Konyaspor tarihinin ikinci en büyük kupasını güzel oyunu ile sonuna kadar hak ederek kazandı ve Türk futbol tarihine adını altın harflerle yazdırmış oldu.
Oyunun başından itibaren hücumu düşünen ve bu anlayışla sahaya yayılan Konyaspor’da belki de saha içindeki tek eksiği net bir santraforun olmayışıydı. Bunun dışında maçın 70.dakikasına kadar hücum eden bir takım vardı sahada. Takıma yeni katılan transferlerinde çabuk adapte olmasıyla kusursuz bir görünüm çizen yeşil beyazlı ekip sahadan galibiyetle ayrılarak kupayı müzesine götürmeye hak kazandı.
Kabuk Değişimi Gözden Kaçmadı
Geçen sezon Aykut Kocaman ile daha savunma ağırlıklı ve takım oyunu oynayan Konyaspor takımın başına Mustafa Reşit Akçay’ın geçmesiyle daha bireysel yeteneklere dayalı ve hücumcu bir görünüm kazandı. Yeni transferleri de bu doğrultuda yapan Mustafa Reşit Akçay’ın bu sezon içerisinde çok takımın canını yakacağının sinyalini de şimdiden vermiş oldu.
Orta sahada yeni transfer Mehdi Bourabia’nın katmış olduğu dinamizmde gözden kaçmamalı... Son iki sezonda orta bölgede Ali Çamdalı’nın yanına net bir oyuncu bulamayan Konyaspor bu problemi de aşmış gibi göründü. Topu rakibe vermeyen ve topun peşinden değil de topun karşısında durarak orta alanda adeta geçit vermedi. Rakibi bozması, gerektiğinde topu ileri taşıması ve adam eksiltmesi Konyaspor’un en büyük eksiklerinden birini kapatmasına yardımcı oldu.
Kanat oyunlarına da ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Geçen sezonun devre arasında takıma katılan ve daha çok oyuna sonradan giren Fofona’nın ilk 11’de sahaya çıkması ve sol kanatta oynayarak adam eksiltmesi ile rakip savunmanın dengesini çok bozdu. Birebir özelliği ile adam eksiltebilmesi ve dripling yeteneği olan bir oyuncu olan Fofona’nın çalışkanlığı ve Beck’i sürekli eksilterek yıpratmasına Şenol Hoca daha fazla dayanamadı ve Beck’i oyundan alarak Adriano’yu sağ tarafa çekti ve Caner’i oyuna dahil etti.
Sonuç olarak bu sezon hücum oyunu oynayacağını herkese ilan eden bir Konyaspor vardı. Bunu yaparken de kimseden çekinmeyeceğini bu maçla göstermiş oldu. Bu sezon Konyaspor çok sansasyonel galibiyetlere imza atacak ancak bu seviyeyi her maç koruyamazsa ki bu çok zor bir şey beklenmedik mağlubiyetlerde olacak. Ama yıllardır göze hoş gelen oyun isteyen bir taraftar olan Konya taraftarı bu sezon bunu bol bol izleyecek gibi duruyor.
Ve Traore’den bahsetmek istiyorum. Konyaspor’un ligi 3.sırada bitirdiği sezonda çok iyi katkılar veren ve orta sahada yaratılıcığı üstlenen Traore’n eksikliğini geçen sezon bir çok maçta hisseden Konyaspor bu sezon bunu da aşmış durumda. Tam manasıyla orta sahası tıkır tıkır saat gibi işleyen bir takım vardı bugün ve bu oyunun bana göre en önemli yeri olan orta sahanın iyi olması da Konyaspor’un bu sonucu almasına çok yardımcı oldu.
Son olarak kabuk değiştiren ve üzerine koymaya çalışan bir Konyaspor vardı. Geçen sezona oranla daha keyif veren bir oyun sergileyen bunu sergilerken de açık oyundan vazgeçmeyen, orta sahada bir hayli istekli olan tek eksiğinin net bir forvet oyuncusu olmayışı olan Konyaspor bunu da aşarsa bu sezon çok çan yakar. Ve birkaç teşekkür etmek gerek diye düşünüyorum. Başta bu takımın temellerini atan Aykut Kocaman ve bu takıma yeni bir görünüm kazandırmada cesaretli davranan Mustafa Reşit Akçay olmak üzere tüm oyunculara ve yönetime teşekkürler…
