ANKARA (AA) - Anayasa Mahkemesi, 2004'te Sakarya Pamukova'da meydana gelen tren kazasında eşini kaybeden kişinin başvurusunda, kazaya ilişkin bazı demiryolları görevlilerinin yargılandığı davanın zaman aşımına uğraması nedeniyle "yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edildiğine" hükmetti ve başvurucuya 50 bin lira tazminat ödenmesine karar verdi.
Resmi Gazete'de yer alan karara göre, Sakarya Pamukova'da 2004'te meydana gelen kazanın ardından yürütülen soruşturma sonucunda trenin birinci ve ikinci makinisti ile tren şefi hakkında dava açıldı.
Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 2008'de makinistlerden birine 2 yıl 6 ay, diğerine 1 yıl 3 ay hapis ve adli para cezaları verdi. Tren şefinin ise beraatına hükmetti. Yargıtay 2. Ceza Dairesi ise kararı bozdu. Yeniden yargılama sırasında ise zaman aşımı nedeniyle dava düştü. Bu kararın da temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay 12. Ceza Dairesine gitti. Ancak olay tarihinde geçerli olan kanun kapsamında yeniden karar verilmesi gerektiğini belirten daire, bu kararı da bozdu. Bunun üzerine yeniden yapılan yargılamada yerel mahkemece sanıklara ayrı ayrı adli para cezası verildi.
Bu kararın da zaman aşımına uğraması üzerine kazada eşini, eşinin kardeşini ve onun iki çocuğunu kaybeden kişi, ceza yargılamasının etkisizliği nedeniyle yaşam hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.
Yüksek Mahkeme, başvuruyu, kazada ölen eş yönünden incelerken, diğer akrabalar yönünden değerlendirmenin "kişi bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna" hükmetti.
Anayasa Mahkemesi, "incelenen başvuruda sanıkların bir cezasızlık nedeni olan dava zaman aşımından istifade etmesine neden olacak surette, makul bir özen ve süratle yargılama yapılmaması nedeniyle yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edildiği" sonucuna ulaştı ve başvurucuya eşi yönünden 50 bin lira manevi tazminat ödenmesine karar verdi.
- Kararın gerekçesinden
Anayasa Mahkemesinin kararında, Anayasa'nın 17. maddesi uyarınca devletin, şüpheli her ölüm olayının tüm yönleriyle ortaya konulmasına, sorumlu kişilerin belirlenmesine ve gerektiğinde bu kişilerin cezalandırılmasına imkan tanıyan bağımsız bir soruşturma yürütmesi gerektiği belirtildi.
Başvuruya konu olay sonrası sanıkların, makul bir özen ve süratte yargılanmadıkları ve zaman aşımı nedeniyle cezasızlıktan istifade ettikleri aktarılan kararda, şunlar kaydedildi:
"Yargılamanın bütünüyle yapılan işlemler ve bozma kararlarının içerikleri dikkate alındığında davanın zaman aşımı nedeniyle düşmesinin sebebi davanın sürüncemede bırakılmış olmasıdır. Bu bakımdan başvuruya konu yargılamanın makul bir özen ve süratle yürütüldüğü söylenemez."
Kaynak: