TBMM (AA) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Ege Denizi'ne fitne serpiştirenlerin sonu hüsran, zalim emellerin sonucu hezimettir. Yunanistan, Fransa'dan aldığı savaş uçaklarına, savaş gemilerine fazla güvenmemelidir. Türk'ün çelikten iradesi havada, karada veya denizde, kim nerede istiyorsa, muhasım odakları yakıp yıkmaya, ekin gibi biçmeye yetecektir." dedi.
Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, "ağzının dikişleri patlamış CHP'li bir grup başkanvekilinin", Kuran kursları için "Orta Çağ zihniyeti" diyerek ucuz, uydu, köhne, din dışı bir bühtanda bulunduğunu söyledi. Bunu, Müslüman Türk milletine karşı söylediğini ifade eden Bahçeli, "bu iflah olmaz ümminin ya Orta Çağ'ı bilmediğini ya da Kur'an-ı Kerim'den habersiz olduğunu, klasik ve klişeleşmiş CHP üslubunun nüksettiğini" savundu. "İnanıp inanmamak herkesin kendi bileceği bir şeydir. Ancak dinimize laf söyletmeyiz, imanımıza söz ettirmeyiz, kitabımıza, Orta Çağ zihniyeti diyen kalpsizlerin, kemiksizlerin bühtanlarını da yanlarına bırakmayız." diyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu saygısız ve edepsiz sözden dolayı CHP Genel Başkanı'nın aziz milletimizden derhal özür, Allah'tan da af dilemesini bekliyoruz. Bunlara sorsak istismar çarkını çevirip, kurumuş bir çeşmede abdest aldıklarını, devamında ihmal paşa camisinde namaz kıldıklarını söyleyecek kadar cümle aleme rezil olurlar. Din bilmezler, diyanet tanımazlar. Namazda okunan Kunut dualarını ayet sanan, belli ki Cuma namazını da kazaya bırakan zihniyet, işte bu bozuk CHP zihniyetinin ta kendisidir. Allah bunlardan milletimizi de ülkemizi de korusun diyorum. Kuran-ı Kerim'e, haşa kara çalmaya teşebbüs etmek köksüz ve kifayetsiz bir gevezenin en büyük günahlarından birisidir. Mesleği müfterilik olan bu sefilin yatacak ve sığınacak yeri de yoktur. Bu nedenle CHP zihniyeti mağlup olmaya mahkumdur."
- "Partimizin simgelerini kullanıp..."
Bahçeli, 2022 yılında göç ve göçmen probleminin, ülkelerin, uluslararası kuruluşların müşterek iradesiyle çözüme kavuşturulması ertelenemez bir hedef olması gerektiğini vurgulayarak Türkiye'ye sığınan Afgan ve Suriyeli sığınmacıların, kendi ülkelerinde güvenli, huzurlu ve istikrarlı bir ortamın inşasından hemen sonra geri dönüşlerinin gönüllü şekilde ikmal ve idamesinin, milli bir zaruret olduğunu belirtti.
Ancak Türkiye'ye sığınmış suçsuz, günahsız kişiler üzerinden provokasyon ortamı imal etmeye kalkışmanın, sorumsuzluk ve sağduyu noksanlığının yanında, manası ve maksadı itibarıyla Türkiye düşmanları tarafından sipariş edilen örtülü bir operasyon çeşidi olduğunu söyleyen Bahçeli, "Bu operasyona alet olanların iç barış ve huzur ortamından rahatsızlık duyan görevli ajanlar olduklarına şüphe yoktur. Buradan herkesi uyarıyorum, partimizin simgelerini kullanıp çeteleşmeye, bu suretle sokak eylemlerine heves edenlerin enselerinde kesinlikle nefesimiz olacaktır, yaptıklarına da pişman edecek hukuk ve kolluk gücü devletimiz de bulunmaktadır." diye konuştu.
- "Ege Denizi'ne fitne serpiştirenlerin sonu hüsrandır"
Yunanistan'ın silahlanma yarışının, Türkiye'yi tehdit olarak değerlendirip Ege'de Lozan'ı ve uluslararası hukuku çiğnemesinin, Güney Rum Kesimi ile eşgüdüm halinde Türkiye'nin deniz yetki alanlarına musallat olmasının, hazmedilemez ilkel tahakküm hamleleri olduğunu vurgulayan Bahçeli, "Yunanistan'ın karasularını 12 mile çıkarma konusunda sürekli fırsatçılık yapması, haydut devlet olma yolunda hızla ilerlediğini göstermektedir." dedi.
