İSTANBUL (AA) - Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar 1. Bölge Müdürü Fahrettin Ulu, Meriç Deltası ve Acarlar Longozu'nun, Ramsar Kriterlerini taşıyan Ulusal Öneme Haiz Sulak Alan, Büyük Akgöl, Küçük Akgöl ve Keremali göllerinin "Mahalli Öneme Haiz Sulak Alan" olarak tescil edildiğini belirterek, bölgedeki tescilli sulak alanları büyüklüğünün 49 bin hektar olduğunu ve bu alanları artırmak amacıyla farklı illerde 35 bin hektarlık sulak alanın planlandığını bildirdi.
Fahrettin Ulu, yaptığı yazılı açıklamada, "Dünya Sulak Alanlar Günü"nün, sulak alanların önemi, korunması ve akılcı kullanımı konusunda kamuoyu bilincinin oluşturulması amacıyla 1997'den bu yana her yıl 2 Şubat'ta kutlandığını ve Ramsar Sözleşmesi'ne üye 171 ülkede her yıl kutlanan ve sulak alanların bir işlevinin tema olarak kullanıldığı etkinlikler düzenlendiğini hatırlattı.
Dünya Sulak Alanlar Günü'nün 2021 yılı temasının "Su, Sulak Alanlar ve Hayat Birbirinden Ayrılamazlar" olarak belirlendiğine değinen Ulu, tarih boyunca insan topluluklarının, uygarlıklarını nehir vadileri ve taşkın düzlüklerine kurduğunu, yaşamlarının sulak alanlarla iç içe olduğunu, her yıl yenilenen verimli taşkın ovalarda tarım ve hayvancılık yapıldığını ve sulak alanların sağladığı olanaklarla medeniyetler geliştirildiğini anlattı.
Ulu, sulak alanın karasal, kıyısal ve denizsel yaşam alanının bir arada olduğu ekosistem olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"Yeryüzünün yağmur ormanlarından sonra en zengin ve en üretken ekosistemidir. İklim üzerinde olumlu etki yaratır. Sulak alanlar, yeryüzündeki tatlı suyun birçoğunu bünyesinde tutar. Ayrıca içerisinde bulunan canlı türleri ile suyu filtre ederek temiz su sağlar. Tortu ve zehirli maddeleri alıkoyarak sediment ve erozyon kontrolü sağlar, yeraltı sularını beslediği için sel sularını depolar ve taşkını kontrol altında tutar. Su kuşlarına ve diğer su canlılarına yuvadır. Balıkçılık, tarım, hayvancılık, saz üretimi, tuz üretimi, ekoturizm, sosyal aktivite, ulaşım olanaklarıyla bölge ve ülke ekonomisine önemli katkıda bulunurlar. Sulak alanlardan sağlanan balık, pirinç gibi kaynaklar bütün canlılar için yaşam kaynağıdır. Bu nedenle su, sulak alanlar ve hayat birbirinden ayrılamaz."
Su ve toprak kaynaklarının kullanımında teknoloji, ekonomi ve çevre konusunda bir dengenin kurulması gerektiğini vurgulayan Ulu, şu bilgileri verdi:
"Bölgemizde Meriç Deltası (Edirne) ve Acarlar Longozu (Sakarya) Ramsar Kriterlerini taşıyan Ulusal Öneme Haiz Sulak Alan olarak, Büyük Akgöl (Sakarya), Küçük Akgöl (Sakarya) ve Keremali (Sakarya) gölleri Mahalli Öneme Haiz Sulak Alan olarak tescil edilmiştir. Bölgemizdeki bu tescilli sulak alanların büyüklüğü 49 bin 906 hektar olup bu alanları daha da artırmak amacıyla farklı illerimizde 35 bin hektarlık sulak alanı planlamış bulunmaktayız."
Kaynak: