​BAKIŞ…

Kılıçdaroğlu’na kumpası kim, niye kurdu? 
Unuttuk sanıyorlar. 
Zulümlerini… 
Despotluklarını…
Faşistliklerini…. 
Hayır unutmadık. Millet de unutmadı. 
Bir yüzyıldan bu tarafa ‘irtica’ söylemi üzerinden inançlı kesime yapılan baskıyı unutmadık. 
Başörtüleri nedeni ile üniversite hakları ellerinden alınan masum kızlarımızın mağduriyetlerini unutmadık. 
Allah emretti diye başlarını örten kamu çalışanlarının fişlenip işlerinden atılmalarını unutmadık. 
Asker oğlunun yemin törenine sakallı olması gerekçesiyle alınmayan babaların, başörtülüleri var diye alınmayan annelerin çaresiz boyun büküşlerini unutmadık. 
Namaz kılıyor diye askeri okullardan atılan gençlerimizin gözyaşlarını unutmadık. 
Tüm bunları kim yaptı? CHP ve CHP zihniyeti. 
Evveliyatı da var. 
Ezanı Türkçe okutanlar kimlerdi? 
Camileri ahıra çevirenler kimlerdi? 
Müslüman Anadolu çocuklarının Kur’an-ı Kerim öğrenmelerini engelleyenler kimlerdi? 
Siz değil miydiniz, CHP’liler? 
Milletin tüm bunları unuttuğunu sanıp günah çıkarırcasına ‘gelin başörtü serbestisini kanunlaştıralım’ teklifini yaparken utanmadınız mı? 
Ayıp ya!  Zihniyetiniz bozuk anladık. Yapacağınız bir şey de yok. Sonuçta bu zihniyet sizin zihniyetiniz. Bari zihniyetinizin namusuna halel getirmeyin. 
Ak Parti tarafından başörtü yasağını sona erdirecek olan kanun maddesinin iptalini isteyen başvurunun altında kimin imzası var? 
Kemal Kılıçdaroğlu’nun. 
Aynı Kılıçdaroğlu  dün gece kendince güya Ak Parti’ye gol atmaya çalıştı. Akıl hocaları kim, sadece kendi fikri mi bilmiyorum. Ama ilk duyduğumda gülmekten kendimi alamadım. Gülme krizlerine girdim. Hele bir de hazırlanan taslağı görünce…  “Başkan Erdoğan bu asisti pas geçmez” dedim. 
Ve öyle oldu. 
Kılıçdaroğlu’nun gol olsun diye vurduğu top fizik kurallarının dışına çıkarak karşı kaleye yönelip Erdoğan’ın ayağına geldi. İşin ilginç tarafı kalede kaleci de yok. 
Çünkü daha ilk günden itibaren CHP tabanı hadisenin nereye gideceğini anladı. Savunmadı, savunamadı. Hatta açıkça karşı çıkanlar da oldu.  Kılıçdaroğlu yalnız kaldı. 
Bu kadar basit muhalefet yapan lider dünya tarihinde yok. 
Dün kara dediğine bugün ak diyen, dün doğru dediğine bugün yanlış diyen, dün savunduğunu bugün reddeden, dün söylediklerini bugün inkâr eden… 
Bence bu fikir Kılıçdaroğlu’nun veya Kılıçdaroğlu’nu sevenlerin fikri değildi. 
Bu fikir, Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığını istemeyenlerin fikriydi. Açıkça bir kumpas. İkna edip söylettiler. 
Kim bunlar? 
Kim veya kimlerin yaptığı açıkça ortada değil mi? Kaset kumpası ile Baykal’ı götürüp Kılıçdaroğlu’nu kim getirdi? Eeee, ‘keser döner sap döner…’  
Dünya siyaset tarihinin gelmiş geçmiş en ihtişamlı jeneriklik gölünü izlemek istiyor musunuz? 
Bu maç kaçmaz! Dikkatle takip edin. 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, grup toplantısında özetle dedi ki, “Bırak kanunu, manunu… Gel daha iyisini yapalım. Anayasa’ya bir madde koyalım. Bundan sonra hiç kimse bir daha başörtüsüne dokunmasın. Dürüstsen, samimiysen, adamsan…! “ 
Sizce Kılıçdaroğlu bu gölü yer mi? 
Eli mahkum. Yedi bile…