​Kul Hakkı

Kul hakkı deyince insanın aklına sadece birinden bir şey alıp da vermeyince kul hakkı oluştuğu geliyor..

Hâlbuki insan her şekilde bir başkasının hakkına girebilir…

Mesela geçen gün bir ablamız sohbet ederken üst komşusundan dem vurarak üst komşum defalarca uyarmama rağmen sofra bezini balkondan çırpıyor, gürültü yapıyor vs. vs. demişti…

Bakın işte buda kul hakkına bir örnektir…

Kul hakkı illaki parayla pulla alışverişle oluşacak bir şey değildir…

Bizler kul hakkını sadece bu çerçevede görürsek farklı şekillerde yaşanabilecek kul hakkını göz ardı etmiş oluruz…

Kul hakkı göz ardı edilemeyecek kadar çok önemli bir şey olmalıdır mü’min için…

Yüce dinimizin de öğrettiği en mühim konulardan biridir kul hakkı…

Bu öyle bir şeydir ki; kul hakkına giren kişi hakkına girdiği kişiyle helalleşmeden ölse mahşer günü karşılığında sevaplarını verir sevabı yoksa da günahını yüklenir…

Birçok Ayet-i Kerime de ve Hadis-i Şerifte kul hakkından bahsedilmesi de bu konunun ne kadar önemli bir konu olduğunu göstermektedir…

Aslında gün boyunca kul hakkına girdiğimiz veya girebileceğimiz birçok anı yaşıyoruz maalesef…

Komşuluk, arkadaş, akraba ilişkilerinde ve hatta aile içinde, İş hayatında, Okul hayatında trafikte kısacası birçok alanda kul hakkına gireceğimiz ortamlar oluşuyor…

O yüzden bu konuya çok dikkat etmemiz gerekiyor…

Hatta buna birkaç örnek de vermem gerekirse;

Mesela adam arkadaşına iftira ediyor söylemediği veya yapmadığı bir şeyi söylemiş gibi yapmış gibi lanse etmeye çalışıyor burada hem kul hakkına giriyor hem de iftira gibi büyük bir günahı işliyor. 

Bu kişinin işlediği günah için tövbe edip Rabbinden af dilemesi yetmiyor ayrıca birde helallik alması gerekiyor…

Çünkü Allah-ü Teâla ya kul affı için yalvarır yakarır Allah dilerse affeder ama kul hakkından ancak hakkına girdiğimiz kişiden helallik alarak kurtulabiliriz tabi o günahın affı da yine Allah dilerse…

Birde o kişi hakkını helal edecek mi? İşte o da var. Tutup da zorla helallik alacak değiliz ya…

Peki, helallik alamadığımız durumlar?

Bu en çok da trafikte yaşanıyor kıymetli gönül dostlarım…

Bu anlamda örnek olacak yaşadığım ve gördüğüm çok konu var ama onlara girmeyeceğim…

Mesela trafikte hakkına tecavüz ettiğimiz kişiyi nereden bulup da hak helalliği isteyeceğiz ki?

Sonuçta akan bir trafikteyiz değil mi?

Hareketli bir ortam yani…

Veya oluşturduğumuz maddi manevi sıkıntılar…

Ne bilim mesela kaldırımı araçla veya yaya iken gereksiz yere bekleyerek, sohbete dalarak işgal edip birilerinin hayatını tehlikeye atmak, kırmızıda geçmek hem yaya hem araçla ve sayılabilecek bir sürü şey…

İşte böyle çok hassas bir konu olan bu kul hakkı konusunda bizlerinde çok hassas olması gerekir. Yaşamın her anında yani akıl çağına erip de bu dünyadan göçüp gidene kadar ki zaman dilimi içerisinde kul hakkı yememeye, kul hakkına girmemeye büyük bir özen göstermeliyiz…

Kuluz beşeriz elbet şaşarız; kul hakkına girsek dahi helallik almasını ve Allah’tan af dilemesini bilmeliyiz.