Son Dakika Haberler

Bu haberi daha sonra okumak için kaydedebilir ve sağ üst köşedeki butona basarak haberi okuyabilirsiniz!

"Uluslararası Hukuk ve Tarih Perspektifinden 1915 Olayları" Konferansı

Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin: "Türkiye, bütün imkansızlıklarına rağmen, 1926'da olan büyük depremde Ermenistan'a yardımda bulunuyor. Bugün de Türkiye'nin dostluğu, komşuluğu çok kıymetli, karşı taraftan bunun anlaşılmasını istiyoruz" Kazım Karabekir Vakfı Kurucusu Timsal Karabekir: "Tehcir sırasında tabi ki çeşitli nedenlerden bir kısım Ermeni vatandaş hayatlarını kaybetmiştir ancak bu bir soykırım değildir. Asıl soykırım diyebileceğimiz olaylar, 1918 yılında Rusların çekilirk

Anadolu Ajansı haberine göre;

ANKARA (AA) - Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin, "Türkiye, bütün imkansızlıklarına rağmen, 1926'da olan büyük depremde Ermenistan'a yardımda bulunuyor. Bugün de Türkiye'nin dostluğu, komşuluğu çok kıymetli. Karşı taraftan bunun anlaşılmasını istiyoruz." dedi.


Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca, Başkanlık binasında "Uluslararası Hukuk Ve Tarih Perspektifinden 1915 Olayları Konferansı" düzenlendi.


Burada konuşan Çetin, Türk Tarih Kurumu olarak 1915 olaylarına ilişkin birçok çalışma yaptıklarını ancak işin bilimsel çalışma yerine siyasetin bir parçası haline geldiğini söyledi.


Sürekli propaganda ile bir yerlere varılmaya çalışıldığını belirten Çetin, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün "Meseleleri hadiselere göre değil, aslında olduğu gibi ele almak lazımdır." dediğini hatırlattı.


Bugüne kadar kurum olarak hakikatin ortaya çıkması için çalışma yaptıklarının altını çizen Çetin, 1915 olaylarına ilişkin karşı tarafın tezlerinin daha çok görünür olduğunu ancak hakikatin her zaman kazanacağını vurguladı.


Karşı tarafın 1915 olaylarına ilişkin söylemlerini "köpük" olarak nitelendiren Çetin, şunları ifade etti:


"Büyük bir bölgesel kriz yaşıyoruz. Bu savaşın bitirilmesi, daha fazla insan kaybına yol açmaması için çabalar var. Burada şunu gördük ki böyle bir kriz döneminde herkes yine Türkiye'ye bakıyor. Doğru adres biziz. Antalya'da yapılan Diplomasi Forumu'nda da bunu gördük zaten. Hakikat böyle bir şey. Biz, tarihsel olarak da bugün de hep mazlumların sığındığı bir yeriz. Siz ne kadar propaganda yaparsanız yapın, dünya barışı söz konusu olduğunda bütün coğrafyalarda biz yapıcı rolümüzü oynamaya çalışıyoruz. Türkiye, bütün imkansızlıklarına rağmen, 1926'da olan büyük depremde Ermenistan'a yardımda bulunuyor. Bugün de Türkiye'nin dostluğu, komşuluğu çok kıymetli. Karşı taraftan bunun anlaşılmasını istiyoruz."


Çetin, 1915 olaylarının her sene gündeme getirilmesine, tartışılmasına gerek olmadığının altını çizerek, geleceğe yönelik yapılması gerekenlerin konuşulması gerektiğini söyledi.


Türk Tarih Kurumu olarak vazifelerinin gerçekleri genç nesillere aktarmak olduğunu belirten Çetin, "İçeride bütünlüğü sağlamamız gerekiyor. Dışarıda zaten diplomasimiz, Dışişleri Bakanlığımız yıllardan beri bu mücadeleyi veriyor." dedi.


Çetin, dünyada Ermeni tezleriyle ilgili bütün arşivleri topladıklarını, bunların kurum arşivlerinde yer aldığını aktardı.


- "Babam gördüklerini rapor olarak verdi"


Kazım Karabekir Vakfı Kurucusu Timsal Karabekir de konferansa video mesaj ile katıldı.


Birinci Dünya Savaşı içinde Osmanlı Ermenilerinin cephe ve cephe gerisinde düşmanla iş birliği yapması üzerine Osmanlı Hükümeti'nin 1915'te tehcir kararı aldığını hatırlatan Karabekir, tehcirin, Osmanlı sınırları içinde Ermenilerin toplu olarak yaşadığı yerlerden başka bölgelere gönderilmesi olduğunu söyledi.


Osmanlı arşivlerinde yer alan Tehcir Kanunu'nda, 'Her kafileye doktor, her hamile kadına süt verilmesi, geride kalan mallarının, belge karşılığında döndükleri zaman iade edilmesinin" bulunduğunu aktaran Karabekir, şunları kaydetti:


"Bu tehcir sırasında tabi ki çeşitli nedenlerden bir kısım Ermeni vatandaş hayatlarını kaybetmiştir ancak bu bir soykırım değildir. Asıl soykırım diyebileceğimiz olaylar, 1918 yılında Rusların çekilirken işgal ettikleri topraklarda Ermenistan kurma çabası içinde bulunan Ermeni çetelerinin Türk ve Müslüman halka karşı yaptıkları katliamlardır. Babam Kazım Karabekir'in Birinci Kafkas Kolordu Komutanı olarak Erzincan ve Erzurum'u kurtardığı sırada gördükleri ve özellikle Alaca'da karşılaştığı katliam bugün bile canımızı yakmaktadır. Babam orada gördüklerini 1919'da Erzurum'a gelen General Harbord'a rapor olarak vermiştir. Bu raporda şunlar anlatılmıştır, 'Alaca köyünde cenazeler, insanın aklını oynatacak bir haldeydi. Bütün çocuklar süngülenmiş, yaşlılar ve kadınlar samanlıklara doldurulup yakılmış, gençler baltalarla parçalanmıştı. Bütün bu acıklı görünüşler Erzurum'a atanmaya ve oradaki zavallılara yardıma beni mahkum etmişti.' General Harbord bunu okudu zaman gözleri yerinden oynuyor, 'Allah'a inanan, Hazreti İsa'nın evlatları olan Ermeniler bu canavarlığı nasıl yapabildi?' diye şoka giriyor. "


Karabekir, Harbord'un 24 Nisan'da ABD senatosuna sunduğu raporda "Esas yok edilmek istenin öz yurtlarında Türklerdi, Türkler Ermenilere kötü davranmamıştır." ifadelerini kullandığını, bunun ABD arşivlerinde olduğunu belirtti.


Konferansa, akademisyenler, araştırmacılar, gazeteciler, hukukçular ve bilim insanları da katıldı.



Kaynak:

Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te KONHABER'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yasal Uyarı:

Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları Mirajans Medya İletişim Reklam Haber ve Prodüksiyon A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü veya bir kısmı özel izin alınmadan kullanılamaz.

Bu İçeriğe Emoji İle Tepki Ver!

  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • Begendim
  • Kalp
  • Begenmedim
  • Gülen Surat
  • Kalpli Göz
  • Kızgın
  • Şokta
  • Üzgün

Yorumlar (0)

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”