İncitici ve Kahredici Mağlubiyet
Oyun ve oyuncu kalitesi Fenerbahçe'nin Konyaspor karşısında ağır favori olmasını sağlıyordu. Öyle ki oynanmamış maç kaybedilmemiştir umudu dahi oluşturamayacak kadar...
Maça etkili başlayıp oyunda belirgin bir üstünlük sağlayan Fenerbahçe beklediğinden de kolay ve hızlı şekilde sonuç elde etti.
Ne oynadığı belirsiz paslaşma, yardımlaşma, sahaya yerleşme, oyunda işbirliği yapabilme gibi futbolun içinde olması gereken etkinliklerin hiçbirinde en ufak varlık gösteremeyen dağınık ve savruk bir şekilde hareket eden Konyaspor vardı.
İlk golden sonra yaşadığı olumsuzlukları iyice artan ve topu kullanma becerileri tamamen yok olmuş kendi kendine top kaybı yapan, ne yapacağını bilmez Konyaspor görüntüsü iyice derinleşti.
İlk yarıda attığı üç golle ikinci yarıda sekiz- on dakika kadar geçince gevşeyen ve orta sahada biraz da yorulmanın etkisiyle Konyaspor'un oynamadına izin veren Fenerbahçe vardı. Her ne kadar rakip sahada topa sahip olsa da üretmeyen Konyaspor izledik.
Performansıyla öne çıkan fıtbolcu var mıydı!? Yoktu... Haydi mağlubiyet kaçınılmazdı ama bu kadar incitici ve kahredici mi olmalıydı!?
Konyaspor bir düşüş yaşadı. Bunda eksik futbolcuların etkisi de vardır. Her maç daha geriye giden oyun, her maç geriye giden oyuncular. Ve kötü anlamda zirve yapmış Konyaspor görüyoruz.
Düzelme bugünden yarına hemen olmaz bu haklı bir düşüncedir. Fakat her yeni gelen günün, her yeni oynanan maçın daha kötü, iyice kötü olması da kabul edilemez. İyileşme adına en ufak bir gösterge olmadığı gibi iyilik kırıntılarını da yok etmek ayrı bir maharet olsa gerek. İyi oynayan Jin Ho'nun da kötü oynamaya başlaması gibi.
Artık bu kadar zamanda düzelmenin aksine daha kötüye gitmenin mazereti olamaz. Sebepler kabul görmez. Kazanmanın dışında hiç bir sonucun kabul görmeyeceği Kayseri maçı gibi. Sebep ne olursa olsun Kayseri maçında galibiyet harici sonucun hiç bir açıkşaması olamaz. Kabul görmez.
Selam ve dua ile...