Son Dakika Haberler

Rahim Sarkması Nedir ve Nasıl Oluşur?

 

Rahim, tıp dilindeki adıyla uterus sınırlı harekete sahip olan bir üreme organıdır. Bu organ henüz doğum yapmamış kadınlarda yaklaşık olarak 5 ila 6 cm iken bu durum doğum yapan kadınlarda 6 ila 7 cm büyüklüğündedir.
Bazı durumlar dâhilinde ligament bağ dokuları ve pelvis kaslarının zayıflaması doğrultusunda rahim yeterli desteği alamaz. Dolayısıyla aşağı doğru kayarak çıkıntı oluşturur. Bu duruma tip dilindeki adıyla uterus prolapsusu denir. Halk arasında ise rahim sarkması olarak bilinir.
Rahim sarkması yaş fark etmeksizin her kadında görülebilir. Bu hastalık kadınların yaşam kalitesini oldukça olumsuz bir şekilde etkiler. Her yaş aralığında görülebilen rahim sarkmasının ileri yaşa sahip ya da çok doğum yapma gibi faktörlere bağlı olarak da görülme sıklığı artış gösterir.

Rahim Sarkması Belirtileri Nelerdir ve Nasıl Teşhis Edilir?

Rahim sarkması belirtileri sarkmanın düzeyine göre değişkenlik gösterir. Bu hastalığın orta ya da şiddetli vakalardaki genel belirtileri ise şu şekildedir:
  • Belin altında oluşan ağrılar,
  • Sık sık idrar kaçırma,
  • Bağırsak hareketlerinde oluşan problemler ve kabızlık,
  • İdrarı zorlanarak yapma,
  • Gün içinde oluşan kasık ağrısı,
  • Vajinal akıntı ve kanama miktarında artış görülmesi,
  • Rahim bölgesinde ağırlık ya da pelvis kaslarında çekilme hissinin oluşması,
  • Vajinal dokuda hissedilen gevşeklik ve bunun doğrultusunda yaşanan cinsel endişeler,
  • İdrar yolu enfeksiyonları,
  • Vajinadan doku görülmesi.
Rahim sarkması bu kapsamda uzman doktor tarafından yapılan tetkik ve muayenelerin ardından tespit edilir. Sonrasında kişiye uygun olan tedavi planı şekil alır.

Rahim Sarkması Risk Faktörleri Nelerdir?

Rahim sarkması risk faktörleri genetik ya da sonradan gelişen bulgulara bağlı olabilir. Bu kapsamda rahim sarkması nedenleri şu şekildedir:
  • Kadının ileri yaşa sahip olması,
  • Çok sayıda doğum yapmak,
  • Kronik bir öksürük,
  • Kronik bir kabızlık,
  • Gebelik geçirmek,
  • Çoğul gebelik geçirmek,
  • Doğum anında yaşanan travma,
  • Doğum sonrasında yaşanan travma,
  • Oldukça iri bir bebeği dünyaya getirmek,
  • Obez olmak ya da aşırı kiloya sahip olmak,
  • Pelvis operasyonu geçirmek,
  • Menopoz sonrası süreçte doku tonu kaybı ve zayıflama,
  • Doğal olan östrojen seviyesinde azalma görülmesi,
  • Düzenli sigara kullanımı,
  • Pelvik tümörler,
  • Genetik faktörler.
Sarkık rahim nedenleri arasından bazıları risk faktörü olarak değerlendirilir. Bu kapsamda sürekli olarak ağır yükler kaldırmak, kronik kabızlık ve öksürük, doğum ve ileri yaş gibi sebepler rahim sarkması için risk oluşturur. Dolayısıyla bu tarz görmezden gelinen durumların düzeltilmesiyle rahim sarkmasının önüne geçilebilir.

Rahim Sarkması Tedavisinde Hangi Yöntemler Kullanılır?

Rahim sarkması tedavisi hastalığın şiddeti ve evresine göre değişkenlik gösterir. Hafif düzeyde gerçekleşen rahim sarkması çoğu zaman tedavi gerektirmez. Ancak kişi bu durumun yaşam kalitesini olumsuz bir şekilde etkilediğini düşünürse çeşitli tedavi olanaklarından faydalanabilir.
İleri düzeyde rahim sarkması yaşayan kadınların rahmi vajina dışına kadar çıkabildiği için tedavi seçimden ziyade zorunluluk haline gelir. Bunun yanı sıra sarkmanın ilerleme durumu vardır ve bu riske karşılık olarak hekim takibi esastır. Rahim sarkması 55 yaşın üzerinde olan kadınların histerektomi geçirmesinin en etkili sebepleri arasında yer alır. Rahim sarkmasının tedavisi kapsamında duruma bağlı olarak cerrahi ya da cerrahi dışı yöntemler uygulanabilir.

Rahim Sarkması Tedavisinde Cerrahi ve Cerrahi Dışı Yöntemler Nelerdir?

Rahim sarkması ileri düzey olmadığı zaman çeşitli egzersizlerle pelvik kasları güçlendirilerek sarkmanın önlenmesi hedeflenir. Bu kapsamda kegel egzersizleri ön plana çıkar. Bu egzersizler doğru ve düzenli bir şekilde yapıldığı takdirde rahim sarkmasının gelişme riski azaltılır ya da kötüleşmesi engellenebilir. Bunun yanı sıra cerrahi dışı yöntemler arasında ağır yük kaldırmaktan kaçınılması, kabızlığın önüne geçilmesi, kronik öksürük olduğu takdirde tedavisinin gerçekleştirilmesi, egzersizle alt karın kaslarının güçlendirilmesi ve diyetle daha sağlıklı bir yaşamın esas alınması da rahim sarkmasını azaltan ya da engelleyen yöntemler arasında yer alır. Fakat sarkma seviyesi ileri düzeyde olduğu veya kötüleştiği takdirde cerrahi yöntemlere başvurulması gerekir.
Rahim sarkması için cerrahi yöntemler arasında yer alan birincil yöntem rahim sarkması ameliyatıdır. Bu kapsamda hastalığın şiddetine göre 2 farklı yöntem sunulur. Bu yöntemlerin ilki zayıf olan pelvik doku tabakasının onarımı için sentetik doku ile zayıflayan pelvik dokuların yer değiştirilmesidir. İkincisi ise kişinin farklı bölgelerinden alınacak olan dokuyla zayıflayan pelvik dokuların değiştirilmesidir.
Şiddetli düzeyde seyreden rahim sarkmaları için uygulanmakta olan farklı bir cerrahi yöntem ise histerektomi operasyonudur. Bu operasyon rahmin tamamının alınmasını kapsar. Histerektomi kapalı ya da açık cerrahiyle gerçekleştirilebilir.

Rahim Sarkması Tedavisinin Etkinliği ve Başarı Oranı Nasıldır?

Rahim sarkması tedavisi etkinlik ve başarı oranı açısından olumlu sonuçlara sahiptir. Hastalığın cerrahi tedavisinde sarkıklık ileri düzey olduğunda rahmin içerisinde yer alan bir takım bağların askı dikişleriyle tutturulması işlemi yapılır. Bu kapsamda yumurtalıkta olan kitle ve miyom gibi nedenler dâhilinde hastanın karnının açılması gerekiyorsa rahim askı dikişleri farklı yerlere asılabilir. Bu yerler karnın farklı kısımları, karın duvarlarından çekilen fasciagrefrler ya da sakrum kemiğidir. Ayrıca cerrahi yöntemlerin yanı sıra yapılabilecek cerrahi dışı yöntemler de vardır. Bu kapsamda gerçekleştirilen cerrahi ve cerrahi dışı yöntemler doğru ve profosyonel bir şekilde yapıldığı takdirde rahim sarkması tedavisinin etkin ve başarılı olmaması için hiç bir sebep yoktur.

