Son Dakika Haberler
İstanbul farklı bir şehir. Dünyada başkaca bir şehre benzemez. İstanbul’u yüzlerce şair yazdı ama bana göre onu en güzel anlatan diziler Nedim’e ait.
Bu şehr-i Sitanbul ki bi misl ü behâdır
Bir sengine yek pâre Acem mülkü fedadır.
Günümüz Türkçesi ile,
Bu İstanbul şehri ki, paha biçilmez ona
Tüm İran mülkü feda olsun tek bir taşına
İstanbul’u yazmak için Nedim kadar sevmek gerekir. Onun içindir ki Nedim ‘İstanbul şairi’ olarak da bilinir. İstanbul’a hizmet de Nedim aşkıyla mümkündür. Siyaset Bilimcileri, iki kıtayı birleştiren boğazın üzerine kurulu İstanbul için ‘Dünya için tek bir başkent öngörülmüş olsaydı burası İstanbul olurdu’ demektirler. Zira bunun tarihte yaşanmışlığı da var. Dünya tarihinin en büyük İmparatorluklarından biri kabul edilen Roma İmparatorluğu kurulduğu Roma’dan yönetilememiş İstanbul’a ihtiyaç duyulmuştur. Roma merkezli Batı Roma İmparatorluğu 476’da yıkılırken İstanbul merkezli Doğu Roma İmparatorluğu bin yıl daha ayakta kalmayı başarmıştır. Nihayetinde ancak Peygamber müjdeli Fatih Sultan Mehmed’e nasip olmuştur, fethi…
Osmanlı Devleti de ancak İstanbul fethedilip de başkent yapılınca küresel güç haline gelmiştir. Durum böyle olunca İstanbul’u elde tutmak kolay olmadığı gibi yönetmek de kolay olmamaktadır. İstanbul ehil ellerde yönetilmediği zaman ülkenin selameti de tehlikeye girmektedir. Madem ki İstanbul’un Fatihi peygamber dualıdır o zaman yöneteni de sıradan olmamalıdır. İstanbul 5 yıllık bir fetret döneminden geçti. Bundan 5 yıl önce nice vaatlerle milleti kandırıp İstanbul’u alanlar bu mukaddes şehre bir çivi bile çakamamışlardır. E, ne diyelim bu şehre bir çivi çakmak dahi nasip iledir. Niyeti hizmet olmayana Allah çivi çakma şerefini nasip etmemektedir. Murat Kurum’un proje lansmanı izleyenleri büyüledi. ‘Ha işte bu… İstanbul’a yakışır başkan bu… İstanbul’un hak ettiği bu…’ dedirtti. Kurum ve ekibi İstanbul’u iyi çalışmış. Kısa süre içerisinde her bir karışını ilmek ilmek dokumuşlar adeta…İstanbul’un çok sorunu var ancak iki sorun ön planda. Biri ulaşım, diğeri dönüşüm.
Kurum’un ekibi ulaşımı iki başlı ele almış. Toplu ulaşım, tekil ulaşım. Toplu ulaşımda çözümü metroda bulmuşlar ve on yılın sonunda 1004 km’lik bir ağ öngörmüşler. Tekil ulaşımda ise çözümü tünellerle sağlamayı planlamışlar. Açıkça söylemeliyim ki bu ‘tünel çözümü’ hiç aklıma gelmemişti. Düşünenlerin aklına sağlık. Zaten başka da çare yok. Anlaşılan, 5 veya 10 yıl sonrasının İstanbul’unda yerin üstü yaşam alanı, yerin altı ulaşım alanı olacak. İkinci en büyük mesele dönüşüm. Malum uzmanlar ‘deprem kapıda’ diyorlar. Beş yılda 650 bin yeni konut öngörülüyor. Acil dönüştürülmesi gereken konut sayısının 600 bin civarında olduğu İstanbul’da hedeflenen rakam makul ve mantıklı… Diğer taraftan daha yaşanabilir bir İstanbul için yüzlerce proje düşünülmüş. Sosyal projelerle tüm kent sakinlerine dokunulmaya çalışılmış. Projeleri de, hedefleri de, yapılmak isteneni de, yapılan sunumu da beğendim. Bence de artık İstanbul’da fetret dönemine son verilmeli. Kurum dersine çalışmış, sıra İstanbullularda…
Yorumlar