Allah kimseyi çaresiz bırakmasın…
O kadar zor bir şey ki çaresizlik denen o çetin durum…
Ancak bunu yaşayan bilir…
Biliyorum şimdi bu yazıyı okuyacak olan ve bu durumu bir kez de olsa yaşamış insan şöyle derinden bir ah çekecek…
Ama sözüm ona aziz kardeşlerim bilsinler ki yaşanan her çaresizlik için büyük bir mükâfat var Allah katında biiznillah…
Şunu da çok iyi bilirler onlar; tıpkı tünelin ucunda bir ışık olduğu gibi her çaresizliğin sonunda da mutlaka bir aydınlık vardır…
Bu aydınlığa vesile olmak da mü‘minin mü’min üzerindeki hakkıdır…
Malum mukaddes dinimizde Müslümanların kardeşliği ve yardımlaşma hususları çok önemli hususlardır…
Mademki; mü’min mü’nin kardeşidir. Pekâlâ, kardeşin de kardeşi üstünde hakkı vardır…
Bunun farkında olan bir insana benim de rast gelmişliğim var böyle çaresiz kaldığım bir anda…
Yıllar önceydi rahmetli babacığım kalp ameliyatı olmuştu ve ameliyatın ortasında çok acil kana ihtiyaç olmuştu…
Tabi o dönem böyle sosyal medya falan yoktu yani iletişim imkânları çok kısıtlıydı…
Aile bireyleri tanıdığı herkesi arıyor, iletişime geçiyor, ulaşamadıklarının yanına gidiyordu…
Öyle çok zor bulunan bir kan grubu da değil ama baya fazla bir kana ihtiyaç olmuştu…
Bende ulaşabildiklerime ulaştım ulaşamadıklarım için ise sokağa çıktım ve çaresiz bir şekilde başladım tanıdığım arkadaşlara gidip onlara kan vermeleri için yardım istemeye…
Hiç unutmam yaşadığım o günü…
Elektrik malzemeleri satan bir dostum vardı ona gittim sordum grubu tutmadı. Yanında da ortağı vardı benim tutuyor dedi ve bir arkadaşımın da aynı grup dedi onu da aradı ve apar topar hastaneye gittiler…
Arkadaşı ağrı kesici kullanmış daha önce o yüzden onun kan alınmamış fakat sağ olsun kendisinden alınmıştı kan…
O gün çaresizliğime büyük bir derman olmuştu gerçekten. Allah ondan razı olsun…
İşte böyle mü’min mü’minin yardımına tereddütsüz koşmalı…
Ha bunun için illa birinin kana ihtiyacı olması gerekmiyor her zaman kan vermeyi adet edinmeli aslında insan…
Çaresizlik zor ama hele kan için ise bu çaresizlik işte o çok çok zor bir durum…
Kimseyi böyle zorlukla imtihan etmesin Rabbim. Ama bir an kendinizi acil kan ararken hayal edin… Düşününce insan daha iyi anlıyor değil mi?
O halde bizlerde bir çaresizliğin aydınlığına vesile olalım…
Sağlıklı olan ve 18-50 yaş aralığında, kilosu 50 kilogramın altında olmayan dostlarıma sesleniyorum;
Kan ver hayat kurtar, kan ver sağlıklı kal, kan ver dua al…
Üçü bir arada daha ne olsun…
Hem hayat kurtarıyorsunuz, hem sağlıklı oluyorsunuz birde bunun karşılığında dua alıyorsunuz…
Her üç ayda bir kan vererek sağlıklı ve zinde oluyorsunuz çünkü kan yenilendikçe vücut da yenilenmiş oluyor…
Ayrıca düzenli kan bağışında bulunmanın kalp krizi riskini büyük oranda önlediğini biliyor muydunuz..?
Hele hele dayanışmaya, birlik olmaya çokça ihtiyacımızın olduğu şu günlerde ülke olarak neredeyse tükenmiş olan kan stokumuzu tekrar yükseltelim bunun için şefkatli Kızılay’ımıza koşalım…
Gönül'e Dokunuş / Emrah Savsar / 2 Haziran 2020 Salı
