İSTANBUL (AA) - İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Türkiye'nin sağlık alanındaki veri ve kaynak zenginliğine işaret ederek, "Bunları sağlık hizmeti sunumuna yerleştirecek akıllı sistemler yaparak, dünyaya bu konuda liderlik yapabilecek altyapımız var." dedi.
Prof. Dr. Memişoğlu, MarlinPlus Sağlık ve Teknoloji tarafından Beşiktaş'taki bir otelde düzenlenen "3. Health Technologies Leaders Summit (HTLS)-Sağlık Teknolojileri Liderler Zirvesi"nde, Türkiye'nin, dünyadaki sağlık hizmetleri sunumunda iyi bir yerde olduğunu söyledi.
Türkiye'nin sağlık teknolojisi konusunda da büyük fırsatları olduğunu dile getiren Memişoğlu, bunun özellikle salgın sürecinde görüldüğünü, teknik altyapısıyla yönetilebilir, rahatlıkla takip edilebilir, öngörüleri çok doğru bir sistemle pandeminin yönetildiğini ve başarılı olunduğunu ifade etti.
Kemal Memişoğlu, Türkiye'deki sağlık bilişim teknolojilerinin gelişimi ve sağlıkta dönüşüm sürecine ilişkin bilgiler verdi.
Görevlerinin, doğdukları andan itibaren bilişim ve bilgisayar gibi teknolojilerle iç içe olan yeni nesle altyapı oluşturacak sistemleri kurmak ve onları yönlendirmek olduğunu vurgulayan Memişoğlu, günümüzde hastalıkların alt tiplerinden koruyucu sistemlerin en alt uçlarına kadar her şeyin keşfedilmeye başladığını kaydetti.
Memişoğlu, gelecekte de kişisel tıbbın farklı hale gelebileceğini belirterek, şöyle devam etti:
"Şu anda hayal ediyoruz bunu. Ama düşünün ki binlerce tedavi uyguladık Kovid hastalarında. Her hastanın Kovid seyri farklıydı. Hatta, bir ailenin tamamının kaybedildiğini gördük. Esasında aynı virüs, aynı hastalık. 'Neden o aile bireylerinde farklı seyrediyor?' diye düşündüğümüz zaman, her hastalığın, her ilacın, belki de her insan üzerindeki etkisinin farklı olduğunu gösterdi bize. Bu bence gelecekte, insanların tek tek farklı tedaviyle yönetilmesini gerektirecek. Öğrenilebilir bilgi teknolojilerine ihtiyacımız olacak. Bunları geliştirecek (gençler) sizlersiniz. Bizler sadece bunları hayal ediyoruz."
- Uzaktan sağlık hizmetleri
Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, 10 Şubat'ta hizmete sunulan uzaktan sağlık hizmetine de değinerek, bunun sadece sağlıkçıların istediği bir şey olmadığını söyledi.
İnsanların zaman kısıtlığından hastaneye ulaşmadaki süreci yaşamak istemediği, firmaların birçok yerde şubesi olsa da internet üzerinden alışveriş imkanı sunduğunu dile getiren Memişoğlu, "Bu insanoğlunun zamanının çok daha değerli hale geldiğini gösteriyor. Böyle olunca, insanoğlunun bu zamanını en iyi kullanacak, sağlıkla ilgili uzaktan sağlık hizmetleri, belki de kendi kendisinin tanısını koyacağı ama hekimin de insan faktörünün de dışlanmayacağı bir sistem oluşturmamız gerekiyordu." diye konuştu.
Memişoğlu, sağlıkla ilgili olmayan firmaların bile Kovid'den sonra artık bu alana yatırım yapmaya başladığını dile getirerek, şunları anlattı:
"Bizim elimizde çok büyük bir zenginlik, kaynak var. Biz bu verileri 2005-2006'dan beri topluyoruz. Türkiye'nin öyle bir veri zenginliği var ki. Hem de çok sağlıklı ve kaliteli verimiz var. Çünkü e-Nabız gibi sistemimizle bütün bu verileri, dünyanın en büyük ülkelerinin dahi elde edemediği verileri tek bir merkezde toplayabilmiş haldeyiz. İşte bunları sağlık hizmeti sunumuna yerleştirecek akıllı sistemler yaparak, dünyaya bu konuda liderlik yapabilecek altyapımız var. Bizim ham maddemiz şu anda elimizde. Yeter ki bu ham maddeyi kullanacak, bunları gerçek teknolojik ürün haline getirecek insan faktörüyle vizyonu ortaya koyabilelim."
- SBÜ, "Teknopol İstanbul"da sanayi iş birliğiyle ilaç, aşı, tıbbi cihaz üretimi yapıyor
Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Elevli de 2015'te kurulan üniversitenin yurt içinde 9 tıp fakültesi, 4 sağlık enstitüsü ve 2 meslek yüksekokulu, yurt dışında da 11 tıp fakültesi ile hizmet verdiğini anlattı.
Elevli, üniversitelerin görevlerinin, sadece öğrenci yetiştirmek ve onları meslek sahibi yapmak değil bilim ve teknoloji üretmek, ülkelerin sağlık politikalarına ve sağlık ekonomisine katkıda bulunmak olduğunu ifade etti.
Bu bağlamda kurulan Teknopol İstanbul'da üniversite ve sanayi iş birliğinde çalışmalar yürüttüklerini dile getiren Elevli, teknopark ve uygulama araştırma merkezleri ile birçok şirketin, ilaç, aşı, tıbbi cihaz ve malzemelerin üretimleri ile Ar-Ge çalışmalarını SBÜ öğretim üyesi akademisyenleriyle yürüttüklerini anlattı.
Elevli, amaçlarının sağlık alanında yükte hafif, pahada ağır, katma değeri yüksek ürünler üretmek, sağlık alanında ülkenin cari açığını kapatmak ve döviz çıktısını azaltmak olduğunu, biyomedikal mühendislik hizmetleri kapsamında tıbbi ürün ve materyaller geliştirmeyi, sağlık yazılımları ve sağlık danışmanlığı hizmetleri yapmayı de hedeflediklerini söyledi.
Yine, yerli ve milli çözümlerle geleceğin sağlık teknolojilerini üretmek ve geliştirmek ve sağlık ekosistemine dinamizm getirecek katkısı sağlamayı da amaçladıklarını vurgulayan Elevli, üniversitelerinin Validebağ Araştırma Parkı'nda kurduğu laboratuvarlarının, her türlü bilimsel araştırmalar için hazır ve elverişli hale getirildiğini ve Türkiye'deki tüm bilim insanlarının kullanımına açık olduğunu söyledi.
Sağlık ekolünün geliştirilmesinde, üniversitelere çok büyük görevler düştüğünün altını çizen Elevli, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu bağlamda biz SBÜ olarak, deneysel kök hücre ve gen tedavileri, rejeneratif tıp, kişiselleştirilmiş tıp ve immünoterapi, sağlık teknolojisi ve sağlık politikaları ve medikal üretim ve tasarım uygulamaları araştırma merkezleri başta olmak üzere 30'a yakın uygulama araştırma merkezimiz faaliyetlerine devam ediyor. Medikal üretim ve tasarım merkezimizde savaş yaralanmaları gibi büyük yaralanmalarda, titanyumdan biyolojik dokular ve kemik dokuları üretilebilmekte ve hastalara uygulanabilmektedir. Bu sadece SBÜ'ye değil tüm hastanelerimize ve üniversitelerimize açıktır."
Kaynak: