Son Dakika Haberler

Ali Günaydın

Ali Günaydın

​ KÂBİLLER HER YERDE

29 Aralık 2016
Kâbil denilince hemen akla Hâbil de gelmektedir.
Kâbil: Her türlü kötülüğü, insanlık dışı davranışları temsil eder. Buna mukabil Hâbil ise insan olmayı, insanca davranışları ifade eder.
Bu iki isim Hz. Âdem (AS)’in iki oğluna aittir. Malum olduğu üzere biri katil, diğeri de maktuldür. Kıyamete kadar bu iki isim hep anılacaktır. Çünkü bu iki kardeşin durumu bütün insanlığı ilgilendirmektedir.
Meselenin özüne kısaca baktığımızda, ortada bir haset duygusunun, diğerini çekememezliğin olduğunu görüyoruz. Buna karşılık diğer kardeşin halîm, selîm ve fedâkarlığına vâkıf oluyoruz. Allâh’a (CC) birer kurban adarlar. Kâbil’inki reddedilir. Hâbil’inki ise kabul edilir. Kardeşini kıskanan Kâbil, O’nun Hak katındaki değerini çekemez ve haset duygularının galebesiyle kardeşini katleder. Böylece de insanlığın ilk katili olarak Tarihe geçer. Hâbil de iyi niyet ve mâsûmiyetin öncüsü olarak Tarihteki yerini alır.
Kur’ân-ı Kerîm’de konu ile ilgili âyetler incelendiğinde Hâbil’in, ağabeyi Kâbil’e nasihatlerde bulunduğu anlatılır. Bu nasihatler içerisinde her müslümanın olması gereken “MÜTTAKΔ sıfatına dikkat çekilir. Yani takvâ sahibi olmak. Takvâ sahibi olmayanın amelinin Allâh (CC) katında kabul olmayacağına işaret edilir. Bir diğer husus Allâh’a (CC) âsî olanla yani günahkarla birlikte günah işlenmez. Günahkara tebliğ yapılır. Nefsin kötülüğüne dikkat çekilir. Nefsine güvenen insanın kötülüklerden kurtulamayacağı ve sonunun felâket olacağına dikkat çekilir.
Kâbil; nefsine yenik düşünce kendi felâketinin de hazırlayıcısı olarak, hiçbir suçu ve günahı olmayan kardeşin öldürmek suretiyle ilk defa kötülüklerin kapısını aralar. Hem de kıyamete kadar bir daha kapanmamak üzere… Sonraki nedâmet ve pişmanlığının bir faydası olmamıştı.
Kâbil de Allâh’a (CC) inanıyordu. Görüldüğü üzere sadece Allâh’a (CC) inanıyor olmak yeterli değildir. Öldürdüğü kardeşinin cesedini nasıl saklayacağını bilemeyecek kadar câhil ve basiretsiz, bir o kadar da seviyesizdi. İlgili ayeti kerimede bir karga kadar bile olamadığını itiraf etmektedir. (Bkz. Mâide Sûresi: 27-31)
Allâh’a (CC) inandığı halde, o inancın gerektirdiği şekilde yaşamayan insanın bir karga, dolayısıyla hayvan bile olamayacağına müstakil ayetlerde de işaret edilmektedir.
Hâbil’in şehit edilmesinden sonra Allâh (CC) Ona bedel Hz. Şît (AS)’i göndermiştir. Belki bu iltifatla Hz. Âdem (AS) müteselli olmuştur.
Tarih boyunca Kâbiller hep çoğunlukta, Hâbiller ise azınlıkta olmuştur. Mesele kem’iyyet değil, keyf’iyyettir. Yani kalite meselesidir. Kalitesizlik her yerde bulunur. Kalite ise nadirattandır.
İnsanlıktan nasibini almamış cânîler sürekli yeryüzünü fesada vermişler, katliâmlar yapmışlar ve yapmaktadırlar. Zaman zaman inançlı, şahsiyetli toplumlar yeryüzünde hakimiyet kurmuşlarsa da fazla uzun ömürlü olamamışlardır. Bunun sebebi de ne yazık ki çabuk rehâvete kapılmak olmuştur. Tedbirsizlik ve gafletle düşmana yakalanmak olmuştur. Halbuki Kur’ân’a göre Müslüman her zaman uyanık olmalı ve düşmanına karşı, ondan daha güçlü olmalıdır.
Kaynaklarımızda Kâbil’in, kardeşi Hâbil’i uyuduğu bir sırada kafasına büyük bir taş vurmak suretiyle şehit ettiğinden bahsedilir.
Müslümanlar ne yazık ki, bir müsteşrikin de ifadesiyle hakikatler üzerinde uyumakta ve buna mukabil; küfür dünyası ise yalan ve hilelerle yeryüzünde hakimiyetlerini devam ettirmektedirler.
Günümüzde Kâbillerin her taraftan amansızca müslümanlara saldırdığına ve kitlesel katliamlar yaptığına içimiz parçalanarak şahit oluyoruz. Ancak umutsuz değiliz. Nasıl ki Hâbil’den sonra Allâh (CC) Şît (AS)’i gönderdi ise, aynı şekilde Müslümanlara tekrar dirilişi de nasip edecektir.
Ehli Sâlib’in/ küfür ehlinin son saldırıları büyük ölçüde müslümanların uyanmasına vesile olmuştur. İnsanlıktan nasibini almamış beyinsizler güruhunun iflas etmeye başladığını biiznillâh görmeye başladık. İlâhî müjdeyi hatırlayalım:
“Andolsun, Zikir’den (Tevrattan) sonra Zebûr’da da: Yere muhakkak benim iyi kullarım vâris olacaktır, diye yazmıştık.” (Enbiyâ, 21/105)
Yeryüzüne vâris olacak Hâbiller olmaya çalışalım. İçimiz ve dışımızdaki Kâbiller istemese de Allâh’ın (CC) va’di haktır ve gerçekleşecektir.



 

Yorumlar

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”
Türkçe العربية English