İSTANBUL (AA) - Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, "Kanal İstanbul Projesi, sadece bizim değil, bölgemizin, dünya deniz ticaret sisteminin, Karadeniz ve Akdeniz havzasının prestij projesidir. Kanal İstanbul, dünyada ve ülkemizde yaşanan teknolojik ve ekonomik gelişmeler, değişen iktisadi yönelimler ve ülkemizin ulaştırma altyapıları konusundaki artan ihtiyaçları doğrultusunda ortaya çıkan bir vizyon projesidir." dedi.
Karaismailoğlu, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü personeli ile iftarda buluştu.
Kıyıların emniyetinin her geçen gün daha da önem kazandığını belirten Karaismailoğlu, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğünün, Mavi Vatan'daki deniz haberleşmesinin yanı sıra gemi trafik hizmeti verdiğini anımsattı.
Karaismailoğlu, Türkiye'nin jeopolitik konumunun önemine dikkati çekerek diğer ulaşım modlarının yanında dünya deniz ticaretinin nabzının attığı yer olduğunu söyledi.
Denizcilik faaliyetlerinin Türkiye için stratejik bir gelişme alanı olduğunu belirten Karaismailoğlu şunları kaydetti:
"Ülkemizin hedefleri ışığında belirlediğimiz adımlarla, Mavi Vatan'ımız olan denizlerimizdeki hakimiyetimizi giderek artırırken siyasi, ekonomik ve ticari faaliyetlerimizi etkin ve verimli hale getiriyoruz. Dünyada 12 milyar ton olarak gerçekleşen ticaret hacminin yüzde 90'ı deniz yolu ile taşınıyor. Dünya ticaret hacminin, 2030'da 25 milyar tona, 2050'de de 95 milyar tona çıkacağını öngörüyoruz. Türkiye'nin de bu ticarette hak ettiği payı alması için deniz yollarını, diğer ulaşım modlarıyla birlikte bütünleşik ve entegre şekilde, çevreci ve akıllı ulaşım sistemleri ışığında değerlendiriyoruz. Yatırım planlamasını bu ve benzeri trendleri devlet aklıyla analiz ederek yapan ülkemiz, diğer ulaşım modlarında olduğu gibi denizcilikte de fersah fersah ilerledi, ilerlemeye de devam ediyor.
2002'de 149 olan liman sayımız bugün 217'dir. 2053'te liman tesisi sayımızı 255'e çıkaracağız, tersane sayısını da 37'den alıp 84'e çıkaran bir ülke var bu sularda. Hükûmetlerimiz döneminde, limanlarımızda elleçlenen yük miktarını 190 milyon tondan bugün 526 milyon tona çıkardık. 2022'nin ilk üç ayında elleçlenen yük miktarını, geçen yılki aynı döneme göre yüzde 9 artarak 135 milyon tona çıkardık. Ayrıca deniz yoluyla gerçekleşen dış ticaret taşımalarını da 149 milyon tondan alıp bugün 2,6 kat artırarak 387 milyon tona yükselttik. Denizcilik yatırımlarımızın ülke üretimine etkisi de 39 milyar doları buldu. Ulaşım modları içinde yüzde 15 olan deniz yollarının payını, 2024-2029 döneminde yüzde 21'e yükselteceğiz. Bu ülke, bu Mavi Vatan hepimizin. Rotamız belli, denizcilikte lider ülke olmak."
- "Kıyılarımızdaki can kurtarma istasyonlarını artıracağız"
Karaismailoğlu, yapılan yatırımlar sayesinde denizlerdeki ticari değerin yukarı yönlü bir seyirde olduğunu dile getirerek, 2022 mart itibarıyla, Türkiye'nin toplam ihracatının, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 20 artışla 23 milyar dolara yükseldiğini anımsattı.
Bu rakamın, tüm zamanların en yüksek mart ayı ihracat rakamı olduğunu hatırlatan Karaismailoğlu, bu gelişmelerle mart ayında dış ticaret hacminin de geçen yıla göre yüzde 26 artarak 53,6 milyar dolara yükseldiğini dile getirdi.
Karaismailoğlu şöyle devam etti:
"Hiçbir başarı, tesadüf değil. Bu rakamların içinde alın teri, akıl teri, ufuk, perspektif ve gayret var. Bizim, deniz yollarında umudumuz, ufkumuz, hedefimiz, rotamız ve ayakları yere basan projelerimiz var. Kıyı emniyetinin geliştirilmesi açısından, tehlikeli madde elleçlemesi yapılan kıyı tesislerindeki tüm çalışanların ve tesis ile ilgili kurum/kuruluş/kişilerin eğitim ve denetim programlarını hazırlayacağımızı deklare ettik. Gemi ve kıyı operasyonlarından kaynaklanan çevresel zararların azaltılması ve enerji verimliliğinin artırılmasına yönelik hedefler belirledik. Bu konudaki çalışmalarının teşvik edilmesi ve kıyı tesislerinin Yeşil Liman olarak sertifikalandırmasına ilişkin usul ve esasları belirledik. Bunun yanında, ayrıca kıyılarımızdaki can kurtarma (tahlisiye) istasyonlarını artıracağız. Tehlikeli madde elleçlemesi yapılan kıyı tesislerinde yenilikçi ve yüksek teknoloji kullanımı artıracağız."
- "15 Mayıs 2022'den itibaren, 175 metre olan gemilere de römorkörlük hizmeti vereceğiz"
Bakan Karaismailoğlu, Kanal İstanbul Projesi'nin sadece Türkiye'nin değil, bölgenin, dünya deniz ticaret sisteminin, Karadeniz ve Akdeniz havzasının prestij projesi olduğunu söyledi.
Kanal İstanbul'un, dünyada ve Türkiye'de yaşanan teknolojik ve ekonomik gelişmeler, değişen iktisadi yönelimler ve Türkiye'nin ulaştırma altyapıları konusundaki artan ihtiyaçları doğrultusunda ortaya çıkan bir vizyon projesi olduğunun altını çizen Karaismailoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin en büyük kılavuzluk teşkilatına sahip olan Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğümüz, görev alanlarında sadece 2021 yılında, 25 ayrı gemi ve buralardaki 667 kişiyi kurtardı. İstanbul Boğaz'ındaki yoğun trafik ve riskleri azaltmak için, römorkörlük refakat hizmet uzunluk limitini 200 metreden 175 metreye indirdik. 15 Mayıs 2022'den itibaren 175 metre olan gemilere de römorkörlük hizmeti vereceğiz. Geçen yıl İstanbul Boğazı'ndan 465 milyon 337 bin ton, Çanakkale Boğazı'ndan 604 milyon 47 bin ton yük geçti.
Mavi Vatan'ımızın trafik hizmetlerini yerli ve milli sistemlerle gözleyip koruma yolunda önemli mesafeler kat ettik. Türk Boğazları Gemi Trafik Sistemi Projesi'ni mayıs ayında tamamlıyoruz. Projede, Gemi Trafik Hizmeti yazılımı Türk mühendisleri tarafından geliştirildi. Bakanlığımız ile birlikte Kıyı Emniyeti tarafından Türkiye'nin dört bir yanındaki 41'i tarihi olan tam 490 fenerimizin restorasyon, bakım ve onarımlarını yaparak yeniliyoruz. 2020'de 5'i tarihi nitelikte olmak üzere, 94 ayrı fenerin güçlendirme ve restorasyonlarına başladık. Çalışmalar yoğun bir şekilde sürüyor."
Bakan Karaismailoğlu, konuşmasının ardından Kıyı Emniyeti personeli ile aile fotoğrafı çektirdi.
Kaynak: