İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde, "Gelişmekte olan ülkelerin portföy piyasalarında, iyileşen risk algısına bağlı olarak, bir önceki PPK dönemini takiben yüksek miktarlı girişler devam etmiştir." ifadelerine yer verildi.
Kurulun 21 Ocak'taki toplantısına ilişkin yayımlanan özette, aralık ayında tüketici fiyatları yüzde 1,25 arttığı, yıllık enflasyonun 0,57 puan yükselerek 2020 yılını yüzde 14,60 seviyesinde tamamladığı belirtildi.
Enflasyondaki yükselişte temel mal grubunun ana belirleyici olduğu ifade edilen özette, enerji enflasyonunun uluslararası petrol fiyatlarına bağlı olarak yükselirken, hizmet enflasyonundaki artışın sınırlı kaldığı bildirildi.
Özette, gıda fiyatlarının mevsimsellikten arındırılmış verilerle güçlü artış eğilimini korurken, grup yıllık enflasyonunun baz etkisiyle bir miktar gerilediği aktarıldı.
Bu görünüm altında, B ve C göstergelerinin yıllık enflasyonları ve eğilimlerinin belirgin artış kaydettiği vurgulanan özette, gıda ve alkolsüz içecek fiyatlarının aralık ayında yüzde 2,53 arttığı ancak grup yıllık enflasyonun baz etkisiyle 0,47 puan düşerek yüzde 20,61'e gerilediği kaydedildi.
İşlenmiş ve işlenmemiş gıda yıllık enflasyonları sırasıyla yüzde 15,52 ve yüzde 26,34 olduğu bildirilen özette, "Mevsimsellikten arındırılmış taze meyve ve sebze fiyatları kasım ve aralık aylarında birikimli yüzde 10 civarında artmıştır. Taze meyve ve sebze dışı gıda grubunda, uluslararası fiyatlardaki sert yükselişler ve birikimli döviz kuru etkileri belirleyici olmuştur. Temel gıda ürünlerinden yumurta, beyaz et, pirinç ve bakliyat fiyatlarındaki güçlü artış eğilimi devam etmiştir. İşlenmiş gıda fiyatlarında ekmek ve tahıllar yükselişini sürdürürken, katı ve sıvı yağlardaki yüksek oranlı artışlar sürmüştür. Katı ve sıvı yağ grubunda son dört ayın birikimli artışı yüzde 20'yi aşmıştır. Yüksek frekanslı veriler, çiğ süt referans fiyatındaki artışın ilgili gıda ürünlerine geniş bir yayılımla yansıdığına işaret etmektedir." ifadelerine yer verildi.
Özette, enerji grubunda fiyatların aralık ayında yüzde 1,47 oranında arttığı yıllık enflasyonun yüzde 5,64'e yükseldiği belirtildi.
Bu artışın ana sürükleyicisin uluslararası petrol fiyatlarındaki artışa bağlı olarak yüzde 3,5 artan akaryakıt fiyatları olduğu ifade edilen özette, ocak ayında Türk lirasındaki değer kazancına karşın ham petrol fiyatlarının daha yüksek bir oranda artması ve yönetilen fiyatlarda yapılan artışlarla, grup enflasyonunun yükselişini sürdürmesinin beklendiği bildirildi.
Özette, temel mal fiyatlarının Aralık ayında yüzde 1,42 arttığı grup yıllık enflasyonun 1,92 puan yükselerek yüzde 17,24 olduğu aktarıldı.
Gecikmeli döviz kuru etkileri ve uluslararası metal fiyatlarındaki artış eğilimine bağlı maliyet baskıları ve toplam talep koşulları dayanıklı mal grubu fiyatlarındaki güçlü artış eğilimini desteklediği vurgulanan özette, dayanıklı mal fiyatlarındaki hızlı artışların alt kalemlere yayıldığı gözlenirken, grup yıllık enflasyonu yüzde 30,40'a ulaştığı kaydedildi.
Özette, şu ifadelere yer verildi:
"Döviz kuru geçişkenliğinin daha gecikmeli gözlendiği diğer temel mallar enflasyonundaki kademeli yükseliş devam etmiştir. Giyim ve ayakkabıda ise zayıf seyreden talep koşulları fiyatların bir yıl önceki seviyesinin altına düşmesine neden olmuştur. Kurul, sektörel talep koşullarındaki salgın kaynaklı ayrışmanın enflasyona etkilerini değerlendirmiş ve önümüzdeki dönemde giyim grubuna yönelik turizm kaynaklı yukarı yönlü risklere işaret etmiştir."
Hizmet fiyatlarının aralık ayında yüzde 0,59 oranında arttığı grup yıllık enflasyonun 0,24 puan yükselerek yüzde 11,66 olduğu belirtilen özette, yıllık enflasyonun lokanta-otel ve ulaştırma hizmetlerinde yataya yakın seyrederken, diğer alt gruplarda yükseldiği ifade edildi.
Gıda enflasyonundaki artışa rağmen, salgına bağlı kısıtlamaların da etkisiyle lokanta-otel yıllık enflasyonu görece yatay seyrettiği aktarılan özette, öte yandan, hizmet sektörünün bazı kalemlerine getirilmiş olan KDV indirimlerinin uzatılmasının enflasyon görünümünü olumlu etkilediği belirtildi.
Kurulun salgına bağlı dinamiklerin hizmet enflasyonunu sınırladığı değerlendirmesinde bulunduğu ifade edilen özette, konaklama, eğitim, ulaştırma, eğlence ve kültür hizmetleri kalemlerinde enflasyonun görece düşük seyretmesi nedeniyle, yıl içerisinde normalleşme süreciyle bağlantılı yukarı yönlü risklere işaret edildiği aktarıldı.
Özette, buna ilaveten bazı kurul üyelerinin enflasyon hedeflerine kıyasla yüksek gerçekleşen asgari ücret artışının, hizmet fiyatları ve artan enflasyon katılığı kanalıyla enflasyon görünümünü olumsuz etkileyeceğini değerlendirdiği vurgulandı.
Enflasyon beklentilerinin yüksek seyrettiği ifade edilen özette, "Kurul, TCMB beklenti anketine göre yüzde 11,15 düzeyindeki yıl sonu enflasyon beklentisinin 2021 yıl sonu tahmin hedefine yakınsaması için para politikasındaki sıkı duruşun kararlılıkla sürdürülmesi gerektiği konusunda hemfikir olmuştur. Bununla birlikte, fiyatlama davranışları açısından anket bazlı ve piyasa fiyatlamalarına dayalı beklentilerin bilgi değeri tartışılmıştır.
Gelecek on iki aya ilişkin enflasyon beklentisi 0,31 puan azalışla yüzde 10,53'e, gelecek yirmi dört ay beklentisi ise 0,10 puan düşüşle yüzde 9,14'e gerilemiştir. Bazı Kurul üyeleri, enflasyon görünümü üzerinde etkili olması beklenen asgari ücret ve yönetilen fiyatlardaki haber akışına rağmen orta vadeli beklentilerin iyileşmesini, para politikasındaki sıkı duruşla ilişkilendirmiş ve enflasyonla mücadele kararlılığının, beklentilerin çıpalanmasında kritik rol oynayacağı değerlendirmesinde bulunmuştur." değerlendirmesine yer verildi.
-Enflasyonu etkileyen unsurlar ve riskler
Küresel ekonomiye dair verilerin üçüncü çeyrekte başlayan kısmi toparlanmanın devam ettiğine işaret ettiği vurgulanan özette devam eden aşılama çalışmalarına karşın, son dönemde artış gösteren Kovid-19 vakaları nedeniyle küresel ekonomiye ilişkin belirsizliklerin önemini koruduğu belirtildi.
Özette, Avrupa ülkelerindeki salgına bağlı kısıtlamaların daha çok hizmetler sektörü üzerinde etkili olduğu, imalat sanayi faaliyetlerindeki olumlu seyrin korunduğu ifade edildi.
Bölgeye yapılan ihracatın güçlü seyrinin bu görünümü teyit ettiği aktarılan özette, şu ifadelere yer verildi:
"Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler genişleyici parasal ve mali duruşlarını sürdürmektedir. Gelişmiş ülkelerde uzun vadeli faiz oranları tarihsel düşük seviyelerdeki seyrini sürdürürken, gerek merkez bankalarının açıklamaları gerekse piyasa beklentileri, düşük faiz ortamının uzun bir süre devam edeceğine işaret etmektedir. Uygulanan politikaların finansal piyasalar, büyüme ve istihdam üzerindeki etkinliği, ülkeler itibarıyla salgının seyri ile politika alanlarının büyüklüğüne göre farklılaşabilecektir. Gelişmekte olan ülkelerin portföy piyasalarında, iyileşen risk algısına bağlı olarak, bir önceki PPK dönemini takiben yüksek miktarlı girişler devam etmiştir. Ocak ayında gelişmekte olan ülkeler genelinde borçlanma senedi piyasalarına girişlerin arttığı, hisse senedi piyasalarına girişlerin ise bir miktar azaldığı görülmektedir."
Özette, ham petrol fiyatlarının bir önceki PPK dönemini takiben güçlü bir artış kaydettiği belirtildi.
Buna ek olarak, başta tarımsal ürünler ve endüstriyel metaller olmak üzere enerji dışı emtia fiyatlarında süregelen yükseliş eğiliminin üretici ve tüketici enflasyonunu olumsuz etkilediği aktarılan özette, imalât sanayiinde temel girdi sağlayıcıları olan kâğıt ve ana metal sektörlerinde enflasyonun oldukça yüksek seyrettiği vurgulandı ve bu ve bağlantılı sektörlerde tedarik sürelerinin uzamasıyla arz kısıtları daha belirgin hale geldiği kaydedildi.
Üretici enflasyonunun yüksek seyrinde öne çıkan diğer kalemlerin bitkisel yağlar, hayvan yemleri, taşıt ve elektronik ürünler olduğu aktarılan özette, "Bu kalemler, gıda ve dayanıklı mallar kanalıyla tüketici enflasyonu üzerinde etkili olmaktadır. Kurul, Türk lirasındaki değerlenmeye rağmen enflasyonist baskıların sürmesinde emtia fiyatlarının önemli rol oynadığına işaret etmiş ve önümüzdeki aylara ilişkin yukarı yönlü risklere dikkat çekmiştir. " ifadelerine yer verildi.
İktisadi faaliyet güçlü bir seyir izlediği ifade edilirken kasım ayında sanayi üretim endeksinin aylık bazda yüzde 1,3, yıllık bazda ise yüzde 8,7 oranında arttığı vurgulandı.
Böylelikle, üretimin ekim-kasım döneminde üçüncü çeyreğe göre yüzde 4,2 artış kaydederek güç kazandığı belirtilen özette, şunlara vurgu yapıldı:
"Ciro ve perakende satış hacmi endeksleri de üçüncü çeyreğe göre kuvvetlenirken, iktisadi faaliyet turizm bağlantılı kollar haricindeki hizmetler ve ticaret sektöründe oldukça canlı seyretmiştir. Böylelikle, sanayi ve hizmet sektörlerinde salgından olumsuz etkilenen gruplar haricinde geniş bir yayılımla salgın öncesi düzeyler aşılmıştır. Ocak ayına ilişkin anket göstergeleri, imalat sanayi kapasite kullanım oranındaki artışın devam ettiğine, bu eğilimin ara malı ve dayanıklı mal sektörlerinde belirginleştiğine işaret etmiştir. Özellikle, beyaz eşya sektörünü de içeren elektrikli teçhizat imalatında hem iç hem dış talebin güçlü seyri ve bunun enflasyona yansımaları dikkat çekmektedir.
İstihdam verileri de sanayi sektöründeki güçlü görünümü teyit etmektedir. Salgına bağlı kısıtlamaların ekonomi üzerindeki aşağı yönlü etkileri, geçtiğimiz yılın ikinci çeyreğine kıyasla daha sınırlı seyretmekle birlikte, hizmetler ve bağlantılı sektörlerdeki yavaşlama ve bu sektörlerin kısa vadeli görünümüne dair belirsizlikler devam etmektedir. Artan vaka sayıları nedeniyle Kasım ayı başlarından itibaren getirilen kısıtlamalar ülke genelinde hareketliliği önemli ölçüde azaltmıştır. Salgının ilk döneminde olduğu gibi seyahat, yemek ve eğlence sektörleri kısıtlamalardan en çok etkilenen faaliyet kolları olmuştur. Kurul, salgın dinamikleri ve makro politika bileşimi çerçevesinde ortaya çıkan sektörel ayrışmaların enflasyon üzerindeki etkilerinin ve gelecek döneme dair içerdiği risklerin takip edilmesi gerektiğini değerlendirmiştir."
(SÜRECEK)
Kaynak: