ANKARA (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "OECD dediğimiz Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü var. Türkiye de onun üyesidir. Burada her 100 kadından 49'u çalışıyor. Niye yüzde 49'u çalışıyor? Çünkü o ülkelerde hızlı büyüme oluyor. Hızlı kalkınma oluyor, herkes çalışıyor, herkes üretiyor, herkes milli gelir artırıyor. Bizde ise maalesef yüzde 28'i. Yüzde 28 ile yüzde 49 arasındaki fark, Türkiye'nin kalkınmasına engel olan farktır." dedi.
Kılıçdaroğlu, CHP Kadın Kolları Genel Başkanlığınca parti genel merkezinde düzenlenen "Kadın İstihdamı Buluşması" etkinliğine katıldı.
Kadınların beraber olması ve birlikte kendi haklarını savunması kadar değerli bir şey olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, ancak sorunu yaşayan kadınların dertlerini kendilerinin anlatması gerektiğini söyledi.
Bu toplantının ana omurgasını kadınların oluşturduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, salondakilerin yanı sıra dışarıda çok sayıda kadının yaşadığı dram olduğuna dikkati çekti.
Tarlaya giden kadın tarım işçilerinin yaşadıklarını anlattıklarını belirten Kılıçdaroğlu, nasıl çalıştıklarının yanı sıra bir sosyal güvencelerinin olmadığından da bahsettiklerini söyledi.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sosyal hukuk devleti olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Sosyal hukuk devleti ise sosyal devletse, bana bakması lazım. Benim güvenliğimi sağlaması lazım. Benim güvencemi sağlaması lazım. Beni dışlamaması lazım. Toplumun dışına itmemesi lazım. Bunun dillendirilmesi gerekiyor. Bu arkadaşlarımız bunları dillendirdiler. Emin olun. Bu kardeşlerimi dinlerken yüreğimin derinliklerinde bir sızı hissetmiyorum desem asla doğru değil. Neden biliyor musunuz? Aynı coğrafyada, aynı bayrağın altında yaşıyoruz. Vatan bizim vatanımız. Peki, birilerinin eli yağda balda iken birileri bu dramı çekiyorken nasıl sessiz durabiliriz? Bu insanların hak arayışlarına nasıl sahip çıkabiliriz? Patlamada (Hendek'teki havai fişek fabrikası) hayatlarını kaybedenleri biliyorum zaten. Milletvekili arkadaşlarımızı görevlendirdik, onu da biliyorum. Ama giden gitti, bari adalet olsun. Bakın ben helalleşme kavramından söz ettim, helalleşmemiz lazım. Bir araya gelip helalleşmemiz lazım. Tarlada çalışan, yıllarını veren bir kişinin eğer sosyal güvenliği sağlanmıyorsa, bu kadar emek harcadığı halde hastaneye düştüğünde sahipsiz kalıyorsa, devletin onunla helalleşmesi lazım. 'Sen çalıştın arkadaş yıllarını verdin. Sigortan yatmadıysa sosyal devlet olarak bunu benim karşılamam lazım.' demesi lazım. Bunlar olmayacaksa ne olacak?"
Kadınların, işten eve geldiği zaman da çalışmasına devam ettiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Tek sorununuz var, birlik olmanız lazım. Beraber olmanız lazım. Farklı bölgelerde yaşayabilirsiniz. Eğitim düzeyiniz farklı olabilir. Farklı kimlikleriniz, farklı inançlarınız olabilir, dünyaya farklı gözlerle bakabilirsiniz ama birlik olmanız lazım. Sorunlarınıza beraber sahip çıkmanız lazım. Bunu yaparsanız en büyük güç sizsiniz artık." diye konuştu.
Kadınların hayatın her alanında güçlü olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ancak parçalanan yapının kadınların sesinin duyulmasına engel olduğunu söyledi.
Kadın çalışırsa kişi başına gelirin çok daha fazla olacağına değinen Kılıçdaroğlu, kadın üretim zincirinin halkası olursa, üretirse, alın teri dökerse, Türkiye'nin çok daha hızlı büyüyeceğini vurguladı.
- "Üniversiteyi bitirip iş bulamadığı için evlere temizliğe giden kadınlar biliyorum"
Üniversiteyi bitiren ve iş bulamadığı için evlere temizliğe giden kadınlar bildiğini aktaran Kılıçdaroğlu, anne babaların ne emeklerle çocuklarını okuttuklarını anlattı.
21'inci yüzyılın Türkiye'sinde kadınların bunu hak etmediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, o nedenle kadınların birleşmesi gerektiğini tekrarladı.
Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"O nedenle kadınların hak araması lazım. O nedenle kadınların adalet araması lazım. Hukuk aslında her şeyi size sağlıyor. Bakın, ben size okuyayım. Anayasa, çalışma hakkı ve ödevi, 'herkesin hakkıdır' diyor. Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir. Benim hakkım çalışmak. 'Ey sosyal devlet bana iş bulmak zorundasın.' diyor. Bu hak veriliyor mu? Bu hak verilmiyor. Milyonlarca evladınız işsiz. Bulanlar da işte malum ya sigortasız ya kayıt dışı bir yerlerde çalışıyorlar. Anayasal haklarınız var, haklarınızı aramanız lazım. Sosyal hukuk devleti. Ne demek sosyal devlet? Bütün kadın kardeşlerime bunu da anlatmak isterim. Bir Anayasa Mahkemesi kararında sosyal hukuk devleti nedir, onu anlatıyor. İnsan haklarına dayalı. Yani kişinin hakkına dayalı olacak sosyal hukuk devleti. 'Kişilerin huzur, refah ve mutluluk içinde yaşamalarını güvence altına alan.' diyor. Hangi evde doğru dürüst huzur var? Hele şu elektrik zamlarından sonra, hele şu zamlardan sonra. Çoluk çocuğunu geçindirmek için pazara gidip 'pazar artıklarından acaba bir şeyler bulabilir miyim?' diye arayan anneleri düşünebiliyor musunuz, görebiliyor musunuz? 21'inci yüzyılın Türkiye'sine bu yakışıyor mu?"
Anayasadaki maddenin, "Çalışma hayatını geliştirmek ve ekonomik önlemler alarak çalışanları koruyan." şeklinde devam ettiğini aktaran Kılıçdaroğlu, mevsimlik tarım işçilerinden örnek vererek, bunların çalışma hayatından kimsenin haberdar olmadığını söyledi.
Bu kişilerin kendilerini sahipsiz olarak gördüklerini belirten Kılıçdaroğlu, "İşin özü şu, kadının çalışma hakkı vardır. Kadının üretme hakkı vardır. Kadının sosyal güvenlik hakkı vardır. Bu haktır, lütuf değildir. Yasaların, anayasanın insana verdiği haktır, lütuf değildir." dedi.
- "İstihdamı artırmak için neler yapılmalı?"
Bunun bir "hak" olduğu için kadınların bunu isteme hakları olduğuna değinen Kılıçdaroğlu, kadın istihdamını artırmak için yapılması gerekenlerden bahsetti.
Herkesin sigortalı olsun olmasın mutlaka vergi verdiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, "O zaman sizin ödediğiniz vergiler istihdam yaratacak, sizin ödediğiniz vergilerle yatırım yapılması lazım. Sizin ödediğiniz vergilerle sizin evlatlarınızın iş sahibi olması... Bunun hesabını sorun. Bunu sorduğumuz zaman demokrasi olur bu ülkede." diye konuştu.
Engelli çocuğu olan ama çocuğuna bakmak için iş bulsa dahi çalışamayan kadınlar olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, bunların kesinlikle sosyal güvenlik hakkının sağlanması gerektiğini söyledi.
Sosyal devletin, engelliler gibi yaşlılara bakan kadınları da sosyal güvenlik hakkına kavuşturması gerektiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, onların sosyal güvenlik primini devletin ödemesi gerektiğini ifade etti.
CHP'li belediyelere kadın kooperatifleri kurmaları konusunda talimat verdiklerini bildiren Kılıçdaroğlu, bunların sayısının artırılması gerektiğini de söyledi.
Mevsimlik işçi kadınların çocuklarının eğitimini mutlaka sağlayacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, taşımalı eğitime son vererek, kapatılan okulları tekrar açacaklarını ifade etti.
CHP'li belediyelerde yoksul mahallelerden başlayarak bütün mahallelerde kreşler açılması talimatı verdiğini aktaran Kılıçdaroğlu, iktidar olmaları durumunda yapacakları bir diğer şeyin ise "Aile Destekleri Sigortasını" hayata geçirmek olacağını bildirdi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Ne demek Aile Destekleri Sigortası? Bir kişinin doğumundan ölümüne kadar bütün hayatı sigortalı olacak. Ailenin geliri yoksa veya geliri asgari ücretin altındaysa sosyal devlet o aileye düzenli bir yardım yapacak. Kadının hesabına yatıracak bu parayı. Eğer devlet bir eleman almak istiyorsa önce o ailelerin çocuklarını alacak. Bu kanunda yer alacak." açıklamasında bulundu.
- "Devlet yönetiminde en az yüzde 35 kadın istihdamı sözü veriyorum"
Gelecek süreçte, 2035'ten sonra Türkiye nüfusunun yaşlanacağını belirten Kılıçdaroğlu, bunun için şimdiden yaşlı bakımevlerinin planlamasının yapılması gerektiğini bildirdi.
Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Bütün kadınlara sözümdür, devlet yönetiminde en az yüzde 35 kadın istihdamı sözü veriyorum ben. Vali erkek, kaymakam erkek, şu erkek bu erkek, bu memlekette hukuk fakültesini bitiren kadın yok mu kardeşim? Siyasal bilgileri bitiren kadın yok mu? Hem eşitlik diyorsun hem kadın daha fazla çalışıyor daha düşük aylık alacak. Bu rezaletlere de son vereceğiz. Bir şeyi unutmayın, bu kardeşiniz kim haksızlığa uğradıysa onun yanında olacaktır. Kimsenin inancı, kimliği, yaşam tarzı, o beni ilgilendirmez. Beni ilgilendiren şu, o evde huzur var mı? O evde işsiz var mı? O evde bereket var mı? O evdeki insanlar huzur içinde, o mahallede, o sokakta, o caddede, o kentte rahat gezebiliyorlar mı? Rahat geçinebiliyorlar mı, huzur içinde yaşayabiliyorlar mu benim derdim odur. Bunu sağlamak için mücadele edeceğiz. Ama bu mücadelede asıl aktör kadınlar, sizlersiniz. Sizler hak arayın, hakkınızı arayın. Sanmayın ki sizin hakkınızın sahibi yoktur, kendinizi sahipsiz hissetmeyin. Şundan kesinlikle emin olun, bu ülke çok zengin bir ülkedir. Bu ülke çok varlıklı bir ülkedir ama bu ülke, kaynaklarını hakça bölüşmüyor. Birisine çok büyük paralar gidiyor. Fakire fukaraya ise küçük paralar vererek avutmaya çalışıyorlar. Şu sözüm var. Allah nasip ederse hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye'yi inşa edeceğiz.
OECD dediğimiz Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü var. Türkiye de onun üyesidir. Burada her 100 kadından 49'u çalışıyor. Niye yüzde 49'u çalışıyor? Çünkü o ülkelerde hızlı büyüme oluyor. Hızlı kalkınma oluyor, herkes çalışıyor, herkes üretiyor, herkes milli gelir artırıyor. Bizde ise maalesef yüzde 28'i. Yüzde 28 ile yüzde 49 arasındaki fark Türkiye'nin kalkınmasına engel olan farktır. Kadın ne kadar çok çalışırsa ne kadar kadın istihdamı yaratılırsa Türkiye o kadar hızlı büyür, o kadar yeni istihdam alanları da yaratmış olur. Umutsuzluğa kapılmayın hep beraber Millet İttifakı olarak güzel bir Türkiye'yi inşa edeceğiz."
Etkinlikte, 3 farklı oturumda kadın istihdamı ve önündeki engellerin masaya yatırılacağını bildiren CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka ise "Yoksulluk ve işsizlik en çok biz kadınların hayatını etkiliyor. Hepimiz tok, hepimiz eşit, hepimiz özgür, hepimiz güvende olana kadar mücadelemiz sürecek." dedi.
Niğde'de patates depolarında çalışan tarım işçisi kadınlar başta olmak üzere, farklı sektörlerde çalışan kadın işçiler ve engelli çocukları bulunan annelerin sorunlarının anlatıldığı etkinlikte, Hendek'teki havai fişek fabrikasındaki patlamada kardeşini kaybeden bir kadın da mahkeme süreci hakkında bilgi verdi, destek istedi.
Etkinliğe, partinin MYK ve PM üyeleri, bazı milletvekilleri, belediye başkanları, kadın muhtarlar, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve kadın işçiler katıldı.
Kaynak: