İSLAMABAD (AA) - Pakistan'ın milli şairi ve İslam düşünürü Muhammed İkbal, vefatının 84. yılında anılıyor.
Ulusal basındaki haberlere göre, İkbal'in ölüm yılı dolayısıyla ülke genelinde geniş katılımlı etkinlikler düzenlendi.
İkbal'in hayatı, siyasi mücadelesi ve düşünce dünyası düzenlenen konferanslar, televizyonlardan yürütülen yayınlar ve sosyal medyadaki etkinlikler aracılığıyla vatandaşlara aktarıldı.
İkbal için ilk tören, kabrinin bulunduğu Lahor kalesindeki Hazuri Bağ'da yapıldı. Şairin kabrinde Kur'an-ı Kerim okundu ve askerler nöbet değişimi gerçekleştirdi.
Şairin, Sialkot'ta doğduğu ve bugün müze olarak hizmet veren evi ölüm yılında ziyaretçilerin akınına uğradı. "İkbal Manzil" adı verilen müzede, İkbal'in doğduğu oda başta olmak üzere kendisine ait özel eşya, kitaplar ve resimler yer alıyor.
- 1877'de doğdu
İkbal, 9 Kasım 1877'de Britanya Hindistanı sınırları içerisindeki Sialkot şehrinde dünyaya geldi.
İlk ve ortaöğrenimini Sialkot'ta tamamlayan İkbal, 1907'de Cambridge Üniversitesinden mezun olduktan sonra Almanya'ya gitti ve Münih Üniversitesinde felsefe dalında doktora yaptı.
1908'de Britanya Hindistanına geri dönen İkbal, geçimini avukatlık üzerinden sağlasa da ününü, Farsça ve Urduca yazdığı şiirlerden aldı.
1926-1929 döneminde Pencap Yasama Konseyi Üyesi seçildi ve bugün Hindistan sınırları içerisindeki Çennai, Haydarabad ve Alirgarh'ta İslam düşüncesiyle ilgili konferanslar verdi.
- 1934'te vefat etti
1930'da Allahabad'da Tüm Hindistan Müslüman Ligi'nin açılış konuşmasında yaptığı konuşma ile İkbal, Müslümanlar için ayrı ve bağımsız bir devletin gerekliliğine dikkati çekti. İkbal'in bu konuşması, "Pakistan'ın kuruluşu yönünde ilk ciddi adım" olarak nitelendirildi.
1934'te gırtlak kanserine yakalanan İkbal, sesini kaybetti, bir süre sonra da gözleri zayıflamaya başladı.
21 Nisan 1938'de vefat eden İkbal, Lahor'da Badşah Camisi'nin girişindeki Hazuri Bağ'a defnedildi.
- Pakistan'ın kuruluşunun ardından "Milli Şair" unvanı verildi
Pakistan'ın bağımsızlığını her ne kadar göremese de fikirleriyle ülkenin bağımsızlık mücadelesinde önemli bir rol oynayan İkbal'e Pakistan'ın kuruluşunun ardından "Milli Şair" unvanı verildi.
Pakistan'ın bağımsızlığına giden yolda Müslümanları harekete geçirmeye çalışarak konferanslar veren, yazılar ve şiirler yayımlayan İkbal, bu yönüyle Mehmet Akif Ersoy'a benzetildi.
Bugün, Türkiye dahil dünyanın birçok ülkesinde okul ve üniversitelere, çeşitli enstitülere ve mabetlere ismi verilen Muhammed İkbal gerek İslam düşüncesine yönelik çalışmaları gerek şiirleriyle milyonlarca kişiyi etkiledi.
Eserlerinde Friedrich Nietzsche ve Goethe'nin tesirinde kaldığı görülen İkbal'in en çok etkilendiği kişi de Mevlana Celaleddin-i Rumi oldu.
İkbal'in aralarında "Esrar ve Rumuz, İslam'da Dini Düşüncenin Yeniden İnşası ve Cavidname" gibi çok sayıda kitabı Türkçeye çevrildi.
Şairin, "Uyan Ağır Uykudan" ve "Milli Neşide" gibi eserleri önemli şiirleri arasında sayılıyor.
Kaynak: