İslam kardeşliği; Habil gibi samimi, İsmail’i bir teslimiyet, İbrahim’i bir sadakat ve Muhammed’i bir muhabbetle mümkündür
13 Aralık 2020
İslâm, Tevhid dinidir. Mensuplarının da her türlü fitne ve fesattan uzak durmalarını, birlik ve beraberlik içinde olmalarını emreder. Müslümanların ırk, dil, renk, bölge ve benzeri unsurlarla bölünüp parçalanmamalarını, Tevhidin gereklerinden sayar. Onun içindir ki İslam kardeşliği ideal anlamda sağlanması; Habil gibi samimi, İsmail’i bir teslimiyet, İbrahim’i bir sadakat ve Muhammedi bir muhabbetle mümkündür. Yani kuru bir söz olarak kardeşiz demek yetmez. Habil misin? Yoksa Kâbil mi? Bunu netleştirmek durumundayız.
Kardeşiz diyerek içimize gelen Kâbil’lerin bizi yok etme, öldürme girişimleri konunun önemini ortaya koymaktadır. Siyonist ve emperyalistlerin emellerine alet olup maddi-manevi değerlerimizi yok etmek için çalışanların savrulmalarını üzülerek müşahede ediyoruz. Biz Müslümanlar karşımızdaki düşmanların çokluğundan, gücünden hiçbir zaman çekinmedik ve Allah (c.c.)’ yardımı ile yine çekinmeyiz. Esasen bizi üzenler içimizdeki riyakâr, ikiyüzlü münafıklardır. Rabbimiz, hem içimizdeki hainlerle hem de zalim, kafir bizlere hayat hakkı tanımayanların her biriyle hakkıyla gerçek anlamda mücadele ederek zaferlere kavuşmayı nasip eylesin!..
Biz Müslümanlar; Allah (c.c.)’a yaklaşmak için öncelikle temiz, sağlam bir niyet ile ibadetlerimizi yapmalı, kardeşliğimize sahip çıkmalıyız. Müminler olarak; Allah (c.c.)’a yaklaşma vesilelerini hayatımızın merkezine almalıyız. Habil’in makbul olan Kurbanı misali bizlerde; bazen zamanımızı, bazen paramızı, gerektiğinde bedenimizi kurban etmeliyiz. Hayatımızın merkezine Allah (c.c.)’a en iyi kul olabilmenin mücadelesini alarak hayırda yarışmalıyız.
Ayet-i Kerimelerde: “Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki esirgenesiniz.” “Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah yanında en değerli olanınız, O'ndan en çok korkanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, her şeyden haberdardır.” (Hucürat Suresi, ayet 10,13)
Hz. Âdem ve Havva’dan çoğalan insanlar, yeryüzünde çeşitli renk ve dilde küçüklü büyüklü topluluklar oluşturmuşlardır. Küçükten büyüğe, kabileden milletlere varıncaya kadar farklılık gösteren bu oluşumun temel sebebinin kitlelerin birbirini tanıyıp, anlaşmak ve kaynaşmak olduğu anlaşılmaktadır. Yani soy-sopla övünmek yerine, birleşip bütünleşmek öngörülmüştür. Günümüz Müslümanlarının en çok ihtiyaç duydukları konulardan birisi, beklide en önemlisi, birlik ve beraberliktir. Kardeşlik hukuku bir ve beraber olmamızı gerektirir. Müslümanlar arasında herhangi bir anlaşmazlık olduğunda çözümü için, Kur’an ve Sünnete müracaat etmek gerekir.
“Hep birlikte Allah'ın ipine (İslâm'a) sımsıkı yapışın; parçalanmayın. Allah'ın size olan nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman kişiler idiniz de O, gönüllerinizi birleştirmişti ve O'nun nimeti sayesinde kardeş kimseler olmuştunuz. Yine siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size ayetlerini böyle açıklar ki doğru yolu bulasınız.” (Ali İmran Suresi, ayet: 103) buyrulmuştur.
Bu gün yeryüzünde cereyan eden bütün olumsuzlukların Müslümanların aleyhine olduğunu hepimiz görebiliyoruz. Yapılan zulüm, işkence, vahşet vb. olumsuzlukları görmemek için kör, duymamak için sağır ve anlamamak içinse akılsız olmak lâzım gelmektedir. Suriye de, Mısır da, Irak’ta, Afganistan da, Doğu Türkistan da Filistin’de vb. Ülkelerde Müslümanlar katledilmekte, kadınlara tecavüz edilmekte, akla hayale gelmeyen vahşetler birbirini izlemektedirler. Güzelim Ülkemiz için de, içerden ve dışarıdan asırlardır düşmanlıklar açıkça yapılmış hatta son dönemde daha da yoğunlaştırılmıştır. Müslümanlar dünkünden daha çok bugün kardeşlik, dayanışma, birlik ve beraberlik içerisinde maddi ve manevi unsurlarını seferber ederek bu olumsuzlukları gidermek zorundadırlar. Çünkü Müslüman’ın, Müslüman’dan başka gerçek dostu yoktur.
Peygamberimiz Hz. Muhammed(s.a.s.); “Birbirinize buğzetmeyiniz, dünya menfaatlerine rağbet edip de aranızda fesat çıkarmayınız. Ey Allah’ın (c.c.) kulları kardeş olunuz” (Ahlâk Hadisleri c.1, no:400) buyurmuştur.
Allah(c.c.); her birimizi hakkıyla İslâm kardeşliğine sarılan, kardeşlik hukukunun gereklerini Habil gibi samimi, İsmail’i bir teslimiyet, İbrahim’i bir sadakat ve Muhammedi bir muhabbetle uygulamaları ile gösteren Mümin kullarından eylesin.
Sıhhat ve afiyetler dilerim.
Yorumlar
Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.