Müthiş galibiyet… Neşemiz tavan yapmış durumda… Öyle ki Torku Konyaspor süper ligde oynadığı yedinci haftalar itibari ile en fazla puanı toplamış durumda. Sevinmek, aşırı sevinmek elbette ki doğal… Bu galibiyet belki de çok daha iyi güzelliklerin başlangıcı, anahtarı olacak. Abartmadan, bu galibiyete takılıp kalmamayı başarabilirsek.
Önümüzdeki maçları kazanabilirsek bu galibiyet daha da anlam kazanmış olacak. Süper ligde dört maç peş peşe kazanamamışız. Bu durumdan kurtulmaya oldukça yakın olduğumuzu düşünmüş olmak abes olmasa gerek. Niye olmasın ki? Niye beş-altı maçlık seri yakalamayalım ki?
Maçtan önce son iki maçını kaybeden Trabzon’a karşı işimizin çok zor olduğunu düşünüyordum. Bir taraftan da Trabzon’un kazanma zorunluluğundan yararlanabilirsek az da olsa galip geleceğimizi düşünmüyor da değildim. Trabzonspor’un kazanma zorunluluğunun getireceği stresin bize avantaj sağlayacağını da düşünüyordum. Kendi evlerinde oynuyor olmaları bu stresi daha da artıracak olması avantajımızı artırabilirdi.
Maçın başından itibaren ilk yarım saat iyi mücadele eden, ümit veren Torku Konyaspor vardı. İlk yarım saatten sonra daha iyi oynayan Trabzonspor’du ama karşısında fırsat kollayan, bu maçta her an işin şeklini değiştirecek Torku Konyaspor görüntüsü de dikkatlerden kaçmıyordu.
İkinci Yarının başlarında Rangelov’un düşürülmesi ile kazanılan penaltıyı Meha gole çevirirken, golden sonra müthiş Bir Trabzonspor baskısı vardı. Buna karşılık ceza sahasını çok iyi savunan, yapılan ortalara yerinde müdahale eden Torku Konyaspor fazla gol pozisyonu vermese de Yusuf’un kullandığı serbest atışının direkten dönmesi şanımız olurken Ndeye’nin kafa şutunu Serkan müthiş çıkardı. Medjani’nin kafa şutunun gol olmasına engel olamayınca 1 – 1 beraberlik oluşuyordu. Zaman vardı ve Trabzonspor maçı kazanmak için her şeyi yapacaktı. Tüm hatları ile Trabzonspor’un hatasını kollayan Torku Konyaspor Rangelov’un asistini Traore gole çevirince tekrar öne geçiyorduk. İkinci golden sonra toparlanamayan ve istese de baskı kuramayan Trabzonspor vardı artık. Maç Torku Konyaspor’a geliyordu.
Torku Konyaspor müthiş bir oyun oynamadı ama çok akıllı oynadı. Trabzonspor’a karşı galip gelmenin şifrelerini çözmüş, arzulu ve üst noktada mücadele eden, sahaya doğru yerleşen Torku Konyaspor izledik.
Attığımız gollerde hakem hataları vardı. Rangelov’un düşürülüşü dışarıda, Traore ofsayt. Veee Tv yorumcuları çok üst noktadan abartılı bir şekilde vurguluyorlar bu hataları… Öteden beri Süleyman Abay’ın kötü hakem olduğunu Konyalılar çok iyi bilir. Önceki maçlarda Torku Konyaspor’a nasıl hatalar yaptığını gündeme bile taşımamışlardı. Onun için bilmezler yada Konyaspor’a yapılan hataları dile getirmenin onlara bir getirisi yok sanırım
Hakem bence de hatalıydı. Hem de çok… Penaltı olmadığını yapılan faulün dışarıda olduğunu görenler hatayı yüksek sesle dile getirirken gole giden futbolcuyu düşürmenin kırmızı kart gerektirdiğini görmek istemediler. Düşmenin içerde mi dışarıdı mı olduğunu görmek çok zordu. İnsani bir hata olabilir. Mustafa Yumlu’nun Rangelov’u gole giderken düşürülmesini görememek mümkün değildi. Bundandır ki kırmızı kart göstermemesi asıl büyük hatadır. Her ne kadar varsayım da olsa eksilen Trabzonspor’a karşı kazanmamız daha kolay olurdu. Hatta faul atışını Meha sanırım penaltıdan daha iyi kullanır o dakikada yine öne geçmiş olurduk.
Kim ne derse desin Trabzon’un aleyhine gibi gözüken hakem hataları onları daha büyük bir hezimetten kurtardı belki de… Keşke bu galibiyetin üzerine hakem hatasının gölgesi düşmeseydi… Belirttiğim nedenden dolayı yine de Torku Konyaspor galibiyeti sonuna kadar hak etmiştir.
Abartmadan, gelecekle ilgili yüksek hedef koyma isteklerimizi içimizde saklı tutarak, takıma daha fazla – daha da fazla destek olmaya çalışarak tüm maçları kazanmaya çalışalım… Bu lig üç beş takımdan ibaret değildir. Bunu birilerine gösterme zamanı gelmiştir. Maçlarda Torku Arena’da boş tek koltuk kalmadıkça anlayacaklardır zaten…
Ne diyelim? Galibiyet güzel, neşemiz çok… Selam ve dua ile…
Mehmet YILDIRIM
mhmt_yldrm_42@hotmail.com
