LAHOR (AA) - Yeni Zelanda'nın Christchurch kentinde 3 yıl önce iki camiye düzenlenen terör saldırılarında eşini ve oğlunu kaybeden Pakistanlı Ambreen, saldırının ardından travma yaşadığını ifade ederek kendisini barışı teşvik etmeye ve İslam'ı öğretmeye adadığını vurguladı.
Eşi Raşid'in doktorası dolayısıyla 2011'de Pakistan'dan Yeni Zelanda'ya taşındıklarını ve orada yaşadıklarını belirten Ambreen, 2019'daki terör saldırısının ardından yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.
Ambreen, 15 Mart 2019'un kendileri için normal bir cuma günü olduğunu ifade ederek "Eşim namazdan sonra onları kimin alacağını soruyordu. Cuma namazından önce hep camideydi." diye konuştu.
Saldırıyı öğrendiğinde büyük travma yaşadığını ancak kocası ile oğlunun güvende olacağını düşündüğünü dile getiren Ambreen, akşam hastaneye gittiklerinde isimlerini yaralılar listesinde göremeyince onları kaybettiğini anladığını söyledi.
Ambreen, saldırının ardından ailesinin, eşinin mirasına hizmet etmek ve onun dini hakkında farkındalık oluşturmak için Yeni Zelanda'da kalmaya karar verdiğini aktararak "Olumsuz karakterlerin resmedilmesinde medya büyük bir sorumluluğa sahip. Müslümanları hain veya terörist olarak göstererek insanların zihinlerinde Müslümanlara karşı nefret oluşturup ekiyorlar. Buna karşı koymak için İslam'ı ve Kur'an-ı Kerim'i insanlara öğretmeye başladık." dedi.
Saldırgan cezalandırılsa da Müslümanlara saldırıların durmadığını vurgulayan Ambreen, çok sayıda kişinin medyanın dikkatini çekmek için Müslümanlara yönelik saldırılar gerçekleştirdiğini kaydetti.
Yeni Zelanda'nın Christchurch kentindeki Nur ve Linwood camilerine 15 Mart 2019'da cuma namazı esnasında Avustralyalı terörist Brenton Tarrant tarafından düzenlenen terör saldırısında, Türk vatandaşı Zekeriya Tuyan ile 51 kişi hayatını kaybetmiş, Temel Ataçocuğu ve Mustafa Boztaş'ın da aralarında bulunduğu 49 kişi yaralanmıştı.
Kaynak: