Son Dakika Haberler

Mehmet Şamil Şenalp

Mehmet Şamil Şenalp

​Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak !

06 Haziran 2013

Taksim Gezi Parkı olaylarında muhalefet duygusunu ortaya koymak ve sadece sesini duyurmak için yola çıktığını düşünen kişiler bir anda kendilerini önlerine düşmüş, illegal iç ve dış örgüt bağlantıları bulunan, kışkırtıcıların arkasında buldular. Grubun kışkırtıcıların öncülüğünde özel kişilere ve kamuya ait mallara zarar vermelerini, yakıp yıkmalarını, camileri kirletmelerini, Türkiye'nin uluslar arası arenada küçük düşürülmesini içimiz acıyarak izledik ve kendimize sorduk, neler oluyor ?

İktidar partisini desteklemeyen ancak aslında vatanına, milletine, bağlı, daha iyi bir Türkiye özleminde ki kişiler bir anda nasıl oldu da kendilerini -sağduyularını ortaya koyduklarında- sonuçlarından razı olmayacakları şiddete dönüşen bir eylemin içinde buldular ?

Bu sonuç kişilerin planlamasında bulunmadıkları fakat faaliyet safhasında içine girdikleri her toplumsal olay için bulunan en önemli bir risklerden biridir.
Sürecin kurmayları kendi gizli ajandalarında ki sonuca ulaşmak için hassasiyetlerini tahrik ederek bir araya getirdikleri saf kişileri kendi nihai amaçlarını gerçekleştirmek için figüran olarak kullanılabilirler ve olayların içine çekilen kişiler de kullanıldıklarını fark edemeyebilirler. Kitleler samimiyetle çıktıkları yolda kullanıldıklarını, anladıkları zaman ülkemiz için çok geç olabilir. Bunu yakın tarihimizden örneklendirecek olursak 1980 darbesi öncesinde kendisini ülkeyi daha fazla sevdiği iddiasında ve aktör gören sağdan ve soldan kişiler bugün darbeye giden ortamın hazırlanmasında kullanıldıklarını, o gün içinde bulundukları ortamın kimin tarafından hangi amaçla kurgulandığını göremediklerini samimiyetle itiraf ediyorlar. Bu noktada Milliyetçi Hareket Partisinin o yıllarda yaşanan tecrübelerin bir sonucu olduğunu düşündüğüm sokak olaylarına bulaşmama noktasındaki tavrı önemsenmelidir.

Kimse iktidar partisinin icraatlarını desteklemek, beğenmek, başbakanı sevmek zorunda değil. Ancak millet iradesinin ortadan kaldırılmasına yönelik girişimlere karşı uyanık olmak, insanlara hizmet için var olması istenen devlet otoritesinin zaafa düşürülmesine yönelik planlara alet olmamak hepimizin boynumuzun borcudur. Aksi halde birileri önce bizi birbirinize düşürür, sonrada bize barış getirme bahanesiyle gelir topraklarınızı işgal eder, kaynaklarımızı sömürür ve biz aslında ne olduğunu ancak o zaman anlarız.

Günlerdir yaşanan olaylar sonucunda Türkiye kaybetmiştir. Peki kazanan kimdir ? Bu sorunun cevabını hep birlikte düşünmeyiz. Sorunun cevabı aslında süreci planlayanların kim olduğu sorusunun cevabını da içinde barındırmakta. Vatandaşlarımızın tamamına yakın bir kısmı ülkemizin daha ilerilere gitmesini samimi olarak arzulamakta. Hatta hükümete muhalif olanlarında önemli bir kısmı bu düşünceyle hükümetin tercihlerine göre kendi tercihlerinin ülkenin daha fazla yararına olabileceğini düşündükleri için hükümete muhalif olmakta. Bu gerçek tüm taraflarca kabul edilmelidir. İnsanların bu ön kabulle birbirlerini anlamaya çalışmaları büyük bir kazanım olcaktır.

Türkiye'yi karıştırmaya yönelik eylemleri planlayanlara, eylemlere katılanlara hep bir ağızdan Üstad Necip Fazılın dilinden;

Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak!

Haykırsam, kollarımı makas gibi açarak:

Durun, durun, bir dünya iniyor tepemizden,

Çatırdılar geliyor karanlık kubbemizden,

dememiz gerekiyor.

Bu söylenirken işin planlayıcısı ülkemizi karıştırmak isteyen kişilere karşı seçilecek üslupla eylemleriyle neye hizmet ettiklerinin farkında olmayan yığınlara karşı seçilecek üslubun ayrıştırılması, figüranlara senaristin kim olduğunun lisanı münasiple anlatılması uygun olacaktır. Hainlere karşı kullanılabilecek bir üslubun kendilerine karşı kullandırılmasının saf halk kitlelerini şerden yana bir aidiyet duygusuna itebileceği akıllardan çıkartılmamalıdır.

 

Yorumlar

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”
Türkçe العربية English