KUDÜS (AA) - ABDURRAUF ARNAVUT - Filistinliler, ABD Başkanı Joe Biden'ın, 1844'te kurulan ve eski başkan Donald Trump'ın 2019'da kapattığı Kudüs'teki ABD Başkonsolosluğunu yeniden açma sözünü yerine getirmesini bekliyor.
ABD'nin İsrail'deki Büyükelçiliğinden bir yetkili, AA muhabirine yaptığı açıklamada ülkesinin, başkonsolosluğu tekrar açma konusunda ciddi olduğunu söyledi.
İsmini vermek istemeyen yetkili ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın mayıs ayında açıkladığı gibi ülkesinin Kudüs'teki başkonsolosluğun yeniden açılması sürecini ilerleteceğini belirtti.
Kudüs'teki ABD Başkonsolosu, İsraillilerle irtibattan sorumlu ABD büyükelçiliğinden ayrı olarak Filistinlilerle resmi ve aleni olarak iletişim kurma yetkisine sahipti.
Trump yönetimi, ABD'nin İsrail'deki büyükelçiliğini 2018'de Tel Aviv'den Kudüs'e taşıdıktan ve Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanıdıktan sonra Kudüs Başkonsolosluğunu kapatmıştı.
Filistin yönetimi, Trump'ın Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanıma kararının ardından Amerikan yönetimi ile siyasi temaslarını askıya almıştı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Robert Palladino, o dönem yaptığı yazılı açıklamada, başkonsolosluğun, Tel Aviv'den Kudüs'e taşıdıkları büyükelçilik ile entegre olacağını ve ikisinin tek diplomatik misyonu oluşturacağını belirtmişti.
Palladino, entegrasyon sürecinde ve sonrasında tüm diplomatik faaliyetlerin ve konsolosluk hizmetlerinin devam edeceğini, başkonsolosluğun daha önce verdiği hizmetlerin tamamını yerine getirmeyi sürdüreceğini ifade etmişti.
Ancak ABD Büyükelçiliğinin Tel Aviv'den Kudüs'e taşınmasını kınayan Filistinliler, başkonsolosluğun büyükelçilikle entegresini kendileriyle ABD arasındaki son iletişim bağını koparmak olarak değerlendirdi.
Trump yönetimi tarafından 2019'da kapatılan başkonsolosluk, on yıllardır Filistinliler ve ABD arasında bir iletişim kanalı olarak hizmet verdi.
Ancak başkonsolosluğun kapatılmasıyla birlikte ABD, İsrail'deki ABD Büyükelçisi ile çalışmayı şiddetle reddeden Filistinlilerle diplomatik temsilcilikten yoksun kaldı.
Başkonsolosluğun kapatılması, Kudüs'ü ilk kez "İsrail'in başkenti" olarak tanıyan resmi ABD tutumuyla bağlantılıydı.
Filistinliler ABD'nin bu tutumunun, Kudüs'ün doğusu ve batısının İsrail egemenliği altında birleştirilmesinin ABD tarafından tanınması anlamına geldiğini düşünüyor.
Filistinliler, ABD Başkanı Biden'ın seçim kampanyası sırasında Kudüs'teki ABD Başkonsolosluğunu yeniden açma niyetini açıklamasını da memnuniyetle karşılamıştı.
ABD Dışişleri Bakanlığı da Biden'ın seçimleri kazanmasının ardından ABD yönetiminin Biden'ın bu sözünü yerine getirme konusundaki kararlılığını yineledi ancak başkonsolosluğun açılış mekanizması ve zamanıyla ilgili bir takvim belirlemedi.
- Filistin yönetimi ABD'nin Kudüs Başkonsolosluğunun açılmasını bekliyor
Filistinliler, Biden'ın seçim kampanyası sırasında verdiği sözlerden biri olarak, ABD yönetiminden başkonsolosluğu hızlı bir şekilde yeniden açmasını talep ediyor.
İsminin açıklanmasını istemeyen Filistinli bir yetkili, başkonsolosluğun yeniden açılması konusunun Filistin-ABD görüşmelerinin gündemindeki en önemli konulardan biri olduğunu savundu.
Yetkili, ABD yönetiminin, kendilerine başkonsolosluğun tekrar açılacağını vurguladığını ancak tarih vermediğini ve Filistin tarafının kararın acilen uygulanmasını talep ettiğini aktardı.
- İsrail, başkonsolosluğun yeniden açılmasına karşı
Ancak İsrail hükümeti, başkonsolosluğun yeniden açılışına karşı olduğunu gizlemiyor.
İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid, Trump döneminde kapatılan başkonsolosluğun yeniden açılması planıyla ilgili 1 Eylül'de yaptığı açıklamada, "Bunun kötü bir fikir olduğunu düşünüyoruz ve ABD'ye bunun kötü bir fikir olduğunu düşündüğümüzü söyledik." ifadesini kullanmıştı.
Eski İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise 23 Eylül'de Twitter hesabından yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Naftali Bennett'in baskıya maruz kaldığını ve ABD'nin Kudüs'te başkonsolosluk açma talebini reddetmediğini savunmuştu.
- "ABD iki devletli çözüm arayışında"
Filistinliler, Kudüs'teki ABD Başkonsolosluğunun yeniden açılmasının siyasi açıdan önemli olduğunu düşünüyor.
Filistin Uluslararası İlişkiler Akademik Topluluğu (PASSIA) Başkanı Dr. Mehdi Abdulhadi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Biden yönetimi, Kudüs'ün nihai statü müzakerelerinin gündeminde olduğunu ve bu nedenle Washington ile ilişkilerin, özellikle İsrail başta olmak üzere bölgedeki büyükelçilikler aracılığıyla değil, doğrudan yürütülmesi gerektiğini söyledi." dedi.
ABD'nin tutumunun, iki devletli çözüm olarak adlandırılan siyasi bir çözüm arayışında olduğunu ortaya koyduğunu söyleyen Abdulhadi, ABD Kongresi'nde, ABD'nin çatışma konularındaki politikasının iki devletli bir çözüm olduğu gerçeğine dayanan bir yasayı geçirme hareketi bulunduğunu ve bu yasanın hazırlanmasında Demokrat ve Cumhuriyetçi temsilciler arasında bir hareketlilik olduğunu kaydetti.
Abdulhadi, sözlerine şöyle devam etti:
"Konsolosluk aracılığıyla olmak üzere, Filistin ile ABD yönetimi arasındaki doğrudan ilişkinin geri dönüşü, özellikle eğitim, ekonomi, tarım, kurumlar, su ve diğer konularda ABD raporlarının ve ABD yardımının İsrail müdahalesinden uzak olduğu anlamına gelir."
Başkan Abdulhadi, ABD dış politikasındaki sabit tutuma rağmen siyonist lobinin ve mevcut İsrail hükümetinin baskılarının devam ettiğini ve hala bu politikalara karşı çıkarak reddettiğini söyledi.
Kaynak: