Son Dakika Haberler

Mehmet Şamil Şenalp

Mehmet Şamil Şenalp

​Kanayan Yara Burma

02 Mayıs 2013

Güney Doğu Asya ülkelerinden, eski ismi Burma olan Myanmar'da insanlar diri diri yakılıyor, ocaklar sönüyor. Namus, şeref, haysiyet ve insanlığa dair ne kadar değer varsa ayaklar altına alınıyor, insanlık ailesinin yaşananlardan utanç duyması gerekirken maalesef kimsenin yüzü kızarmıyor, gözü yaşarmıyor. Dünya zulmü sadece seyretmekle yetiniyor.

Müslümanlar için acıların, hüznün diyarı Arakan bugün Myanmar olarak bilinen devletin batı sınırında, kuzey-güney istikametinde bir kısmı denize açılan bir sahil şeridi. Çok münbit topraklara sahip bir yer olduğu ve 9. Yüzyıldan beri orada Müslümanların yaşadığı söyleniyor.  İngilizler bölgeyi işgal ettikten sonra eyalete ayırmışlar, hakimiyetleri devam etsin diye de dünyanın diğer bölgelerinde olduğu gibi ve eyaletler arasında sorunlar çıkartmışlar ve sorunları kaşımışlar. İngilizler bölgeden çekilirken silahlarını Arakan bölgesindeki Budistlere verilmişler. Silahlarla güç elde eden Budistler Müslümanlara katliama devam etmişlerdir. Müslümanlar, direnişe geçmek istemişlerse de başarılı olamamışlar.

Bölgede 1962 yılında göreve gelen Cunta kendi kavimleri ve inançları dışında olan herkesi düşman olarak görmüş, Müslümanları yine soykırıma maruz bırakmış. Cunta yaptığı düzenlemeyle din eksenli ayrım yaparak Arakanlı Müslümanları Myanmar vatandaş saymamış, Vatandaşlık haklarını da kaybeden müslümanların üzerindeki baskı daha da artmış ve 1990 yılında yaşanan zulümler de yüz binlerce Müslüman katledilmiştir. Sağ kalanların önemli bir kısmı ise mülteci durumuna düşmüştür.

2012 yılının Mayıs ayında şiddetini arttıran katliamlar bu günlerde yine alçakça devam ediyor. İslam İşbirliği Teşkilatı, Birleşmiş Milletler ve Türkiye'nin Arakan eyaletinde zulmün son bulması için ortaya koyduğu çalışmalar ne yazık ki bugüne kadar yeterli olamadı.Türkiye, bölgede önemli girişimlerde bulundu; BM ise, ancak güvenli bölgelerde yardım yapabildiğini duyurmuştu. ABD Başkanı Baracak Obama, ikinci defa başkan seçildikten sonra ilk ziyaretini Myanmar'a yapmış ve buradaki Müslümanların haklarının verilmesi yönünde yönetime çağrı yapmıştı. Myanmar yönetimi, daha önce Türkiye ile ABD'nin de aralarında olduğu birçok ülkeye bölgedeki çatışmaları sona erdirme sözü vermişti. Yönetim ayrıca, en kısa sürede Müslümanların haklarını verecek; topraklarından koparılan insanların evlerine geri dönmesini sağlayacak, demokratik hakları iade edecekti. Ancak gelinen durumda Myanmar yönetimi sözünü tutmadığı gibi olayları engellemek bir yana katliama ses çıkartmayarak katliamları desteklemeye devam etmektedir.

Müslümanlar Budaya secde etmedikleri için Budislerin zulmüne uğruyorlar. Ancak katliamların arkasında başka hesapların bulunduğu, bölgenin petrol, doğalgaz ve değerli madenler konusunda hayli zengin olduğu, bu konuda Çin'in boru hattı çalışmaları olduğu biliniyor. Boru hattı boyunca yaşayan Müslüman nüfus tamamen bölgeden uzaklaştırılmadıkça katillerin durmayacakları söyleniyor. Böyle bir ortamda bölgede barışı sağlamaya dönük siyasi güce sahip olan Çin'in zulme sessiz kalıyor olması, bundan rahatsızlık duymaması yaşanan katliamlarda Çin'in teşviki ve katkısı olduğunu düşündürmektedir. Hem akan kanın müslüman kanı olması hem de belki Çin'in tepkisinden çekinildiği için batı dünyası da Myanmar'da yaşananlara sessiz kalıyor.

Oysa bizler ''Hiç biriniz kendi nefsi için istediğini; mümin kardeşi için de istemedikçe kamil manada iman etmiş olamazsınız'' buyuran bir Peygamberin yolundayız. Bu katliama tepkimizi safımızı belli etmenin ötesinde daha etkili şekilde gösterebiliriz. Konunun dünyanın gündeminden düşmemesi için çalışabiliriz, Çin mallarını satın alırken diri diri yakılan insanları ve zulme sessiz kalan iradeyi bir kez daha düşünebiliriz.

 

Yorumlar

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”
Türkçe العربية English