DOLAR : 42,81₺
EURO : 50,25₺
STERLİN : 57,57₺
GRAM : 5.969,98₺
ÇEYREK : 9.817,89₺
CUMHURİYET : 38.954,54₺
Yaşam

ABD-Avrupa Çatlağı Derinleşirken, Çin-Avrupa İş Birliğinin Derinleştirilmesi Tam Zamanında

Eklenme: 29.04.2025 - 17:43

ABD-Avrupa Çatlağı Derinleşirken, Çin-Avrupa İş Birliğinin Derinleştirilmesi Tam Zamanında
Reklam alanı

Son günlerde, çok sayıda AB üst düzey yetkilisinin art arda Çin’i ziyaret etmesi, Çin-Avrupa ilişkilerinde iyileşme sinyalleri vermektedir. Aynı zamanda, ABD ile Çin arasındaki gümrük tarifesi gerilimi yeni bir aşamaya girmiş; taraflar karşılıklı olarak gümrük vergilerini artırmış ve müzakere sürecinde ton değişiklikleri yaşanmıştır. ABD ile Avrupa arasındaki çatlağın derinleştiği bu dönemde, Çin ve Avrupa’nın iş birliğini derinleştirerek stratejik özerklik arayışına yönelmesi son derece zamanında bir adım olmuştur.

7 Nisan'da, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Pekin'de üçüncü Çin-AB Dışişleri Bakanları Stratejik Diyaloğu'nu gerçekleştirmiş ve Çin-AB diplomatik ilişkilerinin 50. yıl dönümü zirvesinin hazırlıklarını ilerletme konusunda mutabakata varmışlardır. Nisan ayında İspanya Başbakanı Pedro Sánchez ve Fransa Dışişleri Bakanı Stéphane Séjourné de Çin’i ziyaret etmiş; yeni enerji, ileri üretim, dijital ekonomi ve çip tedarik zinciri güvenliği gibi alanlarda iş birliğinin genişletilmesi için adımlar atılmıştır. İtalya Senato Başkanı Ignazio La Russa’nın Mart ayında planlanan Çin ziyareti ise Nisan sonuna ertelenmiş olup, programı altyapı, akıllı üretim ve eğitim değişimi gibi konulara odaklanacaktır.

 

ABD’de yeni yönetimin izlediği politika, Çin ve Avrupa'nın siyasi güveni artırmasını ve pragmatik iş birliğini ilerletmesini teşvik etmektedir. Trump yönetimi üst düzey yetkililerinin Signal uygulamasındaki sohbet içeriklerinin sızdırılmasıyla, Başkan Yardımcısı J.D. Vance ve Savunma Bakanı Pete Hegseth'in Yemen’deki Husilere karşı operasyonları tartışırken Avrupa'yı güvenlik konularında “bedavacı” olmakla alay ettikleri ortaya çıkmıştır.

 

Aynı zamanda Trump, karşılıklı tarife politikalarını kullanarak AB'ye %20 oranında ek gümrük vergisi getirmiş ve AB'den savunma harcamalarını artırmasını talep etmiştir. Bu durum, AB’nin ABD desteğini elde etme maliyetini büyük ölçüde artırarak Avrupa’nın stratejik özerkliğini daha da zayıflatmıştır. Aslında Trump, AB’nin ABD’den faydalandığını birçok kez açıkça eleştirmiştir. Trump yönetiminin "anlaşmaya dayalı diplomasi" anlayışını benimseyerek anlaşmazlıkları derinleştirmekten çekinmediği açıktır. Trump'ın "gümrük vergisi sopası"nı savurması, AB’nin ABD desteğini kazanmak için daha yüksek bedeller ödemesi gerektiğini ve stratejik özerkliğinin daha da zayıfladığını gözler önüne sermektedir. ABD’nin tek taraflılık ve jeopolitik sıfır toplamlı oyun politikaları, geçici değil, yapısal bir değişimdir; Avrupa'nın ABD güvenlik şemsiyesine bağımlılığı artık bir yük olarak görülmektedir.

 

Uzun süredir ABD’nin güvenlik korumasına bel bağlayan Avrupa için stratejik özerklik artık sadece bir söylem değil, gerçek bir ihtiyaçtır. Bu değişim, Ocak ayında düzenlenen 2025 Dünya Ekonomik Forumu’nda açıkça ortaya çıkmıştır. Forumda, Avrupa Komisyonu Başkanı von der Leyen, önceki tutumundan farklı olarak, AB'nin Çin ile iş birliğini derinleştirmesi gerektiğini vurgulamıştır. Bugün AB’nin karşı karşıya olduğu sorun, stratejik özerklik konusunda fikir birliğine varmak değil, bunu nasıl hayata geçireceğidir.

 

Bununla keskin bir tezat oluşturan bir örnek de Avrupa egemen borç krizinin patlak vermesinin ardından yaşanmıştır: Çin, Yunanistan, Portekiz ve İspanya’nın devlet tahvillerini satın almış ve Orta ve Doğu Avrupa ülkelerine altyapı yatırımları için fon sağlamıştır. Bu durum, Çin’in AB içindeki anlaşmazlıkları kullanmak yerine AB'nin istikrarını desteklemeye çalıştığını göstermektedir.

 

Bu yıl, Çin ile Avrupa Birliği arasındaki diplomatik ilişkilerin 50. yıl dönümüdür. Çin, Avrupa'nın stratejik özerkliğe doğru ilerlemesini desteklemekte ve AB ile birlikte çok kutuplu bir dünya düzeni inşa etmeye kararlıdır.

 

Çin’in ortaya koyduğu “Kuşak ve Yol” girişimi, altyapı eksikliklerinin giderilmesine katkıda bulunarak AB’nin bütünleşme sürecini desteklemektedir. Avrupa’nın stratejik özerkliğe ulaşma yolu zorlu olsa da, Çin ile iş birliğini derinleştirerek riskleri azaltmak mümkün olmakta ve bu da son derece pragmatik bir tercih sunmaktadır.

 

Avrupa önünde iki yol bulunmaktadır: Ya kendisini küçümseyen ABD’ye bağımlılığı sürdürmek ya da güvenilir bir ortakla karşılıklı saygı temelinde iş birliğini güçlendirerek stratejik özerkliğe doğru ilerlemek.


Kaynak: Bülten

Reklam alanı

Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Kanala Katıl

Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.

Abone Ol
Yasal Uyarı: Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları Mirajans Medya İletişim Reklam Haber ve Prodüksiyon A.Ş.'ye aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü veya bir kısmı özel izin alınmadan kullanılamaz.

⚡ BU HABERE EMOJİYLE TEPKİ VER!

👏 0
❤️ 0
😊 0
😡 0
👎 0
😂 0
😢 0
😲 0
Toplam 0 tepki

Yorum Yap