ANKARA (AA) - Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, "Avrupa Birliği (AB) ile önümüzdeki süreçte olumlu bir gündeme girmek istiyoruz." dedi.
Kaymakcı, Necmettin Erbakan Üniversitesinin (NEÜ) düzenlediği "Türkiye-AB İlişkilerinin Geleceği" başlıklı çevrimiçi panelde konuştu.
Ülkenin 1959'da başlayan ve 1963'te ortaklığa dönüşen AB serüvenine değinen Kaymakcı, Türkiye'nin AB üyeliğini belirleyecek bazı unsurları aktardı.
Kaymakcı, tüm AB adayı ülkelerin hukukun üstünlüğü, insan hakları ve demokrasi gibi başlıklara sahip Kopenhag kriterlerini yerine getirmesi gerektiğini ve hatta üye olunsa dahi bu kriterlerin ihlal edilmesi halinde ilgili ülkeye bazı yaptırımların uygulanabileceğini ifade etti.
Polonya ve Macaristan gibi üye ülkelerin bu kriterlerden geriye gittiği için eleştirildiğini dile getiren Kaymakcı, buna bir önlem olarak AB'nin kendi içinde bu ülkelerin oy haklarının alınması veya bütçe kısıtlaması gibi konuların tartışıldığını ifade etti.
Kaymakcı, Kopenhag kriterlerini AB sürecinden bağımsız olarak Türkiye'deki insanların daha özgür olması, zenginleşmesi ve mutlu olması için istediklerine dikkati çekti.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Yunanistan ve dönemsel olarak bazı diğer AB üyesi ülkelerin Türkiye'nin üyeliğine ilişkin olumsuz tutum sergilediklerini ama bu tutumun konjonktürel olduğunu belirten Kaymakcı, yeri geldiğinde yine aynı ülkelerin Türkiye'nin AB üyeliği için bastırdığını aktardı.
Türkiye'nin AB'nin bir parçası olduğunu ve kendi işine odaklanması gerektiğini vurgulayan Kaymakcı, "35 tane müzakere faslını açmış ve kapatmış bir Türkiye'yi birilerinin durdurması mümkün olamaz." değerlendirmesinde bulundu.
Bunun haricinde ise AB nezdinde Türkiye'ye özel bazı hususların bulunduğunu, bunların Türkiye'nin büyük, fakir ve Müslüman olması olduğunu hatırlatan Kaymakcı, Türkiye'nin büyüklüğünün bir dezavantaj olarak algılanmaktan ziyade aslında bir avantaj olabileceğini ifade etti.
Kaymakcı şunları kaydetti:
"Bizim büyüklüğümüzün bir değer olarak görülmesi lazım. Nasıl ki Almanya'nın, Fransa'nın ve İtalya'nın büyüklüğünü kimse şikayet konusu yapmıyorsa bizim büyüklüğümüzün de bir artı değer olarak görülmesi halinde bu unsur teşvik edici, kolaylaştırıcı bir unsura dönüşebilir. AB ile önümüzdeki süreçte olumlu bir gündeme girmek istiyoruz. Göç iş birliği, vize serbestisi ve gümrük birliği gibi iş birliği imkanları olan alanlarda ilerlemek istiyoruz."
Kaymakcı, programa katılan öğrencilere de AB Başkanlığı bünyesindeki değişim ve gönüllülük programları, Jean Monnet bursları ve staj imkanları gibi konularda bilgi aktardı.
Kaynak: