​Adalet

Gezi Parkı olaylarından sonra taksim büyük ölçüde duruldu, sokaklarda parkta eylemlerin neden olduğu tahribat giderildi. Sosyal ve ekonomik etkiler ise devam ediyor, esnaf eski günlerini özlüyor sosyal hayatta hakim olan beklenti; milli iradeyi hedef alan ve seçilmiş hükümeti şiddet yoluyla ortadan kaldırmaya kalkışan kişilerle ilgili devlet ne yapacak?

Son günlerde kamera kayıtlarından şiddete bulaştığı, tespit edilen kişilerin göz altına alınmalarına, hatta tutuklanmalarına dair haberlere sıkça rastlıyoruz. Ancak görüyoruz ki bugüne kadar yapılan operasyonlar sadece figüranları hedef aldı, almaya devam ediyor. Ne var ki senaristlere yönelik yapılmış bir yasal işlem şu ana kadar kamuoyuyla paylaşılmadı. Darbe girişiminin dış ve iç bağlantıları, sermayesi, medyası, tüm unsurlarıyla yargı karşısına çıkartılmalı unsurlardan hiçbiri yargının önünden kaçamamalıdır. Çünkü tüm yönleriyle ele alınmayan ve yargı önüne çıkartılmayan girişimler farklı şekillerde yeniden milletin başına bela olmaya devam ediyorlar. Yakın tarihten örneklendirecek olursak, 28 Şubatın mimarlarının, sermaye ve medya ayakları bugüne kadar yargı önüne çıkartılabilmiş olsaydı Gezi Parkı kalkışması yaşanmaya bilirdi. Operasyonlar kaldırım taşını söken , kamu malına zarar veren Allah korkusundan nasibini almamış aldanmışlardan öte hükümeti ortadan kaldırmaya, görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs eden ve bu kişileri azmettiren kurmaylara uzanmadıkça bu bataklık kurumayacak ve sineklerini üretmeye, devam edecektir. Yaraya neşter vurulup içinde ki cerahat temizlenmelidir. Gezi parkı eylemleri iddia edilen faiz lobisinin yargı önüne çıkartılması ve kirli ilişkilerinin ortaya konulabilmesi için önemli bir fırsattır. Hukuka inanmış, dış bağlantıları olmadığı halde sadece Başbakanı sevmediği için gezi parkı olaylarının içinde yer almış kitleye kimin oyununun içinde kaldıklarının izahı da ancak  bu kişilerin ve ilişkilerinin deşifre edilmesiyle mümkün olabilecektir. Cevaplanması gereken pek çok soru var: Olaylardan sorumlu tutulan bir faiz lobisi var mıdır, varsa kimlerdir ?

Türkiye'de ki kurumları hangileridir ? Bu kurumlar  hangi ticari faaliyetleriyle bu birikimleri yapmışlardır ? Lobinin elinde ki ekonomik gücün ne kadardır, elde edilmesi sırasında suç işlenmiş midir ? Bu ekonomik güç suç işlenmesi için kullanılmış mıdır ? İddia edilen suça konu mal varlığı vatandaşın elinde olduğunda henüz yargılama sona ermeden tedbir yoluyla her türlü tasarruf yetkisini ortadan kaldıran ve sonunda mahkumiyetinin kesinleşmesi halinde her türlü mal varlığını müsadere edebilen sistem iddia edilen faiz lobisine karşı bu yargı enstrümanlarını kullanmak için neyi beklemektedir ? Ormandan ağaç kesen köylünün suçta kullanıldı diye emanet aldığı traktörünü bile kimi zaman müsadere edebilen kanunlar gezi parkı eylemcilerine yardım ve yataklık için kullandırılmış olan otelin kapısını neden bugüne kadar mühürlemez ? Merak edilen bu ve benzeri soruların cevaplarının tespiti devletin sahip olduğu teknik imkanlar karşısında artık hiçte zor değil. Yeter ki cevaplar arasın. Ekonomik güç sayesinde işlenebilen suçların mutlaka ağır ekonomik yaptırımları olmalıdır ki bu ekonomik güç başkaca suçların işlenmesinde kullanılamasın.

Millet iradesini hedef alanlar millet adına yapılan yargılamalarda asla imtiyazlı kabul edilmemelidir.