İSTANBUL (AA) - Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) Yönetim Kurulu Başkanı Tevfik Eraslan, Türkiye'de geçen yılın ikinci yarısından itibaren halka arzların ivmelendiğini belirterek, "2020 yılının tamamında 8 şirketin halka arzının gerçekleştiğini görüyoruz. Gerçekleştirilen bu halka arzlarla şirketlerimiz sermaye piyasalarından 1 milyar 123 milyon TL kaynak sağladı. Ayrıca 2020 yılında, şirketlerimizin sermaye piyasalarından ikincil halka arz veya sermaye artırımı yoluyla da sağladığı kaynak 20 milyar 416 milyon TL'ye ulaştı." dedi.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), TSPB ve üyelerinin iş birliği ile yıl boyunca düzenlenecek panel dizisinin ilki, "Şirketlerin Finansmana Erişiminde Sermaye Piyasası Araçlarının Rolü" başlığı ile çevrim içi olarak düzenlendi.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Leblebici, etkinlikte yaptığı konuşmada, sermaye piyasalarının gelişiminin sürdürülebilir bir finansman için oldukça önemli olduğunu belirterek, "Bu konuda bir seminer düzenlemeye karar verdik. Seminerimizin ana başlığı 'Şirketlerin Finansmana Erişiminde Sermaye Piyasası Araçlarının Rolü' olacak. Çok değerli TSPB Yönetim Kurulu Başkanı da bizimle beraber. Onların liderliğinde konuyu derinlemesine tartışma imkanı bulacağız." diye konuştu.
- "2021, sermaye piyasalarımız açısından halka arzların damga vuracağı bir yıl olacaktır"
TSPB Yönetim Kurulu Başkanı Tevfik Eraslan da sermaye piyasalarının uzun vadeli finansman olanağı ile şirketlere ve ekonomiye sağladığı doğrudan uzun vadeli finansman olanakları ile çok önemli katma değer yaratıldığını söyledi.
Eraslan, "Bu anlamda halka arzlar; şirketlerimizin, sermaye piyasalarımız aracılığı ile doğrudan finansman imkanlarından yararlanabilmesinin çok önemli bir yoludur. Sermaye piyasalarımız şirketlere halka arzın yanı sıra özel sektör borçlanma, kira sertifikaları gibi çeşitli araçlarla uzun vadeli finansman sağlayabilecek imkanlara da sahip. Ayrıca organize borsalarımızdaki türev araçlarımızla reel sektör şirketlerinin kur, faiz ve fiyat risklerini yönetmelerine yönelik olanaklar sağlamaktadır." ifadelerini kullandı.
Tüm dünyada yatırımcıların sermaye piyasalarına olan ilgisinin artmasıyla şirketlerin de sermaye piyasalarına yöneldiğine dikkati çeken Eraslan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2020 yılında dünyada 1.363 şirket halka arzı gerçekleşti. 2019 yılı ile kıyaslandığında yüzde 19 gibi ciddi bir artış anlamına geliyor. Şirketlerin 2020 yılında halka arz yöntemleriyle sermaye piyasalarından sağladığı kaynaklar ise bir önceki yıla göre yüzde 29 artarak 268 milyar dolara ulaştı. Türkiye'de ise geçen yılın ikinci yarısından itibaren halka arzların ivmelendiğini ve 2020 yılının tamamında 8 şirketin halka arzının gerçekleştiğini görüyoruz. Gerçekleştirilen bu halka arzlarla şirketlerimiz sermaye piyasalarından 1 milyar 123 milyon TL kaynak sağladı.
Ayrıca 2020 yılında, şirketlerimizin sermaye piyasalarından ikincil halka arz veya sermaye artırımı yoluyla da sağladığı kaynak 20 milyar 416 milyon TL'ye ulaştı. Borçlanma araçları tarafında ise 200 milyar TL tutarında ihraç gerçekleşti. Geçen yıl gerçekleştirilen halka arzlara, yatırımcılardan gelen yüksek talebin etkisiyle, bugünlerde çok sayıda şirketin halka arz hazırlığı yaptığını biliyoruz. Küresel koşullarda olağanüstü bir durum yaşanmaz ise 2021, sermaye piyasalarımız açısından halka arzların damga vuracağı bir yıl olacaktır."
- "Artan yatırımcı ilgisi sektörümüz açısından çok önemli"
Eraslan, küresel piyasalarda olduğu gibi; Türkiye'de de sermaye piyasalarına olan ilgi ile birlikte yerli bireysel yatırımcı sayısında rekor artışlar yaşandığını belirterek, "Son bir yılda artan yatırımcı sayısı sermaye piyasaları açısından da tarihi fırsatlar sunuyor. Artan yatırımcı ilgisinin önümüzdeki dönemde devam etmesi, sektörümüz açısından çok önemli. Bu nedenle yatırımcı memnuniyetini artırmaya yönelik politikaların belirlenmesi konusunu öncelikli gündem maddesi olarak belirledik." dedi.
TSPB olarak başta Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Borsa İstanbul olmak üzere sermaye piyasalarının tüm paydaşları ile iş birliği içerisinde, bireysel yatırımcıları bilgilendirme ve korunması konusunda çeşitli etkinlikler düzenlediklerini anlatan Eraslan, şunları kaydetti:
"Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir büyümesi, kaynakların gelecek ve teknoloji odaklı, verimli alanlara yönelmesi için sermaye piyasalarımızın etki alanını genişletip, derinleştirerek geliştirmemiz gerekiyor. Bunun için de iç tasarruflarımızı artırmanın ve bu tasarrufları sermaye piyasalarımıza çekmenin yanında ihtiyaç duyduğumuz yabancı tasarrufları da ülkemize çekecek yatırım ortamını hep birlikte geliştirmemiz mümkün.
Birlik olarak, sermaye piyasalarımızın etki alanını orta uzun vadede yakın coğrafyamızı kapsayacak şekilde büyütmemiz gerektiğine inanıyoruz. İstanbul Finans Merkezi hedefiyle cazibe merkezi haline gelebilecek politikaları ivedilikle hayata geçirmeliyiz. Borsa İstanbul'u, küresel piyasalarda işlem gören her türlü finansal varlığın işlem görebildiği bir cazibe merkezi haline getirebiliriz. İstanbul'un uluslararası bir finans merkezi niteliği kazanması, Borsa İstanbul'a ek likidite ve derinlik sağlayacak. Bu da daha fazla sayıda yerli şirketimizi ve bölgemizde yer alan uluslararası nitelikteki şirketleri Borsa İstanbul'a çekebilmemizi sağlayacaktır."
- "Düşük faiz ve bol likidite sayesinde yatırımcıların sermaye piyasalarına olan ilgisi arttı"
Eraslan, uzun vadeli tasarrufların sermaye piyasası kurumları vasıtasıyla verimli çalışan reel sektör şirketlerine yönlendirilmesinin, bu şirketlerin rekabet gücünü artıracağına işaret ederek, şu ifadeleri kullandı:
"Bu noktada reel sektörün sermaye piyasalarında daha fazla kaynak sağlaması için Türkiye'nin büyük şirketleri için halka açılmanın cazip hale getirilmesinin önemli olduğuna inanıyorum. Birlik olarak bu konuda destekleyici politikaların başında vergi teşvikinin geldiğini uzun bir zamandır dile getiriyoruz. Geçen yıl kasım ayında, Kurumlar Vergisi Kanunu'nda yapılan değişiklikle, halka açılacak şirketlere halka açılmaları sonrasındaki 5 yılda Kurumlar Vergisi oranının 2 puan indirimli uygulanacak olmasını kıymetli buluyoruz. Küresel ticareti ve ekonomiyi olumsuz etkileyen pandemi sürecinde, küresel sermaye piyasaları başarılı bir sınav verdi. Düşük faiz ve bol likidite sayesinde yatırımcıların sermaye piyasalarına olan ilgisi arttı."
Yıl boyunca devam edecek “Şirketlerin Finansmana Erişiminde Sermaye Piyasası Araçlarının Rolü” panelleriyle; şirketlerin ortak, yönetici ve çalışanlarının yanı sıra yatırımcıların ve konuya ilgi duyanların bilgilendirilmesi ve farkındalık oluşturulması hedefleniyor. Panellere banka ve aracı kurum çalışanları da katılım sağlayabiliyor.
Kaynak: