​ÖLDÜRÜYORSUN, ÇÜNKÜ

Mısır'da, Suriye'de,  Doğu Türkiskan'da, Arakan'da, Filistin'de en temel insan hakkı olan yaşama hakkı hiçe sayılıyor. Sözde medeni dünya izliyor.
Öldürenlerin bahanesi çok ki; kimi zaman demokrasi kimi zaman insan hakları kimi zaman, savunma kimi zaman şu, kimi zaman bu...
Öldürebiliyorsun çünkü vicdanın ölmüş.
Öldürüyorsun, çünkü uşağı olduğun güçlerin kokuşmuş iktidarını yaşatarak değil ancak öldürerek devam ettirebileceğini biliyorsun.
Öldürüyorsun, çünkü yeryüzünde dirlik ve düzeni bozmaya, bozgunculuk yapmaya memur edilmişsiniz.
Öldürüyorsun, çünkü üzerine kıyamete kadar düşmanlık ve kin atılmış, ilahi lanete duçar olmuşsun.
Öldürüyorsun, çünkü yeryüzünde kendini üstün görüyorsun, üstünlüğün ancak imanda ve takvada olduğunu görmüyorsun.
Öldürüyorsun, çünkü Allah'ın sevgisine mazhar değilsin. Muhabbetullahın  açlığını Allah'a savaş açarak giderebileceğini sanıyorsunuz.  Ama yanılıyorsun. Ondan uzaklaştıkça ona olan susuzluğunuz hep artacak. Susuzluğun bu dünyadan sonrada dinmeyecek.
Öldürüyorsun, çünkü haksızsın. Bu haksızlığın vahşi acizliğiyle öldürüyorsun.
Öldürüyorsun çünkü sen hiç emeğinin karşılığını yemedin, medeniyetin, menbaı olan toprakları ve insanları yıllarca sömürdün. Zenginliklerini çaldın, yerine kan ve göz yaşı bıraktın. Yıllarca bozgunculuğunu demokrasi getirme yalanıyla perdeledin.
Halkın seçtikleri iktidar olunca muktedir olamazsın çünkü ''bizim demokrasi sistemimiz  sadece sandıktan ibaret değildir'' dedin. Darbecileri, seçilmişlerin yerine getirdin.
Ey bozguncu ahlakıyla ahlaksızlaşmış kişi, hırs ve tamâ ile zillet içindesin. Atan Fravun'un kundaktaki bebekleri öldürmesinin Hz Musa'nın kendi hanesinde neşet etmesine engel olamadığı gibi dünyaya attığın fitnelerle ve ölümüne neden olduğun masumlarla senin mahvına, insanlığa yeniden huzurun hakim olmasına neden olacak vesileleri  ortadan kaldırabilecek değilsin.
Zulmünün artması senin üzerine belanın mazlumlar üzerine ise imdadı ilahinin yaklaştığını göstermektedir.  Şüphesiz Allah nurunu tamamlayacaktır.