BEYRUT (AA) - TARIK EŞ-ŞAL - Lübnan'da ekonomik ve siyasi kriz nedeniyle yerel para birimindeki değer kaybı devam ederken, ekonomi çevrelerinde dalgalı kur sistemine geçilmesiyle ilgili tartışmalar arttı.
Lübnan döviz piyasasında ABD doları üç farklı kurdan işlem görüyor. Merkez Bankasının belirlediği resmi kur 1507 Lübnan lirası, bankalardaki geçerli kur 3 bin 900 lira olarak açıklanırken, piyasanın talebini karşılayan karaborsada dolar 14 bin 500 liranın üzerine çıktı.
Merkez Bankası Başkanı Riyad Selame, 8 Ocak'ta sabit kur döneminin bittiğini belirterek dalgalı kura geçilmesi çağrısı yaparken, Uluslararası Para Fonu (IMF) da ülkeye mali destek vermek için müzakerelere başlamadan önce dalgalı kura geçilmesini istedi.
Birleşmiş Milletler Batı Asya Ekonomik ve Sosyal Komisyonunun (ESCWA) yayımladığı rapora göre, 2020'de ülkede yoksulluk yüzde 55'e çıktı, aşırı yoksulluk oranı ise yüzde 8'den yüzde 23'e yükseldi.
Lübnan ekonomisi döviz piyasasındaki istikrarsızlık ve belirsizlikten ciddi bir biçimde etkilenirken, yerel para birimi değer kaybeden Lübnanlılar giderek yoksullaşıyor. Uzmanların bir kısmı belirli şartlarda dalgalı kuru önerirken, diğer bir kısmı ise önerilen sistemde krizin daha da derinleşeceği uyarısında bulunuyor.
- "Hedefli bir dalgalanma"
Lübnan Üniversitesi Öğretim Üyesi ekonomist Casim Acaka, AA muhabirine yaptığı açıklamada, farklı kur uygulamaları nedeniyle ülkede resmen olmasa bile piyasada dalgalı kur uygulandığını belirtti.
Acaka, "Merkez Bankasının 1507 ve 3 bin 900 liradan işlem gören kurlara desteği ortadan kalktığında, döviz kuru kendiliğinden serbest kalacaktır. Dolayısıyla, dalgalanmanın merkezinde Lübnan'ın yer aldığı söylenebilir." dedi.
Dalgalı kura tüm ülkede geçilmesinin tehlikeli bir adım olduğuna işaret eden Acaka, Lübnan'ın ekonomi, finans ve nakit para anlamında sıkışık durumda olması sebebiyle "toplumda yıkıcı etkisi" konusunda uyardı.
Acaka, bu nedenle ödemeler dengesinin gözetilmesi ve Merkez Bankasındaki döviz rezervlerinin korunması için "hedefli bir dalgalanma" politikasının izlenmesi gerektiğine dikkati çekti.
Byblos Bank İnceleme ve Araştırma Merkezi Başkanı Nesib Gabriel, dalgalı kur sisteminin, "aktif bir politika izlenmesi, mali akışkanlık, ekonomik canlanma ve yeterli döviz rezervi" gerektirdiğine işaret etti.
Dalgalı kura sisteminde farklı uygulamaların ortadan kalkarak tek bir kura geçilmesinin sağlanacağını ifade eden Gabriel, böylece döviz kurunun arz talep doğrultusunda belirlenerek karaborsanın ortadan kalkacağı değerlendirmesinde bulundu.
- "Krizin daha da derinleşmesine neden olur"
Lübnanlı ekonomi uzmanı Patrick Mardini ise dalgalı kura geçilmesi durumunda yerel para biriminin daha fazla değer kaybedeceği, enflasyonun daha çok artacağı ve krizin derinleşeceği yorumunu yaptı.
Dalgalı kura geçileceği açıklamasından sonra Lübnanlıların paralarını dolara çevirdiğini aktaran Mardini, Lübnan lirasının rezerv para birimi olarak güven kaybettiğini söyledi.
Mardini, dalgalı kura geçilmesinin bir çözüm olmayacağını vurgulayarak, "Para politikasının hükümetten ve siyasetçilerden bağımsız olmaması, Merkez Bankasının kamu harcamalarını ve bütçe açığını finanse etmek için para basması göz önüne alındığında, bu durum (dalgalı kura geçilmesi) krizin daha da derinleşmesine neden olur." diye konuştu.
- Ülkedeki ekonomik ve siyasi durum
Farklı din ve mezheplere dayalı siyasi bölünmeler açısından oldukça kırılgan bir yapıya sahip Lübnan'ın ekonomisi, 1975-1990 yıllarındaki iç savaştan bu yana en büyük krizi yaşıyor.
Yerel para birimi Lübnan lirası ise Merkez Bankası kuru sabit tutsa da bankalarda ve karaborsada değer kaybederek farklı fiyatlardan işlem görüyor.
Beyrut Limanı'nda Ağustos 2020'de meydana gelen büyük patlama Lübnan'daki ekonomik sıkıntıları artırdı ve yeni bir hükümet krizi doğurdu.
Başbakan Hassan Diyab hükümeti, patlama sonrası gelen tepkiler üzerine 10 Ağustos 2020'de istifa etti ancak siyasi gruplar arasında yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle ülkede aylardır yeni hükümet kurulamadı.
Siyasi güçler ve yöneticileri ülkedeki ekonomik krizin nedeni olarak gören halk, uzun yıllardır iktidarı paylaşan mezhepsel siyasi partilerin yer almadığı, teknokratlardan oluşan küçültülmüş bir hükümetin kurulmasını talep ediyor.
Kaynak: