Son Dakika Haberler

 Emrah Savsar

Emrah Savsar

​Gelinliğini giydi yine

28 Friday 2018
Geçen gün sabah uyandığım da odamın camından dışarı baktım ve beklediğim o tabloyu yani beyazın güzelliğini görmek beni ziyadesiyle mutlu etti…



Hava şartlarında o kadar anormallikler oluyor ki; özellikle şehir merkezine bir zamanlar diz boyu yağıp haftalarca kalkmayan kar yok artık…



Verilen nimetlere şükretmeden yaşayan ve nimeti bilinçli şekilde kullanmayan insan yüzünden her ne kadar şaşırmış olsa da havalar… Bir sabah uyanıp beyazlığı görebilmek gerçekten çok güzel…



Verene hamdolsun.



Kışın yapılacak güzel şeylerdendir; kardan adam yapmak, kartopu oynamak…



Ben doğuştan üşüdüğüm için : ) Benim kardan adam yapmak gibi, kartopu oynamak gibi bir fırsatım pek olmadı…



Tadını çıkarın a dostlar…



Hatta Benim yerime de oynayın.



Ben genellikle sıcak(sıcağı seviyim ha) odamın camından bakarak kışı geçirmeyi seviyorum…



Ama nerede o sobanın başında kestane yiyerek geçirdiğimiz günler…



Hiç unutmam; soğuğun tavan yaptığı, şu cennet vatanın doğusu olan memleketimde sadece bir kez kışı yaşamak nasip oldu oda bir iki hafta bir şeydi 5-6 yaşlarındaydım tabi o zaman…



Rahmetli Anneannemler de sac kuzine bir soba vardı. Hatta teneke soba derlerlerdi ona…



Teneke ama ateşin olduğu kısım tuğla örülüydü ve kolay kolay soğumazdı.



O sobanın fırınında Kars’ın meşhuru olan kaz eti, ekmek veya yine bizim oraların meşhur kum gibi beyaz patatesi pişerken üzerinde de kestane pişerdi…



Boşuna demiyorum; sıcağı seviyim ha… : )



Rabbim şu soğuk günlerde açta, açıkta olanlara da yardım etsin…



Sıcağı sevmemdeki asıl sebep hastalığım aslında. Zira kas hastalığı için soğuk sıkıntı ama tedbirli olunca da bir sorun teşkil etmiyor.



Mevsimlerden söz etmişken;



Soğukta olsa, sıcakta olsa her mevsimin kendince bir güzelliği var tabi…



Yazın güneş içimizi ısıtırken hatta aşırı sıcaktan bunalırken kışın üşüyor olmak bir nimet ya hep yaz olsaydı? Ya da hep kış olsaydı?



Rabbim ne kadar güzel dengelemiş değil mi?



Elhamdülillah…



Kış, her ne kadar ölümü hatırlatsa da insana onun da güzelliği; dökülmüş yapraklara, kurumuş dallara inat toprağın gelinliğini giyip süslenip püslenmesi işte…



Bu güzelliği tefekkür ederken bir yandan da ibret almalıyız…



Tıpkı beyazın saflığını, sadeliğini içinde bulunduran kefen gibi kara toprağında beyazla bir bütün olması en güzel ibret mesela…



Burada önemli olan göçerken bu dünyadan, amellerimiz de giyeceğimiz kefen gibi ak ve pak olmasıdır şüphesiz…



Zaten alabilene her şey ibrettir şu yeryüzünde...



Hal böyleyken;



İnsanın ibretlere inat, sanki hiç ölmeyecekmiş gibi bu fani dünya için mücadele etmesi, böbürlenmesi, kalp kırması, kul hakkına riayet etmemesi, en mühimi de Rabbinin emir ve yasaklarına uymaması ne kadar tezat bir durum değil mi?



Allah’a Emanet Olun…



Hayırlı Cumalar…



Yorumlar

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”
Türkçe العربية English