Hafta içinde milli takımımızı Avrupa Kupası finallerine gönderme onurunu yaşadık Torku Arena’da. Her ne kadar bu onura leke bulaştırmaya çalışanlar olsa da Konya için hem büyük bir onur, hem de büyük bir prestij kazanımı oldu. Onlar öküzün altında buzağı arasalar da kervanımız yürüyor önemli olan bu. Ve yaşanılan bir galibiyet sevinci daha…
7. hafta itibari ile en fazla puan toplama rekorunu 8. haftayı da galibiyetle kapatarak geliştirdik. Yanlış hatırlamıyorsam süper ligde üst üste 4 maç kazanabilme başarısını hiç gösteremedik. Haftaya kazanırsak bir ilk daha yaşayacağız. Daha nicelerine.
Maça Torku Konyaspor çok hızlı başladı. Bajiç’in pozisyonu dışında çok net pozisyon yoktu ilk dakikalarda ama ilk on dakika içinde kaleyi bulan bulmayan, kendimizden dönen, bir şut bombardımanı oldu rakip kaleye… Sonuç alabilmek adına daha iyi şutlar çekmek gerek fakat daha iyiyi yakalamak için de denemek gerek.bu yönü ile bu şut girişimlerini önemsediğimi belirtmek isterim.
Torku Konyaspor’un ilk on dakikadaki gibi maçı devam ettirebilmesi beklenemezdi. Önümüzdeki maçlarda üst eforla oynanan böylesi bölümlerde gol bulunması gerekliliğini vurgulamak gerek. 20’li dakikalardan sonra Torku Konyaspor’da düşüş başladı. Üstünlüğün kaybolduğu ortada oynanan bir maç haline gelmişti. Rakip atağa çıkarken kapılan topla çok hızlı atağa çıkılarak rakibin eksik yakalanması ve golün bulunması oluşabilecek olumsuzlukların önüne geçiyordu. İlk yarı tek golle Torku Konyaspor’un üstünlüğü ile bitti.
İkinci yarı Torku Konyaspor’un daha rahat oynayacağı ve kapılan toplarla skoru artırma olasılığının arttığı düşünülürken, hakemin bir yanlış kararı arkasından yapılan faul, kullanılan atış ve artık çözüldü dediğimiz duran toplardan basit gol yeme alışkanlığımız da geri dönünce eşitlik oluşuyordu.
Ortada oynanan bir maç vardı. Rakibine gol pozisyonu vermese de Torku Konyaspor kendisi de pozisyon üretemiyordu. Rakibin en etkili oyuncusu Muhammet tamamen etkisiz hale getirilmişti. Bu etkisizlikte topu arkadaşına aktarmaya çalışırken ceza sahamızın yakınlarında araya giren Ömer Ali topu ustaca Traore’ye aktarıyor, o Rangelov’a, Rangelov hızla koşan Ömer Ali’nin önüne, Ömer Ali Hızla ileriye topu taşıyıp tekrar Rangelov’a , o da Holmen’e ve gelen gol… Üç oyuncumuzun birlikte hızla ileri çıkıp gol atmaları ve birbirlerini tamamlayacak şekilde doğru tercihlerde bulunmaları önemliydi. Önceleri bu tür pozisyonları görmezken son maçlarda görmeye başlamak ve iki golün de birbirine benzemesi Torku Konyaspor’un artı yönlerinden biriydi.
Çok iyi koşan, sahaya iyi yayılan, atağa çıkarken olmadık top kayıplarının önüne geçmiş, rakibin hatalarını cezaya dönüştüren ve savunmaya hızla dönebilen Torku Konyaspor vardı.
Torku Konyaspor’un yükselişinde en büyük katkı son maçlarda verdiği katkı ile Holmen… Orta sahaya düzen getirdi. Topu kolay kolay kaybetmezken, doğru yerlere attığı paslar takımın işini kolaylaştırdı. Ayrıca pozisyon durumuna göre topun yönünü değiştirebilen yapısı ile arkadaşlarının daha rahat bir şekilde topla buluşmalarını sağlıyor. Bunlarda takımın az top kaybetmesini ve olmadık yerlerde zor durumlara düşmememizi sağlıyor.
Geldiğinden bu yana seyrettiğim en iyi maçıydı Rangelov’un. Her maçtan daha çok koştu, daha istekli mücadele etti ve rakiplerini bıktıran fizik gücü yansıttı sahaya. Yaptığı asistlerle de galibiyetteki payı da büyüktü. Maçın adamı Rangelov mudur, Holmen midir bilemedim. Bence ikisi de…
Bu maçta ise maçı yönetmeye gelmiş hakemi maçın en kötüsü seçmek hiç tereddüt etmeyeceğim bir husus. Çok kötüydü. Yanlış kararları ile maça yakışmayan bir performans sergiledi. Torku Konyaspor’un puan kaybına sebep olabilirdi ki bulunan ikinci gol kurtardı. Sadece bir pozisyonları olan Gaziantepspor faul atışından bulduğu golle puanla dönebilirdi.
Arka arkaya ilklerin yaşandığı bu haftalarda gelinen noktayı önemsemek gerekiyor. Abartmadan, derin hayallere dalmadan, bulunduğumuz yerin kıymetini bilmeyi başarabilir ve geliştirmenin gereklerini oluşturabilirsek daha da güzel haftalarla tanışabiliriz…
Güzelliklerin daha da büyük güzellikler getirmesi dileği, selam ve dua ile…
Mehmet YILDIRIM
mhmt_yldrm_42@hotmail.com