Rahim Sarkması Tedavisinin Yan Etkileri Nelerdir?

Rahim sarkması cerrahi tedavisi için yapılan histerektomi rahim alma ameliyatları içerisinde en az yan etkiye sahip olan işlemdir. Fakat her cerrahi operasyon gibi rahim sarkması ameliyatının da yan etkileri olabilir. Rahim sarkması cerrahi tedavisinin yan etkileri arasında vajinal bölgede ağrı, sızı ve idrar yapmada zorlanma gibi etkenler yer alabilir. Bu kapsamda rahim sarkması ameliyatı sonrasındaki süreçte hekim ameliyatın seyrine göre dikkat edilmesi gereken noktaları belirtir. Dolayısıyla hekimin belirttiği yönlendirmelere dikkat edildiği takdirde herhangi bir sorun yaşanmayacaktır. Cerrahi tedavi sonrasında taburcu olduktan sonra ise tekrar dikiş aldırmaya gidilmesi gerekmez. Çünkü dikişler yaklaşık olarak bir ay içerisinde düşer. Bunun yanı sıra rahim sarkması için cerrahi dışı tedavilerde işlemeler yanlış bir şekilde yapılmadığı takdirde herhangi bir yan etki olmaz.

Rahim Sarkmasını Önlemek İçin Ne Yapılabilir?

Rahim sarkmasını önlemek için yapılabilecekler şu şekildedir:
  • Düzenli bir şekilde spor yapmak.
  • Fazla kilolardan kurtulmak.
  • Zorlayıcı doğumlardan kaçınmak.
  • Ağır kaldırmaktan kaçınmak.
  • Genetik faktörlerin farkında olarak erkenden önlem almak.
  • Kronik öksürük ve kabızlık gibi durumların tedavisi geciktirmemek.
  • Pelvik taban egzersizi (kegel egzersizi) yapmak.
  • Sigara kullanımını azaltmak.

Rahim Sarkması İle İlişkili Diğer Ginekolojik Sağlık Sorunları Nelerdir?

Rahim sarkması ile ilişkili olan ginekolojik sağlık sorunlarına örnek olarak; idrar yolu sorunları, rahim ağzı iltihabı, kistler, hormonsal sorunlar, enfeksiyonlar ve doku tonu kaybı örnek olarak gösterilebilir. Bu doğrultuda rahim sarkması teşhisi için izlenebilecek en doğru yol uzman bir hekime başvurmak olacaktır.

Dr. Alper Karalök ile Rahim Sarkması Tedavisi İçin İletişime Geç

Dr. Alper Karalök, rahim sarkması olarak bilinen uterine prolapsus gibi ciddi kadın sağlık sorunlarının tedavisinde de uzmanlaşmıştır. Rahim sarkması, rahmin vücut dışına doğru çıkması olarak tanımlanır ve genellikle menopoz sonrası görülür. Bu rahatsızlık, ağrı, cinsel ilişki sırasında zorluk ve idrar kaçırma gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Dr. Karalök, rahim sarkması gibi ciddi sorunların tedavisinde deneyimli ve titizdir ve hastalarının iyileşme süreçlerini en iyi şekilde yönetmeyi amaçlar. Ayrıca, hastalarına bu rahatsızlık hakkında bilgi verir ve onların tedavi sürecini anlamalarına yardımcı olur.

Kaynak:

Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te KONHABER'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yasal Uyarı:

Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları Mirajans Medya İletişim Reklam Haber ve Prodüksiyon A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü veya bir kısmı özel izin alınmadan kullanılamaz.

Bu İçeriğe Emoji İle Tepki Ver!

  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • Begendim
  • Kalp
  • Begenmedim
  • Gülen Surat
  • Kalpli Göz
  • Kızgın
  • Şokta
  • Üzgün

Yorumlar (0)

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

BENZER HABERLER

X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”