AA muhabirine yaptığı açıklamada, son yıllarda artan aşırı hava olaylarının etkisinin sadece Türkiye'de değil dünyanın farklı ülkelerinde de hissedildiğini dile getiren Şaylan, son yıllarda kuraklık ve sel olaylarının sürekli arttığını anlattı.
Bilim insanlarının, küresel sıcaklıktaki artış ve iklim değişikliğinin, hem sel hem de kuraklık riskini artıracağına yıllar önce dikkat çektiğini söyleyen Levent Şaylan, şöyle devam etti:
"Bu konunun önemini ülkemizde de yıllardır anlatmaya çalışıyoruz. Yaklaşık 20 yıl önce, Avrupa'nın birçok yerinde sel veya kuraklık riskinde önemli değişiklikler beklendiği araştırmacılar tarafından bildirilmiştir. Sel olaylarının sıklıklarında artışa en yatkın bölgeler kuzey ve kuzeydoğu Avrupa olurken, güney ve güneydoğu Avrupa’da kuraklık sıklıklarında önemli artışlar beklendiği de belirtilmiştir. Temmuz ayında ülkemizde Doğu Karadeniz’de, Avrupa’da ve Asya’da meydana gelen şiddetli yağışlar; sel felaketine, taşkınlara, toprak kaymalarına, can ve mal kayıplarına neden oldu. Batı Avrupa'da, onlarca yıldır yaşanan en kötü sel felaketleri gerçekleşti ve şu ana kadar 200’den fazla can kaybına neden oldu. Çok sayıda insan hala kayıp, köprüler, evler, tarım alanları zarar görmüş durumda. Ülkemizde de sel felaketi nedeniyle ne yazık ki can kayıpları meydana geldi. Avrupa’da Temmuz ayının ilk yarısının sonuna doğru şiddetli yağışlar sonucu oluşan seller nedeniyle, en fazla can kaybı şu ana kadar Almanya’da meydana gelmiştir. Bunun sonucunda, Almanya'da, yöneticiler iklim değişikliğine karşı kararlı bir savaş çağrısında bulundu. Benzer şekilde Asya kıtasında; Çin ve Hindistan’da da meydana gelen seller can ve mal kayıplarına neden oldu."
"Gerekli hazırlıkların yapılması gerekiyor"
Şaylan, dünyada sel, kuraklık gibi aşırı hava olayları nedeniyle her yıl can kayıpları yaşandığını vurgulayarak, "Dünya’da sel ve taşkınlardan dolayı en fazla can kaybı 1931’de 3,7 milyon (Çin seli) ve 1959’da 2 milyon kişi olarak gerçekleşmiştir. Benzer şekilde dünyada kuraklıktan dolayı en fazla can kaybı ise 1900’de 1,26 milyon, 1928’de 3 milyon, 1943’te 1,9 milyon, 1965’de 1,5 milyon ve 1983’te yaklaşık 450 bin kişi olarak kaydedilmiştir. Dünyada ekstrem sıcaklıklardan en fazla can kaybı 2003 yılında yaklaşık 75 bin, 2010’da 57 bin ve 2015’de yaklaşık 7 bin 500 olarak kayıtlara geçmiştir." ifadelerini kullandı.
Ülkelerin emisyonlarında önemli kesintiler yapmadıkça sıcaklıkların yükselmeye devam edeceğini aktaran Şaylan, sözlerini, "İklim modeli projeksiyonlarına göre, daha sıcak iklimlerde, aşırı yağışların meydana gelme olasılığı çok yüksektir. Bu nedenle, drenaj sistemleri, iklim değişikliğinden kaynaklanan artan yağış şiddetine uyum sağlamak için uyarlanmalıdır. Bu nedenle dünyada aşırı hava olaylarını besleyen sera gazı emisyonlarının azaltılması, sera gazını yutan kaynakların arttırılması, aşırı hava koşullarına ve olası sonuçlarına karşı gerekli hazırlıkların yapılması gerekiyor." diye tamamladı.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.