TBMM (AA) - AK Parti Trabzon Milletvekili Bahar Ayvazoğlu, "Anayasa'da ve Medeni Kanun'da yapılan değişikliklerle ailenin ve kadının korunmasına yönelik önemli mesafeler katettikçe birileri şikayetini artırıyor." dedi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 2022 yılı bütçesi görüşmeleri TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda sürüyor.
AK Parti Trabzon Milletvekili Ayvazoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, iktidar olmaları halinde kadın haklarına dair vadettiklerinin tamamına yakınının AK Parti iktidarında hayata geçirildiğini belirterek, muhalefetin "İstemezük" diye bağırmaktan Türkiye'nin yolculuğunu takip fırsatı bulamadığını söyledi.
AK Parti iktidarında Türkiye'nin sosyal devlet anlayışı ile tanıştığını, sessiz bir devrimin yaşandığı aile ve sosyal hizmetler alanında nereden nereye gelindiğine milletin şahit olduğunu dile getiren Ayvazoğlu, şöyle konuştu:
"Anayasa'da ve Medeni Kanun'da yapılan değişikliklerle ailenin ve kadının korunmasına yönelik önemli mesafeler katettikçe birileri şikayetini artırıyor. Daha da kötüsü bağıra çağıra bizi Batı'ya şikayet etme ihtiyacını kendinde hissediyor. Fransa'sı, Almanya'sı, İngiltere'si, Batı Avrupa'nın bütün ülkeleri kadına yönelik şiddette başı çekerken, Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde de durum pek iç açıcı gözükmemektedir. Yani ülkenizi şikayet ettiğiniz ülkeler, öyle sandığınız kadar pirüpak değil. Sorun Türkiye'nin değil, dünyanın sorunu. Her saat başı bir kadın cinayeti haberi almaktan bütün dünya yoruldu, biz de yorulduk."
Ayvazoğlu, Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un kadına yönelik şiddetle mücadelede milat olduğunun altını çizdi.
Daha güzel bir Türkiye için engellisiyle, yaşlısıyla bütün bireylere yönelik hizmetlerin çok daha ileriye taşınacağını ifade eden Ayvazoğlu, "En ufak cinsiyetçi söylemde bile ortalığı ayağa kaldıranlar, her gün etik değerler üzerinden ahkam kesenlerin Lütfü Türkkan olayında sessiz kalmaları utanç vericidir. Bu ikiyüzlü yaklaşımı kınıyorum. Yüce Meclis'in özellikle kadın üyelerini ahlak, onur namus ne biliyorsanız insani bütün erdemler adına bugün bu şahsı protestoya davet ediyorum. Tabii yüreğiniz yetiyorsa." dedi.
- "Çocuk işçiliği, küresel ve ulusal çaptaki sorunların başında gelmektedir"
MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, devletin, sosyal devlet ilkesinin gereği olarak sosyal yardım alanını önemli ölçüde genişleterek, yardıma muhtaç her kesime ulaşma gayretinde olduğunu söyledi.
Bu amaçla hukuki altyapının hazırlandığını, teşkilatların kurulduğunu ve gerekli insan gücünün oluşturulduğunu anlatan Aksu, şunları kaydetti:
"Milli ve manevi değerlerin korunması, yaşatılması ve gelecek kuşaklara aktarılmasında milli bütünlüğün ve dayanışmanın pekiştirilmesinde aile kurumu büyük önem arz etmektedir. Türk toplumunun temel taşı olan aile bireyleri, terör ve şiddet, internet ve sosyal medya gibi ekonomik, sosyal ve teknolojik gelişmelerin yol açtığı olumsuzluklara karşı korunmalıdır. Kadınlarımızın aile içindeki konumunun güçlendirilmesi, aileyi ve sosyal fonksiyonlarını zayıflatıcı unsurların ortadan kaldırılması, ailenin güçlendirilmesini destekleyecektir."
Aksu, kadına karşı şiddetle mücadelenin sıfır tolerans ilkesiyle bütün kamu kurum ve kuruluşları ve sosyal taraflarla iş birliği içinde sürdürülmesinin önem arz ettiğini vurguladı.
MHP olarak, çocuğun yüksek yararının temel ilke olarak benimsendiği ve devlet tarafından her açıdan güvence altına alındığı, çocukların sağlığını, esenliğini, gelişimini ve potansiyelini destekleyen milli bir politika oluşturulmasını da hedeflediklerini dile getiren Aksu, "Çocuk işçiliği, küresel ve ulusal çaptaki sorunların başında gelmektedir. Çocuk işçiliğinin sonlandırılması ve çalışan çocuklara yönelik bütünsel bir çalışma yürütülmesi amacıyla çocuk işçiliği ile mücadele ulusal programı kapsamındaki çalışmalar, çocuk işçiliğinin sonlandırılmasına katkı sağlayacaktır." ifadelerini kullandı.
- Engelli bakıcılarına sosyal güvenlik talebi
İYİ Parti Trabzon Milletvekili Hüseyin Örs de engelliliğin, toplumsal yapıyı ilgilendiren sosyal bir olgu olduğunu, engelliler gibi onların bakımlarını üstlenen kişilerin de dezavantajlı konumda olduğunu ifade etti.
Bakım hizmetlerinin, bakıcıların zaman ve enerjilerinin büyük bir kısmını aldığını, kişisel gelişimlerine ve engelli dışında çevrelerindeki diğer bireylere yeteri kadar zaman ayıramadığını anlatan Örs, "Engelliye bakmak üzere evde bakım ücreti alan bakıcılarının beşte dördünü kadınlar oluşturuyor ve bunların sayıları da yüz binlerle ifade ediliyor. Çoğunluğu kadın olan bu bakıcılarımızın maalesef sosyal güvenceleri yoktur. Engelliden ayrılamadıklarını için tatili, düğünü, gezmesi, pazar, komşu ziyareti yoktur. Bu fedakar, cefakar kadın bakıcılarımıza sosyal devlet olmanın gereği bir iyilik yapalım ve onları sosyal güvenlik kapsamına alalım." diye konuştu.
HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay Pekgözegü, TÜİK'in gelir ve yaşam koşulları araştırması verilerine göre gelir eşitsizliğinin 11 yılın en kötü seviyesinde olduğunu ileri sürdü.
Yoksullukla gerçek anlamda bir mücadelenin yapılmadığını iddia eden Pekgözegü, "Kadın yoksulluğunu ortadan kaldırmak için kadınların güvenceli, kaliteli işlere erişmeleri gerekiyor. Bunu sağlamadığınız sürece kadınları, kız çocuklarını koruyamazsınız. Türkiye'de yaklaşık 32 milyonluk iş gücünün 22 milyonunu erkekler oluşturuyor. Bu, açık bir cins ayrımcılığı değil midir?" dedi.
- "Bakan Yanık'tan CHP'li Bankoğlu'na tepki
CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, kadınlar için Bakanlığın yapması gereken çok işin bulunduğunu, bu bütçe ile bu işlerin nasıl yapılacağını bilemediğini söyledi.
Kadın istihdamının iyileştirilmesi, iş gücüne katılım oranlarında cinsiyetler arası makasın daralması gerektiğini belirten Bankoğlu, "Bu durumların hepsi ciddi çalışma ve bütçe gerektirmektedir. 2020 faaliyet raporunda kooperatif ödeneğinin beşte dördünü kesmiş durumdasınız. Geriye 56 bin kalmış. Kusura bakmayın ama bu parayla ikinci el Şahin bile satın alınamaz Sayın Bakan. Kooperatiflere nasıl katkı sunacaksınız, ben anlamadım. Sayın Bakan, geçen hafta first lady Emine Erdoğan'dan talimat almışsınız. Siz bu devletin Aile Bakanısınız, Cumhurbaşkanı ailesinin hizmetkarı değilsiniz. Lütfen kusura bakmayın, kimden nasıl talimat alacağınız konusu kanunla sınırlandırılmıştır." diye konuştu.
Bunun üzerine Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Bankoğlu'nun "hizmetkar" sözüne karşılık "Böyle terbiyesizlik görmedim." dedi.
Bakan Yanık'ın sözlerine Bankoğlu'nun, "Ben seçilmiş bir milletvekiliyim, atanmış bir bakan değilim. Bana terbiyesiz diyemezsiniz. Özür dileyeceksiniz." demesi üzerine tartışma yaşandı.
Komisyon Başkanı Cevdet Yılmaz, tartışmanın devam etmesi üzerine toplantıya ara verdi.
Kaynak: