İSTANBUL (AA) - SALİH ŞEREF - AİŞE HÜMEYRA BULOVALI - "Harita Koruyucuları" adlı serinin yazarı Esra Bahadır Cesar, "Çocuk edebiyatı da olsa sadece tozpembe bir dünya anlatılamaz. Her olay, her durum, çocuk ve genç edebiyatının konusu olabilir. İşin sırrı hedef kitle okuyucunun duygu dünyasına, algısına ve düşünme becerilerine uygun bir şekilde yazılabilmesinde gizlidir. Bu bakımdan bilinçli yayınevlerine ve editörlere çok iş düşüyor." dedi.
Her yıl kasım ayının ikinci pazartesi günü başlayan ve tüm yurtta kutlanan "Dünya Çocuk Kitapları Haftası" kapsamında, farklı kurum ve kuruluşlar çeşitli etkinlikler düzenlerken, çocukların kitap okuma alışkanlıklarına da dikkat çekiliyor.
"Emanetdar Ayasofya Dehlizlerinde" kitabı ile 2. Uluslararası Kahramanmaraş Şiir ve Edebiyat Günlerinde "Yılın Çocuk Edebiyatı" ödülünü alan Cesar, Dünya Çocuk Kitapları Haftası kapsamında AA muhabirine çocuk edebiyatına dair açıklamalarda bulundu.
- "Çocuklarımız ve gençlerimiz kitaplar aracılığı ile kendilerini özgür hissedebilecekleri bir alana kavuşurlar"
Cesar, çocuk ve yetişkin edebiyatının hoşça vakit geçirten, eğlendirirken öğreten bir sanat dalı olduğunu ve hayal edilemeyen şaşırtıcı kurgularla okuru üzüntülerden bir süre uzaklaştırabildiğini söyledi.
Edebiyatın sorunların çözümünde yeni yollar da sunduğuna işaret eden Cesar, "Gidemediğimiz göremediğimiz yerlere seyahat ettirir. Yetişkinler için hal böyleyken çocuklar için de elbette farklı değildir. Ancak çocuk ya da genç için küçük bir detay vardır. O da, ilk kez karşılaşıyor ya da tanıyor olma durumudur. Hayatın başındaki okuyucu için bu durum çok heyecan vericiyken, aynı şekilde bu ilk karşılaşma, yazar için çok daha heyecan vericidir. İlk heyecan hazzının yüceliği kadar sorumluluğu da yayıncı ve yazar açısından bir o kadar ağırdır." diye konuştu.
Cesar, edebi metinler aracılığı ile çocuk ve genç okuyucunun başta kendini sonra hayatı, insanı ve çevresini tanıdığına işaret ederek, şöyle devam etti:
"Yaşadıklarının benzerlerini okuduğu kitabın sayfalarında buldukça karşılaştırmalar yapar. Olayları tahmin eder, empati kurar. Duygu ve düşünce dünyası gelişirken ana dilini doğru bir şekilde kullanma imkanı bulur. Aynı zamanda çocuklarımız ve gençlerimiz kitaplar aracılığı ile kendilerini özgür hissedebilecekleri bir alana kavuşurlar. Kendisine ait alanın sağladığı rahatlık, çocuğun ve gencin zihinsel yeteneklerini geliştirirken onu yeni keşiflere açar, belki de sanatın başka başka alanlarında kendisini ifade etme yollarını gösterir. Bir ideal kazandırır, bir amaca tutunmasını sağlar. İlkler önemlidir. Çocuk edebiyatı bu anlamda çok önemlidir. Kaç yaşında olursak olalım ilk okumalarımızı unutmayız. Onların rehberliğinde edebiyat okuru oluruz."
- "Okuduğu tek bir eserle çocuğa karakter eğitimi verilebileceği düşünülüyor"
Çocuk edebiyatının geçmişe kıyasla olumlu yönde geliştiğinin altını çizen Esra Bahadır Cesar, "Eskiden çocuk edebiyatını gaye edinmiş kişilere ne zaman yetişkinlere yönelik yazacağı sorulurdu. Çocuk edebiyatı bir ara dönem gibi algılanır, yetişkin edebiyatına geçiş basamağı sayılırdı. Neyse ki artık bu sorular ve sayılmalar geçmişte kaldı. Ancak çocuk kitaplarına gösterilen ilginin artmasıyla birlikte bu eserlere farklı anlamlar yüklenmiş görünüyor. Okuduğu tek bir eserle çocuğa karakter eğitimi verilebileceği düşünülüyor. Çocuğun ya da gencin o kitapla hayatı değişsin, ahlaklı, dürüst, yardımsever olsun beklentisine giriliyor. Bu taleplere kayıtsız kalamayan yazarlar ve yayınevleri de kullandıkları didaktik dil nedeniyle çocuğun edebi metni okurken 'hoşça vakit geçirme zevkini' elinden alabiliyor." değerlendirmesinde bulundu.
Cesar, kitapların eğitici ama bu eğiticiliğin başta hayal gücünü ve ana dilini geliştirme eğiticiliği yönünde olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Kitaplar sadece tek bir hikaye anlatmaz, satırlar arasında bir dolu hikaye okumak mümkündür. O hikayeler arasında değerler eğitimini yazarın bakış açısına göre illaki bulursunuz. Çocuk, öğretmeni ve ebeveyninin zorlama tavrıyla bir kitap okur, oysaki incelikli yazılmış edebi metinler söz konusuysa bir sürü kitaplar okuyabilir. Dolayısıyla çocuk kitaplarına yüklediğimiz eğitici anlamdan bir an önce vazgeçmeliyiz. Yoksa çocuk ve genç okurları kaybedeceğimiz gerçeği ile yüzleşmek zorunda kalabiliriz.
Bir taraftan hak ettiği ilgiyi görmenin mutluluğunu yaşayan çocuk edebiyatı, diğer taraftan sosyal medya fenomenlerinden de darbe alabiliyor. Çok takipçisi olan fenomen bir kimsenin gördüğü ilgi ticari kaygıyla ne yazık ki kimi yayınevleri tarafından es geçilemiyor. Klişe ifadelerle dolu kitaplar basıldıkça basılıyor. Bu arada da yayımlanmış ya da yayımlanacak kaliteli çocuk edebiyatı eserleri reklamı çokça yapılan bu tarz kitapların gölgesinde kalabiliyor. Halbuki bizim dünya çapında ilgi görecek yazarlarımız var ve yenileri de yetişiyor. Bu durum kimi zaman nitelikli yazarda umutsuzluk duygusu oluşturabiliyor, çocukların edebi metinlerden mahrum kalmasına yol açabiliyor."
- "İşin sırrı, hedef kitle okuyucunun duygu dünyasına, algısına ve düşünme becerilerine uygun bir şekilde yazılabilmesinde gizlidir"
İstatistiklere göre çocukların ve gençlerin bir günün sekiz saatini ekran başında geçirdiklerini aktaran Cesar, "Cep telefonuna bakmadan 10 dakika zor bekleyebiliyorlar. Arama motoruna girdiklerinde bilgiye anında ulaşabileceklerini biliyorlar. Beğendikleri videoları bile iki kat hızlandırarak izliyorlar. Yazar çocuğa seslenirken bu bilinçle eserini kaleme almak zorunda, bu nedenle de işi bir hayli zor. Bu anlamda teknolojiyi karalayarak çocuğu ya da genci eleştirmek yerine onu anlamaya çalışmalı ve ondan öğrenmeye gayret edilmeli. Z kuşağı, ergen gibi ifadelerle ayrıştırıcı bakış açısı terk edilmeli. Çocuklara yazılan kitaplar, kuşaklar arası barışı ve kaynaşmayı cümle cümle ilan etmek üzere kaleme alınmalı." dedi.
Esra Bahadır Cesar, iyi bir çocuk kitabının yediden yetmişe herkese hitap etmesi gerektiğini söyleyerek, şunları anlattı:
"Ben hala çocuk ve genç eserlerini yetişkin eserlerine göre daha keyifle okuyorum. Çocuk edebiyatı da olsa sadece tozpembe bir dünya anlatılamaz. Her olay, her durum, çocuk ve genç edebiyatının konusu olabilir. İşin sırrı hedef kitle okuyucunun duygu dünyasına, algısına ve düşünme becerilerine uygun bir şekilde yazılabilmesinde gizlidir. Bu bakımdan bilinçli yayınevlerine ve editörlere çok iş düşüyor. Kitap tasarımı da çocuk kitaplarında daha bir özen ve emek istiyor. Çocuk görsel öğelerle metin arasında bağ kurabilmeli oradan yola çıkarak zihninde olumlu bir anı bırakabilmelidir. Genç edebiyatında ise resimleme azalırken kapak tasarımı dikkat çekici olmalı. Kitaba ilgi kitabın kapağı ile başladığından ön ve arka kapak resimleri mutlaka merak uyandırmalıdır."
- "Okuyucuma öğretmekten ziyade onu merak etmeye zorluyorum"
Hikayelerini yazarken genelde fantastik anlatıyı ve biraz bilim kurgu tekniklerini kullandığını dile getiren Cesar, "Gerçek dünyanın sert söylemlerine karşı bir çözüm noktası olarak görüyorum fantastik edebiyatı. Mitlerden, efsanelerden, masallardan, dini metinlerden ve sözlü anlatı geleneğinden yararlanarak günümüz gerçekliğine uygun, mutlaka zeminine ayak bastığım bir mekanda hikayeler kurgulamaya çalışıyorum. Okuyucuma öğretmekten ziyade onu merak etmeye zorluyorum. Tarihi bir olayı ya da bilimsel bir veriyi maceranın içerisinde kilit noktası yaparak çocuğu veya genci o konuda araştırmaya teşvik etmeye çalışıyorum. Hikayede okuduğu bilgiyle başka bir mecrada karşılaştığında hatırlasın, kadim bilginin kapısını zorlasın beklentisiyle yazıyorum." şeklinde konuştu.
"Harita Koruyucuları" serisinin yazarı Cesar, macerayı anlatırken anlam yüklü göndermeler yaparak birçok hikayeyi aynı anda anlatıya katmaya gayret ettiğini belirterek, "İstiyorum ki okuyucum romanı okurken kahramanın peşine düşsün ya da o kahramanın yerinde ben de olabilirdim sahiciliğinde dış dünyayı unutsun. Bunun için çocuğun veya gencin gözünden bakarak eğilimlerini dikkate almaya çalışıyorum. Aslında çok da uğraşmama gerek kalmıyor, çocuklarla ve gençlerle vakit geçirmekten keyif alıyorum, onlardan çok şey öğrenebileceğim ön kabulüyle yola çıkıyorum." ifadelerini sözlerine ekledi.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.