​Seri sonu olmasında...

Mesut Bakkal'ın göreve gelişi ile adeta uçuşa geçen ve haftalardır göğsümüzü kabartacak şekilde sonuçlara imza atan Torku Konyaspor'un hiç de beklenmedik Elazığspor yenilgisi elbette ki hepimizi üzdü.

Sonucu üç ihmalli futbol bu.. Yenilgisi  var, beraberliği var, galibiyeti de var elbette.

Özellikle Kasımpaşa'yı İstanbul'da eze eze yendiği maçtan sonra "Avrupa.. Avrupa.." seslerinin yükselmeye başladığı coşku,  bu yenilgi ile, yerini "acaba irtifa mı kaybedeceğiz" diye derin bir sessizliğe ve karamsar bir havaya bırakmasın sakın.

Biz buna "iş kazası" diyelim.. Umarız, bunun telefisi Ankara'da Gençlerbirliği'ni yenerek giderilir.

Genelde tüm takımlarda başarılı bir seri devam ederken,  bu tür tökezlemeler yaşanır. İnşallah bu sonuçta Torku Konyaspor için bu böyle olur, başarılı bir gidişatın seri sonu olmaz.

Torku Konyaspor'un Elazığ karşısında aldığı yenilginin sebebinin, haftalardır çıkış içinde olan futbolcuların, rakibi "nasıl olsa yeneriz" diyerek  hafife almalarından kaynaklandığı akıllara geliyor, ister istemez.

Bir maç öncesi, sahada adeta resital yapan Gekas, Djalma, Ali Çamdalı, Ergün, Borek ve Kokoloviç gibi isimlerin bir önceki maça göre istenileni verememesi ve buna bir de Hasan Kabze'nin yokluğu eklenince, yenilgi de kaçınılmaz oldu.

Taraftarın muhteşemliği anlatılmaz, yaşanır tarzında bir tabloydu.. Bu coşkulu taraftarı bazı takımlar rüyasında bile göremezler.

Torku Konyaspor gerek oyuncu yapısı ile ve gerekse de teknik ekip açısından süper ligin iyi sayılabilecek ekiplerinden biri. Durum böyle olunca da, bu güvenle yeşil beyazlıların lige veda etmesi gibi bir düşünce, aklımızın ucundan bile  geçmez.

Lig tarihinde 500. golünü geride bırakan Konyaspor'da bu onuru Ömer Ali Şahiner ile yaşamamız da ayrı bir sevinç..

Kısacası bu takıma biz güveniyoruz.  Dün nasılsa, yarında bu takım yine bizlere  nice coşkular, sevinçler yaşatacak. 

Biz bugünü yaşamamış kabul edelim...

,.