ANKARA (AA) - Türk Dermatoloji Derneği (TDD) Akne Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Ayşe Serap Karadağ Gül, cildi soyan asit içerikli kozmetik, peeling ve soyucu lazer gibi kişinin cildine uygun olmayan bazı işlemlerin halk arasında "gül hastalığı" olarak Rozase'ye neden olabildiğini bildirdi.
TDD'den yapılan yazılı açıklamada, hastalık hakkında bilgilendirmede bulunmak ve farkındalık yaratmak amacıyla nisan ayının son haftasının dernek tarafından "Rozase (Gül Hastalığı) Haftası" ilan edildiği belirtildi.
Hastaların yaşam kalitesini etkileyen, sık görülen kronik ve tekrarlayan cilt hastalığı Rozase'nin dünyada görülme sıklığının yüzde 5,46 civarında olduğu aktarılan açıklamada, "Hastalık genellikle 30'lu yaşlarda açık cilt rengi ve göz rengi olan kadınlarda görülse de esmer kişilerde, daha erken veya daha genç yaşlarda da görülebilmektedir. Erkeklerde daha şiddetli seyredebilmektedir." bilgisi paylaşıldı.
Açıklamada, hastalıkta yüzde ilk olarak kızarıklık ataklarının ortaya çıktığı ve yıllar içerisinde kalıcı hale geldiği, ayrıca hastalığın gözleri de etkilediği ifade edildi.
Rozase'yi tetikleyen en önemli faktörün UV (güneş) ışığı olduğuna dikkat çekilen açıklamada, bu hastalığı taşıyan kişilerin güneş, sıcak banyo, sauna, kaplıca, hamam, SPA, saç kurutma makinası kullanımı, ütü, yemek buharı gibi her türlü sıcaklık faktöründen ve aşırı soğuk hava gibi ani sıcaklık değişimlerinden korunmasının önem taşıdığı vurgulandı.
- Domates, tarçın, peynir, çikolata gibi gıdalar hastalığı tetikleyebiliyor
Açıklamada, alkol, alkol içeren soslar, boza, fermente, tütsülenmiş, hazır gıdalar, olgun peynir, ciğer, hindi, yer fıstığı, biber türleri, domates, tarçın, çikolata, narenciye gibi gıdaların Rozase'yi tetikleyebildiği belirtilerek, kahve ve çayın ise hastalığı şiddetlendirmediği kaydedildi.
Kesin tedavisi olmayan Rozase'ye karşı uygun medikal tedavi, deri bakımı ve cildin yapısına uygun kozmetiklerin uzman önerisiyle kullanılmasının semptomlar ve yakınmaları kontrol altına alabildiği vurgulanan açıklamada, güneş ışınlarından korunmak için en az SPF 30, titanyum dioksit ve çinko oksit gibi inorganik ultraviyole ışık filtreleri içeren güneş koruyucuların tercih edilmesinin önemine işaret edildi.
- Cildi soyan ve tahriş eden işlemlere dikkat
TDD Akne Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Ayşe Serap Karadağ da kronik bir hastalık olan Rozase'de en uygun tedavinin dermatologlar tarafından uygulanacağının altını çizdi.
Karadağ, hastaların özellikle cilt bakım uygulamaları konusunda çok dikkatli olması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Uygun olmayan, cildi soyan ve tahriş eden işlemler, ürünler, asit içerikli kozmetikler, keseleme, peelingler ve soyucu lazerler sonrası cilt bariyerinin yerine gelmesi zorlanmakta, hatta bazı hastalarda bu tarz uygulamalar sonrası hastalık başlayabilmektedir."
Kaynak: