İSTANBUL (AA) - Kimya Sektör Platformu Başkanı ve İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, "Bütün çabamız mümkün olduğunca yüksek teknolojiye dayalı 'yerli ve milli' bir kimya sanayi tesis etmektir.Bu yolla, ölçeğimizi büyütecek, inovasyon ve yüksek teknolojiye dayalı ürün karmaşıklık endeksindeki sıramızı daha yukarılara çıkaracak, ihracatımızda net katma değer üreten bir sektör olabilecek ve bu şekilde ülke ekonomimizi de büyütebileceğiz." ifadelerini kullandı.
İKMİB'in 17'nci dönem başkanlığını yürüttüğü Kimya Sektör Platformu (KSP) bünyesinde iki yılda bir yapılan "Türkiye Kimya Sektör Şurası" video konferans yöntemiyle gerçekleştirildi.
Pelister programın açılışında yaptığı konuşmada, kimya sektörünün ekonomik zincirin bütün halkalarına dokunduğunu belirterek, temel hedeflerinin kimine hammadde kimine mamul temin eden sektörü büyütmek ve geliştirmek olduğunu söyledi.
Kimya sektörünün, gıdadan tekstile, otomotivden savunmaya, ulaştırmadan haberleşmeye, bilişimden enerjiye, uzaya kadar her yerde kimya sektörünün bileşenleri bulunduğuna dikkati çeken Pelister, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugün küresel algı açısından sanki çevresel faktörlere ve doğaya olumsuz etki yapıyormuş gibi algılanmaktadır. Bu durum bizim bilim, teknoloji, üretim ve ihracata yoğunlaştığımız kadar toplumsal iletişime de eğilmemiz gerekliliğini ortaya koymaktadır. Kendimizi daha iyi anlatmalıyız. Bizim, çevreyi kirleten değil, çevresel atıkları ve artıkları yeniden ekonomiye kazandıran yönümüzü de çok iyi ifade etmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Dağınık değil, bütüncül bir iletişim stratejisi geliştirmeliyiz."
Pelister yerli ve milli bir kimya sanayisinin önemine dikkati çekerek şunları kaydetti:
"Bütün çabamız mümkün olduğunca yüksek teknolojiye dayalı ‘yerli ve milli' bir kimya sanayi tesis etmektir.Bu yolla, ölçeğimizi büyütecek, inovasyon ve yüksek teknolojiye dayalı ürün karmaşıklık endeksindeki sıramızı daha yukarılara çıkaracak, ihracatımızda net katma değer üreten bir sektör olabilecek ve bu şekilde ülke ekonomimizi de büyütebileceğiz.Bu noktada ‘Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programına' kimya sektörümüzün de dahil edilmesini mutlulukla karşılıyor, başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere Sayın Sanayi ve Teknoloji Bakanımız, Sayın Ticaret Bakanımız ve emeği geçen herkese şükranlarımızı arz ediyoruz."
Kimya sektörünün olarak kalkınmanın anahtarlarından olduğunu belirten Pelister, "Bir ülkenin 4 ana stratejik sektörü bulunmaktadır. Bunları; gıda, savunma, enerji/madencilik ve kimya olarak sıralayabiliriz.Tüm diğer stratejik sektörlerin içerisinde de kimya bulunuyor. Hiçbir şey olmasa dahi kimyasal işlemlerden bahsediyoruz.Bu noktada sektörümüzün yatırım ihtiyacının katma değer üreten yüksek teknolojiye dayalı alanlarda gerçekleşmesi, hammadde ihtiyacımızın mümkün olduğunca yerlileşmesi ve bu sayede dışa bağımlılığımızı azaltarak, sanayi ve ticaret hamlelerimizi artırabiliriz." dedi.
Pelister, Türkiye'de 'Ulusal Kimya Ajansı' kurulmasının gereklilik olduğuna vurgu yaparak şunlara dikkati çekti:
"Endüstriyel ve ekonomik olarak daha ileride olan ülkelere baktığımızda, kimya sektöründeki teknolojik ve bilimsel gelişmeleri topyekun bir ülke stratejisi haline getirdiklerini gözlemliyoruz. ABD böyle Çin, Güney Kore, Almanya örnekleri önümüzde duruyor. Her birinde kimya sektörü çok ileri seviyelerde. Bu noktada sayın bakanlarım, biz kimya sektörü olarak devletimizin de desteği ile kamu-üniversite-özel sektör birlikteliğinde 'Ulusal Kimya Ajansı' kurulması ve en üst seviyelerde devletimizin sektörümüze ciddi destekler vermesi gerekliliğini savunuyoruz.
Belki dünyada ilk olarak, ‘Kimya Teknoloji Vadisi' kurmalıyız da diyebilirim. Bunun ilk adımı olarak İKMİB'imiz önderliği ve katkısı, yine, Kimya Sektör Platformu paydaşlarımızın desteği ile -Kimya Teknoloji Merkezi- projemizi hayata geçirmeye başladık. Projemizin daha büyük ekonomik ve bilimsel gelişmelere temel olması açısından Ulusal Kimya Ajansı'nın büyük fayda getireceğini düşünüyoruz. Biz sektör olarak elimizi taşın altına koymaktan çekinmeyeceğiz."
- "Geçen yılı ihracatta rekorlar kırarak hedefin üzerinde tamamladık"
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle de konuşmasında Türkiye ihracat ailesinin geçen yıl salgınla ortaya çıkan zorlu süreci başarıyla tamamladığını belirterek, "Allah'a çok şükür geçen yılı hem büyüme rakamları pozitifte çıkartarak hem de ihracatta rekorlar kırarak hedefin üzerinde, dünyadaki küçülmenin daha da altında bir rakamla tamamladık." ifadesini kullandı.
Gülle, söz konusu süreçte verilen desteklerine önemine dikkati çekerek,"Bu bir süreç yönetimiydi ihracat ailesine verilen destekler önemliydi bu nedenle tabi ki biz sayın Cumhurbaşkanımıza, hükümetimize teşekkürü bir borç biliyoruz.Bu süreci aldığımız desteklerle gayet iyi yönettik.Bu seneye de iyi başladık.Şu ana kadar ki ihracatımız gerçekten önemli bir performans ortaya koyacağımızı ve bizi 2021 ihracatının hedef konulan 2023 ihracatı yolunda önemli yerlere taşıyacağı da bu sene gösteriyor." yorumunu yaptı.
Kimya sektörü, diğer sektörler için de bir itici güç olduğuna vurgu yapan Gülle, "Türk kimya sanayisinin ürettiği ürünlerin yüzde 77'si diğer sektörlerde ara mal veya hammadde olarak kullanıyor.Kimya sektörü, bu vasfıyla diğer sektörlerimiz için de bir itici güç konumundadır.Bir yandan ülkemizin ihtiyaç duyduğu ara malları temin ederek ithalatı azaltan sektörümüzün temsilcileri, ihracatta kaydettiğimiz başarıların da en büyük mimarları arasında yer alıyor." dedi.
Gülle kimya sektörünün gerçekleştirdiği ihracata ilişkin olarak, şunları paylaştı:
"2020 yılının ilk üç çeyreğinde kimya sektörü ihracatı, dünya genelinde yüzde 23,1 daraldı.Pandemi etkisinin yoğun olarak hissedildiği böylesi bir dönemde,Kimyevi Maddeler ve Mamulleri sektörümüz ihracatının yaklaşık yüzde 90'ını koruyarak 18 milyar 263 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi. 2021 Ocak-Şubat döneminde ise, Kimyevi Maddeler ve Mamulleri sektörü ihracatımız, yüzde 4,5 artışla 3 milyar 315 milyon dolar olarak gerçekleşti. Sektörümüz aynı dönemde, aralarında, Umman, Avusturalya, Nijerya, Danimarka ve Hong Kong'un da yer aldığı 28 ülkeye ihracatını yüzde 100'ün üzerinde arttırdı.Dünyanın dört bir yanındaki ülkelere, sektörümüzün ihracatının artması,Kimyevi Madde ve Mamulleri sektöründe Türkiye'nin dünya markası olduğunun önemli bir göstergesidir."
Salgınla beraber küresel tedarik zincirlerinde yaşanan sorunların önce navlun fiyatlarını yükselttiğini şimdi ise ham madde fiyatlarına yukarı yönlü baskı uyguladığını belirten Gülle,"Lojistikten finansmana, gümrüklerde yaşanan sorunlardan ham madde fiyatlarındaki artışa, sektörün tüm müşterek sorunlarI bu şurada ele alınacak." diyerek sözlerini tamamladı.
Kaynak: