Son Dakika Haberler

Bu haberi daha sonra okumak için kaydedebilir ve sağ üst köşedeki butona basarak haberi okuyabilirsiniz!

AK Parti Sözcüsü Çelik, MYK toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu: (1)

"Anayasal düzen, yasalar, demokratik olarak ortaya çıkmış siyasi meşruiyet, bütün bunların bileşeni bir yüksek meşruiyet oluşturur. Eğer bu zedelenmeye başlarsa demokratik siyasetten de demokratik toplum düzeninden de bahsetmek mümkün olmaz"

Anadolu Ajansı haberine göre;

ANKARA (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, anayasal düzen, yasalar ve demokratik olarak ortaya çıkmış siyasi meşruiyetin bileşeninin yüksek meşruiyet oluşturduğunu belirterek, "Eğer bu zedelenmeye başlarsa demokratik siyasetten de demokratik toplum düzeninden de bahsetmek mümkün olmaz." dedi.


Çelik, parti genel merkezinde, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken açıklamalarda bulundu.


Toplantıda, İnsan Hakları, Ar-Ge ve Dış İlişkiler Başkanlıklarının sunumları ile TBMM'de yapılan çalışmaları değerlendireceklerini ifade eden Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın toplantının açılışı öncesinde iç ve dış siyasete ilişkin paylaşımda bulunduğunu söyledi.


Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yoğun bir diplomasi trafiği içerisinde olduğunu, Kazakistan'ın birliğinin, bütünlüğünün sağlanması ve olayları atlatabilmesi için desteğini sürdürdüğünü dile getirdi.


Kazakistanlılara taziyelerini sunan ve hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyen Çelik, Kazakistan'ın kısa zamanda bugünleri atlatarak istikrarlı ve güçlü günlerine döneceğini temenni ettiklerini belirtti.


Diyarbakır annelerine selamlarını gönderen, gazetecilerin de 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutlayan Çelik, gerçeğe ve gerçek habere ulaşmanın daha da kıymetli hale geldiğini dile getirdi. Çelik, aralarında Anadolu Ajansı muhabirlerinin de bulunduğu, daha önce saldırıya uğrayan gazetecilere geçmiş olsun dileklerini iletti.


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir televizyon programında, hem hükümetle hem de AK Parti ile ilgili gerçekle alakası olmayan, bir kısmı iftira niteliğinde iddialarda bulunduğunu ifade eden Çelik, buna TBMM Başkanı Mustafa Şentop ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'nun gereken cevabı verdiğini söyledi.


Bazı muhalefet partisi temsilcilerinin siyasette kutuplaşmanın artmasından bahsettiğini dile getiren Çelik, siyasette rekabetin ve demokratik rejimlerde farklı görüşlerin olabileceğini belirtti.


Çelik, "Burada başka bir şey var, bu rekabeti, siyasi rekabeti bir siyasi husumete dönüştürmek, bir çeşit insanları hedef gösteren, çeşitli meslek gruplarını hedef gösteren bir hale getirmek aslında antidemokratik eğilimleri besliyor, antidemokratik siyasete bir gıda ve enerji sağlıyor." dedi.


CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun Öğretmenler Günü'nde, AK Parti'ye destek veren öğretmenlerin hedef gösterildiği bir konuşma yaptığını belirten Çelik, "Sırf AK Parti'ye oy veriyorlar diye belli bir meslek grubunu bu şekilde aslında hedef göstermek demokratik düzen içerisinde antidemokratik eğilimlerin ortaya çıkmasını gösteren bir kutuplaştırma siyasetidir." diye konuştu.


Kılıçdaroğlu'nun bir açıklamasında da vali ve kaymakamları hedef gösterdiğini dile getiren Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Seçilmiş hükümetin emrindeki bürokratlara, seçilmiş hükümetinin talimatlarını dinlememeleri tavsiyesinde bulundu. Bir demokratik toplum düzeni en önemli vasfını anayasal düzenden alır. Anayasal düzen, yasalar, demokratik olarak ortaya çıkmış siyasi meşruiyet, bütün bunların bileşeni bir yüksek meşruiyet oluşturur. Eğer bu zedelenmeye başlarsa demokratik siyasetten de demokratik toplum düzeninden de bahsetmek mümkün olmaz. Darbelere karşı olmamız, vesayete karşı olmamız en başta millet iradesiyle kurulan bu demokratik meşruiyetin harap edilmesinden, imha edilmesinden dolayıdır."


"Yassıada zihniyeti" dediklerinde büyük bir alınganlık gösterildiğini söyleyen Çelik, şöyle devam etti:


"CHP'deki arkadaşlarımızın düşünmesi gereken şey şu; niçin bu kadar zaman geçmesine rağmen, bu kadar büyük tecrübeler edinilmesine rağmen, bu kadar bedel ödenmesine rağmen insanların dini değerlerine saldırı sizden geliyor, sizin arkadaşlarınızdan geliyor. Demokratik düzenin meşruiyetine dönük saldırının adresi olarak her zaman siz öne çıkıyorsunuz. En son bakın Grup Başkanvekiliniz çıktı, çocukların din eğitimi almasına doğrudan saldırıda bulunan bir yaklaşım ortaya koydu. Dünyanın her tarafındaki bir uygulamanın, pedagojik olarak da doğru bir uygulamanın bu şekilde hedef alınması, üstelik de bunun bir ortaçağ zihniyeti gibi bir aşağılamayla birlikte zikredilmesi aslında işte bahsettiğimiz bu zihniyet kodlarının her seferinde ne kadar yol giderse gitsin ne kadar demokratik sosa bulanırsa bulansın ne kadar demokratik bir üslubun içerisinde kendini göstermeye çalışırsa çalışsın aşağıdan yukarıya çıktığını görüyoruz."


Demokratik siyasetin geçmişte vesayet yoluyla çalındığını, bunun şimdi "demokrasi" denilerek, demokrasinin içeriği boşaltılarak ve demokrasinin kazanımları yok edilmeye çalışılarak yapıldığını dile getiren Çelik, şunları kaydetti:


"Eğer siz bol bol 'demokrasi' dediğiniz halde terör örgütüyle yanaşık düzen durursanız, terör örgütünün terör örgütü olmadığını söylerseniz, 'Biz demokratik siyaset yapıyoruz ama PKK terör örgütü değil' derseniz işte demokrasi diyerek demokrasiyi çalmış olursunuz. Demokratik düzene karşı bir tutum geliştirmiş olursunuz. Aynı şekilde vatandaşın anayasayla teminat altına alınmış, çocuklarına din eğitimi verme hakkını gasp etmeye çalışırsanız, buna saldırırsanız bunun ardına önüne ne kadar çok demokrasi lafı koyarsanız koyun yine aynı şeyi çalmaya çalışırsınız.


Dolayısıyla biraz daha sağduyulu, biraz daha makul, toplumla barışık, toplumun değerleriyle barışık, toplumu bir mühendislik faaliyetiyle şekillendirmeye çalışmayan, toplumun şimdiye kadarki kazanımlarını koruyan, bu kazanımların daha gelişmesine hizmet eden bir siyaset dili kurmanın bu kadar zor olmaması gerekir. Eğer niyet iyiyse, eğer niyet demokratik siyasetten yanaysa, eğer niyet insan haklarına saygı temelinde gerçekleşiyorsa bunlar çok mümkündür. Ama biraz yol gidiliyor, biraz yol gidildikten sonra ilk kritik kavşağa gelindiğinde maalesef bu eski zihniyet tekrardan kendisini ortaya çıkarıyor."


(Sürecek)



Kaynak:

Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te KONHABER'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yasal Uyarı:

Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları Mirajans Medya İletişim Reklam Haber ve Prodüksiyon A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü veya bir kısmı özel izin alınmadan kullanılamaz.

Bu İçeriğe Emoji İle Tepki Ver!

  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • Begendim
  • Kalp
  • Begenmedim
  • Gülen Surat
  • Kalpli Göz
  • Kızgın
  • Şokta
  • Üzgün

Yorumlar (0)

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

BENZER HABERLER

X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”