YENİ DELHİ (AA) - Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'de yüzlerce Tibetli, Çin'in ev sahipliği yaptığı Pekin Kış Olimpiyatları'nı protesto etti.
Çin'in Yeni Delhi Büyükelçiliği önünde bir araya gelen göstericiler, Tibet'e özgürlük çağrısı yaptı.
Göstericiler, "Hak yoksa oyun da yok, soykırım oyunlarına hayır de" sloganları eşliğinde Çin'in Tibet'i terk etmesini istedi.
Grubun sözcülerinden Sonam Tsering, olimpiyatların sevgi ve barış ruhunu temsil ettiğini ancak bu oyunları "binlerce Tibetlinin ölümüne yol açan ve milyonlarca kişiye yönelik insan hakları ihlallerinde bulunan Çin'in" düzenlediğini söyledi.
Gösteri sırasından güvelik barikatlarını aşarak elçiliğe girmeye çalışan bazı göstericiler gözaltına alındı.
Son dönemlerde, ABD'nin başını çektiği bazı ülkeler, olimpiyatlara karşı diplomatik boykot kararı alırken Hindistan da geçmişte Çin ile yaşanan çatışmada yer alan bir Çin askerinin Pekin Kış Olimpiyatları'nda meşale taşımasının ardından diplomatik boykota katılacağını duyurmuştu.
Çin ise ülkeye yönelik insan hakları ihlalleri iddialarını "yüzyılın yalanı" ifadesiyle reddediyor.
Bugün başlayıp 20 Şubat'ta sona erecek Pekin Kış Olimpiyatları, Çin'in başkenti Pekin'de düzenleniyor.
- Tibet'in statüsü
Himalaya Dağları'nın kuzeyindeki 2,5 milyon kilometre genişliğindeki Tibet Platosu, deniz seviyesinden ortalama 4 bin 380 metre yüksekliği ile "dünyanın çatısı" olarak adlandırılıyor.
Tarih boyunda yarı-göçebe Tibet halkının yurdu olan bölge, 1951 yılında imzalanan 17 Nokta Anlaşması ile Çin Halk Cumhuriyeti egemenliğine girmişti. Pekin yönetimi, bunu "Tibet'in barışçıl özgürleşmesi" olarak adlandırmıştı.
Tibet'in ruhani lideri Dalai Lama, 1959'daki bağımsızlık yanlısı ayaklanmanın başarısız olmasının ardından bölgeyi terk etmiş ve Hindistan'ın kuzeyindeki Dharmsala kentine yerleşerek sürgündeki Tibet meclisi ve hükümetini kurmuştu.
Pekin yönetimi, sürgündeki Tibet yönetimini tanımıyor ve 2010'dan bu yana Dalai Lama'nın temsilcileriyle hiçbir temasta bulunmuyor.
Pekin yönetimi, Tibet'in 13. yüzyıldan bu yana Çin'in parçası olduğunu ve ayrı bir varlığının bulunmadığını ileri sürerek sürgündeki hükümeti ayrılıkçılıkla suçlarken Dalai Lama ve destekçileri, Tibet'in tarihinin büyük bölümünde fiilen bağımsız olduğunu savunuyor.
Kaynak: