TBMM (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Salgınla birlikte küresel ekonomide başlayan dalgalanmalar bile ülkemize yönelik saldırıların dozunu artırmanın aracı haline dönüştürülmek istendi." dedi.
Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu ile Meclis Genel Kurulunda yaklaşık 2 ay süren maratonun ardından kabul edilen 2022 yılı bütçesinin hayırlı olmasını diledi.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Cevdet Yılmaz, AK Parti TBMM Grup Başkanı İsmet Yılmaz, grup başkanvekilleri ve görüşmelere katkı veren milletvekilleri ile emeği geçenlere teşekkür eden Erdoğan, "Bu süreçte çok çalıştığınızı, yorulduğunuzu biliyorum. Rabb'im emeğinizi, gayretinizi, fedakarlığınızı kabul eylesin." diye konuştu.
Millete karşı sorumluluklarını, bihakkın yerine getirmek için daha çok çalışacakları bir döneme girdiklerini söyleyen Erdoğan, dünyada ve bölgede son 10 yıldır yaşanan gelişmelerin, salgınla birlikte yeni ve daha kritik bir safhaya ulaştığını belirtti.
Erdoğan, Türkiye'nin, bu 10 yıllık dönemde akla gelebilecek her yol ve yöntemle sınandığına işaret ederek, "Sokaklarımız kaosa sürüklenmek istendi. Kaset kumpaslarıyla siyasi partilerin yönetimleri dizayn edilmeye çalışıldı. Ülkenin meşru yönetimi yalan ve iftira dolu montajlarla devrilmek istendi. Seçimleri etkilemek için akıl ve ahlak dışı yöntemler devreye sokuldu. Terör örgütleri ülkemiz içinde ve sınırlarımız boyunca harekete geçirildi. Askeri darbeyle milli irade çiğnenmek, ülke teslim alınmak istendi. Güya terörle mücadele için güney sınırlarımıza yığınak yapanlar, biz devreye girince bu defa da terör örgütlerinin hamiliğine soyundu." ifadelerini kullandı.
- "Büyük ve güçlü Türkiye'nin inşası yolundan sapmadık"
Dünyada eşi benzeri görülmeyen şekilde ekonomiye yönelik aleni tehditlerin savrulduğuna ve sinsi tuzakların kurulduğuna dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
"Türkiye'de yönetimi değiştirmek için kimlerin destekleneceği, kimlerin köstekleneceği, pervasızca televizyon programlarında konuşuldu. Gece yarıları başlayan ve kesintisiz süren finans oyunlarıyla ülkemiz çökertilmeye çalışıldı. Önceleri gizli saklı yürütülen küresel ticaret kurallarına aykırı ambargolar artık açıkça yapılır, hoyratça sergilenir hale geldi. Salgınla birlikte küresel ekonomide başlayan dalgalanmalar bile ülkemize yönelik saldırıların dozunu artırmanın aracı haline dönüştürülmek istendi. Dışarıdan birileri bu oyunu kurarken içeriden birileri de aynı kirli oyunun figüranlığına ve taşeronluğuna soyundu. Tüm bu süreçte önümüze çıkan her engeli aşarak ülkemizin ve milletimizin çıkarlarını korumanın mücadelesini verdik. İçine çekilmek istendiğimiz siyasi, sosyal, ekonomik, psikolojik her türlü tuzağı Allah'ın yardımı ve aziz milletimizin desteğiyle bozarak yolumuza kararlılıkla devam ettik. Elbette zor ve sıkıntılı günler geçirdik. Elbette canımız yandı, bedeller ödedik ama bu milletin izzetine halel getirmedik. Hamdolsun bu ülkeyi hedeflerinden koparmadık, büyük ve güçlü Türkiye'nin inşası yolundan sapmadık."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin dünden bugüne neler yaşadığını anlatan videoyu izletti.
Türkiye'nin kalkınma hamlelerinin, her seferinde askeri darbeler, ekonomik manipülasyonlar ve dış müdahalelerle engellendiği aktarılan videoda, "Ülkemizi refaha kavuşturacak yatırımlarla tanıştıran Adnan Menderes idam sehpasına gönderilirken Turgut Özal ise hiç dayanağı olmayan sorunlarla boğuşmaya mecbur edildi. 1990'lı yılları siyasi kaos, terör ve ekonomik istikrarsızlığın gölgesinde geçiren Türkiye, 2001'de tarihinin en büyük krizlerinden birine sürüklendi. Faiz ve enflasyon sarmalına sokulan ülkemiz çaresiz bırakıldı ve IMF'nin kollarına atıldı." denildi.
Türkiye'nin, 2002'nin ardından bu zinciri kırarken sanayiden eğitime, teknolojiden ulaşıma, enerjiden sağlığa kadar hemen her alanda ülke tarihinin en önemli kalkınma adımlarını birer birer atmaya başladığının anlatıldığı videoda, "Ekonomik istikrar sağlanırken IMF'ye olan borç da bitirildi. 2002-2013 döneminde enflasyon yüzde 30'dan yüzde 7'ye düşürüldü. 2002'de 3 bin dolar olan kişi başına gelir 2013'e gelindiğinde 12 bin dolar seviyesini aştı. Aynı dönem içinde Merkez Bankası rezervleri de 27 milyar dolardan 135 milyar dolara ulaştı." ifadelerine yer verildi.
(Sürecek)
Kaynak: