Son Dakika Haberler
NCTM (Ulusal Matematik Öğretmenleri Konseyi) matematik dersinin süreç becerileri için der ki; "Matematikte ve dolaylı olarak günlük hayatta problemlerini çözebilen, matematiği hem ders içi hem de günlük hayatla ilişkilendirebilen, matematiksel yolla iletişim kurabilen ve derslerinde teknolojiyi etkin kullanabilen bireyler yetiştirmektir."
Sanayisi "Bize matematik bilen, bilgisayar kullanabilen, bilişim teknolojilerine hakim, iletişim kapasitesi gelişmiş, problem çözen insan yetiştirin" çağrısı yapan Japonya, PISA ve TIMSS sınavlarında derece yapıyor. Diğer tarafta ise "Problemleri iyi bir test tekniği ile çözebilen, teknolojiyi kullanabilen ancak teknolojik aracını okula getiremeyen, sosyal medya nedeniyle iletişimini beğeni ve yorumları ile gerçekleştiren ve iyi soru çözebilen bir insan yetiştiren" Türkiye ise bu sınavlarda son sıralarda. Sizce nerede hata yapıyoruz?
Teknolojinin eğitime entegrasyonu ile birlikte ezbere eğitim, yani bilgiyi papağan misali tekrar etme anlayışı ortadan kalktı. Çünkü Google uygulaması olan hangi akıllı telefon ya da tablete arayacağınız şeyi yazarsanız bilgi düzeyindeki bütün sorulara cevap veriyor. TEOG, YGS gibi sınavlarda bilgi düzeyindeki sorulardan daha ziyade bilgiyi harmanlayıp özgün bir tasarımın modelin ortaya konulabileceği analiz sentez ve değerlendirme düzeyindeki sorulardan sorulmalı. Siz hala TEOG sınavında alt düzey beceriler olan bilgi ve kavrama düzeyinde sorular sorup bunu da iyi bir sınav olarak nitelendiriyorsanız bunun üstündeki analiz, sentez ve değerlendirme gibi üst bilişsel beceriler neden yer alsın eğitim sistemimizde.
Teknolojiye ayak uyduran, kendi uçağını ve robotunu yapan öğrenciler yetiştirmenin yolu öğrencilere problem çözme, akıl yürütme, hipotez kurup onu ispatlama gibi üst düzey becerilerin kazandırılması ile mümkündür. Bugün İngiltere de yazılım dersleri 1. sınıftan itibaren müfredatta yerini alırken biz hala tablet ve akıllı tahtalarla uğraşıyoruz. Maalesef bu ülkenin bir tahta sorunu var. Akıllı ya da kara tahta... Önemli olan tahtanın sıfatı değil onu nasıl kullandığınızdır. Siz bilgiyi yoğurmadan bir emeği bile olmadan öğrenciye hazır verirseniz tahtanızın akıllı olup olmaması önem arz etmez ki artık isteyen kişi istediği bilgiye istediği anda ulaşabiliyor. İleri düzeyde bilgi bombardımanı var. Önemli olan öğrencinin bu bilgiyi nasıl kullanışlı hale getireceğini öğrenmesidir.
Unutmayalım ki teknoloji çağında asıl hedef öğrenciye bilgi vermek değil öğrencinin bilgiyi etkin kullanmasında ona rehberlik etmektir. Türkiye'nin gayri safi milli hasılasının iki katı bütçeye sahip Google'ı kuranlar işte bu şekilde eğitim alıp bilgiyi etkin kullananlardır. Sorunu sınav sisteminde görüp sonuca odaklanarak süreci ihmal etmek deve kuşu misali başını kuma gömmektir.
GÜNÜN SÖZÜ
Yaşamın içinde yerini bulmayan her matematiksel kavram sınav bittiğinde tarih çöplüğündeki yerini almaya mahkumdur.
Tercih sizin. Ya yaparak, yaşatarak öğretirsiniz, ya da yaşatmadan yapmadan söyletirsiniz. Ya sabır gösterir, zaman harcar tarih yazarsınız ya da kısa yoldan öğrencinizin kuyusunu kazarsınız.
Yorumlar
Ağzınıza sağlık. Teknolojiye sahip ancak teknolojisini kullanamayan bireyler oluşturuyoruz gün geçtikçe. Teknoloji önemli umarım bir an önce hakettiği değer verilir....