"PKK'ya, FETÖ'ye kucak açan, bunlara kamp kuran bu kiralık uşak devlet, sabrımızı daha fazla test etmekten acilen vazgeçmelidir." ifadelerini kullanan Bahçeli, "Ege Denizi'ne fitne serpiştirenlerin sonu hüsran, zalim emellerin sonucu hezimettir. Yunanistan, Fransa'dan aldığı savaş uçaklarına, savaş gemilerine fazla güvenmemelidir. Türk'ün çelikten iradesi havada, karada veya denizde, kim nerede istiyorsa, muhasım odakları yakıp yıkmaya, ekin gibi biçmeye yetecektir. Hiç kimse bize güç gösterisi yapmasın, korkakça tehdit savurmasın. Ege ya barış ve huzur denizi olacaktır ya da Türk milleti yeni bir zafere kanıyla da olsa, canıyla da olsa imza atmasını bilecektir." değerlendirmesinde bulundu.
Suriye'nin, egemen güçlerin, devlet dışı aktörlerin, terör gruplarının, istihbarat örgütlerinin bir nevi hesaplaşma, restleşme, yeri geldiğinde de mutabakat alanına dönüştüğüne işaret eden Bahçeli, Suriye'de iç huzur ve sükunet hakim olmadan Türkiye'nin güvenli olamayacağını söyledi.
Bahçeli, "Güney sınırlarımız boyunca planı yapılan terör devleti şehitlerimizin kanıyla, gazilerimizin cesaretiyle bozulmuştur. Suriye kangrene dönüşmüştür ve içinden çıkılmaz haldedir. Türkiye gerek Suriye'den gerekse de Irak'ın kuzeyinden kaynaklanan terörist eylemleri engelleme, saldırıları önleme hususunda muazzam bir mücadele azmi sergilemiştir." diye konuştu.
- "HDP, demokrasinin yüz karasıdır"
Türkiye'nin, terörü bitirmeye, bölücülüğün beslendiği damarları kesmeye kararlı olduğunu dile getiren Bahçeli, şunları kaydetti:
"Bu yüzden PKK'nın HDP sureti kesinlikle kapatılmalıdır. HDP, demokrasinin yüz karasıdır. HDP, Türkiye'ye çevrilmiş kanlı silahtır. HDP'yle ittifak kuran, HDP'nin yörüngesine giren, HDP'yle gelecek düşleyen hangi parti, hangi oluşum varsa suç ortağıdır, bölücülük çukurundadır. Gabar'daki, Cudi'deki, Tendürek'deki, Bestler'deki, sınır ötesinin her noktasındaki muhkem kazanımlarımızı, muhteşem başarılarımızı TBMM'de kaybetmeye hakkımız olmadığı gibi, İstanbul Büyükşehir Belediyesinde pazarlık konusu yapmaya da hiç kimse kalkışmamalı, bunu aklından dahi geçirmemelidir. Terör örgütüne yardım ve yataklık yapan, terörün emellerine hizmet eden, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne hançer sallayan sözde milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılarak, alayının birden mahkemenin önüne çıkarılması adaletin ve milli iradenin şeref bahsidir. Eğer taviz verirsek yarın teslim olmamızı dayatırlar, bununla yetinmezler başımızı isterler, yetmedi mezarlarımızı bile talan ederler. Kahraman güvenlik güçlerimizin mücadele onurunu siyasi rant uğruna, ikbal hesapları lehine hiçe sayanlar doğrudan doğruya ayağımızın altındadır, hukukun da ilgi alanındadır."
Bahçeli, Kovid-19 salgını karşısında rehavete kapılmanın, hiçbir şey yokmuş gibi hareket etmenin, kuralları yok saymanın çok riskli, çok mahsurlu olduğunu belirterek sözlerini, "Sağlık Bakanı'mız, Bakanlık personelimiz, doktorlarımız, hemşirelerimiz, ebelerimiz, hasta bakıcılarımız fedakarca ve özveriyle çalışmaktadır. Allah hepsinden razı olsun diyorum. Özellikle maaşlarındaki iyileştirmeyi de süratle gerçekleştirmemiz şarttır." diye tamamladı.
(Bitti)
Kaynak: