yanlışın farkında nesiller yetiştirmek istediklerini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Aile içi iletişim ne kadar güçlü olursa özlediğimiz nesilleri yetiştirme imkanımız o derece artacaktır. Devlet bu konuda üzerine düşenleri mutlaka yerine getirecektir. Getirmeye de gayret ediyor. Ama asıl görev bizlere bilhassa da siz kadınlara düşüyor. Çünkü kadın en başta annedir ve çocuğun ilk vatanıdır. Her birimiz kendi ailemizde ağzımızdan çıkan her sözle başlayıp oturuşumuza, kalkışımıza, ibadetimize kadar tüm davranışlarımızda evlatlarımıza örnek olacağız ki özlediğimiz nesilleri yetiştirelim."
Buna karşılık çocukları, özellikle de kız çocuklarını bir an önce baba evlerini, ailelerini terk etmeye çağıranların olduğunu belirten Erdoğan, "Şimdi bir de bu çıktı, 'Sokaklara dökülün' diyorlar çocuklara... Bu ne anlayıştır? Böyle ahlaksızlık, olur mu? Çocukları ailelerine karşı kışkırtan bu zihniyet, aileyle birlikte yaşadığı ülkeye, millete, toptan düşmanlığı ifade eden bir ruh hastalığının işaretidir. Türkiye, kadına şiddet sorununu öyle ya da böyle çözer. Ülkemiz için asıl tehdit, işte bu hastalıklı zihniyetin kök salması, karşılık bulmasıdır." diye konuştu.
Bunun için aile kurumuna sıkı sıkıya sahip çıkacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Aynı şekilde eğitim sistemimizin, özellikle okul öncesi ve ilkokul safhalarını, aileyle sıkı iş birliği halinde çocuklarımızın kimliğini, kişiliğini geliştireceği, oturtacağı bir anlayışla yeniden ele almamız gerekiyor." dedi.
(Sürecek)
Kaynak: