​En kutsal kazanç

Gündelik hayatta sıklıkla kullandığımız vergi kelime anlamı olarak “kamu harcamalarındanbsp; kullanılmak üzere devletin ve yerel yönetimlerin kanunlar çerçevesinde doğrudan veya dolaylı olarak vatandaşlarından topladığı ödemeler” demektir.

Verginin kısaca tarihçesine bakacak olursak Mısır’a ait kabartma taşlarında ve Babiller’e ait çeşitli vesikalarda, dönemin krallarına ait ödenen mali yükümlülükler olduğuna dair önemli bilgiler bulunmaktadır.Özelikle yeniçağ vergi sisteminde, devlet sadece kamu harcamalarını karşılamaya değil ayrıca sosyal hayata da etki ettiği tespit edilmiştir.

Ülkemize gelecek olursak vergisel dönemi iki aşamalı olarak değerlendirebiliriz.Osmanlı devletinde zekat,öşür ve cizye vergileri bulunmakta idi.Ayrıca savaş sonucu fetih edilen ülkelerden ve onların güvenliğinin tesis edilmesinden denbsp; alınan vergiler bulunmaktaydı.Örnek olarak;07 Mart 1796 yılında kongre tarafından onaylanan anlaşmaya göre,Amerika Birleşik Devletleri 12 bin Osmanlı altını karşılığında Osmanlı devletine vergi ödemesi yapacaktı.Bu vergi ABD’nin başka bir devlete vergi vermeyi kabul ettiği tek anlaşmadır.

Vergi kamunun bireylerden elde ettiği finansman kaynaklarından biridir.Bütçe gelirleri içinde önemli bir paya sahip olan vergiler sadece vergi mükelleflerini değil toplum tüm bireylerini ilgilendirmektedir.Bu kapsamdan dolayı vergi bilinci tüm toplumu ilgilendirmektedir.Bu bilincin toplum içinde yerleşebilmesi için kaliteli bir eğitim verilmesi ve bu eğitime de ilkokul döneminde başlatılması erekmektedir.Vergi bilincinde bireysel ve çevresel faktörlerinde ağır bastığı tespit edilmiştir.

Vergi mükelleflerinin vermiş oldukları vergileri devlet tarafından ve cebren tahsil edilen gelirler olarak değil aksine kamu hizmetlerine ayrılan bir karşılık olarak değerlendirme konusunda mükellefler yönlendirme yapılmalıdır.Ayrıca ülkemizde sürekli uygulanan vergi yapılandırmaları vergi bilincini ve ahlakını olumsuz yönde etkilemektedir.Nasıl olsa vergi affı çıkar beklentisi vergisini düzenli ödeyen mükellefler açısından haksızlık doğurmaktadır.

Vergi mükellefleri konusunda her ne kadar taraflar mükellef ile kamu gözükse de arada köprü vazifesi üstlenen mali müşavirler vergi olayının olmazsa olmazıdır.Hemen hemen tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de beyan usulü uygulandığından dolayı meslek mensuplarına duyulan ihtiyaçher geçen gün artmaktadır.Gelir idaresinin bünyesinde ki milyonları bulan mükellefleri tek tek denetlemesi,incelemesi teknik olarak mümkün olmadığından dolayı vergi bilincininin aşılanması ve vergi ahlakını geliştirilmesi konusunda mali müşavirlere de büyük işler düşmektedir.Yapılan araştırmalarda meslek mensuplarının bu konuda yaptıkları yönlendirmelerde vergi gelirlerinin arttığı ve vergi ahlakının ve vergi bilincinin daha duyarlı olduğu tespit edilmiştir.

Rahmetli Turgut Özal’ın katma değer vergisini ülkemize getirmesi ile alışveriş fişleri de hayatımıza girmiş oldu.O dönemlerde “Fişini de al Mustafa Ali” “Bir alışveriş bir fiş” “Önce alışveriş sonra fiş” gibi kısa metrajlı reklamlarla ve repliklerle vergi bilinci toplumun her bireyine yayılmaya çalışılmıştır. Bu tip reklamların ve tanıtımların gerek görsel,gerek yazılı ve gerekse sosyal medyada daha çok yer alması vergi bilincinin artması konusunda olumlu etkiler yapabilir.

Benjamin Franklin dediği gibi “dünyada vergi ve ölüm kadar kesin başka bir şey yoktur”.Vergiler ekonomik ve sosyal hayatımızın vazgeçilmez bir parçasıdır.Bu sebebden nerde bir devlet varsa orada mutlaka vergi olmaktadır.Devletimiz milletimize hizmet için vardır.Bu hizmetlerin sağlanabilmesi içinde yeterli kaynaklara ihtiyaçlar duyulmaktadır.Bu yüzden devletimizin bekası için tüm toplumun bireyleri olarak ,esnafından çiftçisine, emeklisinden öğrencisine kadar hepimiz üstümüze düşen bu görevi bir milli görev olarak sahiplenmeliyiz. Özellikle vergi mükellefleri elde etmişleri oldukları kazançlardan doğan vergilerini zamanında ödemelidir.Unutmayalım ki en kutsal kazançlarımız vergilendirilmiş kazançlarımız olacaktır.

Kalın sağlıcakla