Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Türkiye'nin her alanda ekonominin refahı ve direncine katkı sağlayan benzersiz bir başarı öyküsü yazdığını ve pandemiyle mücadelede dünyaya rol model olduğunu söyledi.
Reklam alanı
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Dünya Ekonomik Forumu (WEF) kapsamında çevrim içi olarak düzenlenen "Ülke Strateji Diyaloğu Türkiye Toplantısı"nda özel konuk sıfatıyla açılış konuşmasını yaptı.
Türkiye'nin de tüm dünyayla birlikte salgından etkilendiğini anımsatan Oktay, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye, sağlık, sosyal güvenlik, dijitalleşme ve üretim de dahil olmak üzere her alanda ekonomimizin refahı ve direncine katkı sağlayan benzersiz bir başarı öyküsü yazdı ve pandemiyle mücadelede dünyaya rol model oldu." dedi.
Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü;
Milyonlarca işletmeyi ve hane halkını destekleyen ekonomik istikrar kalkanı paketimizle 2020'de yüzde 1,8 büyüme yakaladık. Bu, bizi G20 ülkeleri arasında ekonomisi büyüyen iki ülkeden biri yapıyor. Çin ile Türkiye pozitif büyüme yaşarken, gelişmiş ekonomiler önemli ölçüde küçüldü.
Covid-19 aşılamasında Türkiye dünyada ilk 5'te yer alıyor. Bunun yanında kendi Covid-19 aşısını geliştirme çalışmaları yapan birkaç ülkeden birisiyiz. Yardım elini bu zor dönemde ihtiyacı olan ülkelere de uzattık ve 12 uluslararası kuruluş ile 157 ülkeye sağlık malzemesi gönderdik.
Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin sağladığı dinamizm sayesinde değişen küresel koşullara sorunsuz uyum sağlamaya devam etmiştir.
"Türkiye, salgın sonrasının en önemli alternatif üretim merkezi olacak"
Uzun vadeli kalkınma hedeflerine ulaşmak amacıyla İnsan Hakları Eylem Planı ve Ekonomik Reform Paketi'nin açıklandığını hatırlatan Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:
Yatırım ortamını ve öngörülebilirliği geliştirmek için gerekli tüm adımları atıyoruz. Türkiye, jeostratejik konumu, gelişmiş iş gücü, yüksek iç pazar potansiyeli ile dinamik ve rekabetçi özel sektörünün de yardımıyla salgın sonrasının en önemli alternatif üretim merkezi olacak. Yapay zeka, nesnelerin interneti, artırılmış gerçeklik, büyük veri, veri madenciliği, robotik, siber güvenlik ve sensör teknolojileri gibi bazı alanları 'öncelikli kritik teknolojik alanlar' olarak belirledik.
Covid-19 sonrası dönemde Türkiye'nin, potansiyelini gerçekleştirmek için katma değeri yüksek, yenilikçi ürün ve servislerin üretimiyle bir başarı hikayesi ortaya koyacağını düşünüyorum.
"Her ülkenin ve herkesin aşıya eşit erişimi olmadan kimse güvende olamaz"
Covid-19, vekalet savaşları, düzensiz göç, ticaret ve enerji çatışmaları gibi mevcut küresel sınamaları derinleştirdi. Küresel sorunların üstesinden gelmek için uluslararası toplumun iş birliği kilit öneme sahip.
Bu çerçevede zenginler ve fakirler arasındaki artan eşitsizlik ve sağlık hizmeti ile aşıya ulaşım önemli bir örnek oldu. Her ülkenin ve herkesin aşıya eşit erişimi olmadan kimse güvende olamaz.
Kimsenin geride bırakılmadığı bir dünya düzeni ancak küresel eşitsizliklerin giderilmesi ve dezavantajlı grupların hayat kalitesinin artırılmasıyla elde edilebilir.
Diğer küresel sorunlar arasında dijital eşitsizlik, iş niteliğinin dönüşümü ve dev bilişim teknoloji firmalarının kişisel verileri suiistimali gibi hususlar bulunuyor. Türkiye zamanlı bir şekilde kamu servislerinin dijitalleşmesine yoğun ve etkili yatırım yaptı.
Küresel ısınma, bölgesel çatışmalar, düzensiz göç, salgın ile ekonomik ve sosyal krizler, yönetişim alanında daha fazla belirsizliğe yol açtı.
Yenilikçi, hazır, esnek yaklaşımlar belirsizliklerle baş etme konusunda önemli olacaktır. Türkiye'de biz de hükümet sistemini değiştirerek, tam da bunları uygulamaya koyduk.
"Covid-19 sonrası dönemde uluslararası kuruluşların dönüşümü kaçınılmazdır"
Diğer bir sorun da Birleşmiş Milletler (BM), Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Avrupa Birliği (AB) gibi uluslararası kurum ve kuruluşların Covid-19 gibi krizlere, bölgesel çatışmalara ve düzensiz göçe hızlı cevap verememeleridir. Covid-19 sonrası dönemde uluslararası kuruluşların dönüşümü kaçınılmazdır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da ifade ettiği üzere, dünya beşten büyüktür.
Sınamalar çok ciddi ve herhangi bir ülkenin tek başına üstesinden gelmesi mümkün değil. Uluslararası toplum, salgının etkileriyle adil ve eşit şekilde mücadele etmek için bütüncül bir tutum benimsemesi gerekiyor.
Tek elden tedarik zinciri alışkanlığı, Covid-19 sonrası dönemde bölgesel tedarik zincirlerine doğru evrildi. Türkiye halihazırda Avrupa-Asya, Orta Doğu ve Afrika'da üretim merkezlerinden biri haline geldi.
Yatırımcıları ve iş camiasını Türkiye'deki fırsatlardan yararlanmaya davet ediyorum.
Türkiye'nin de tüm dünyayla birlikte salgından etkilendiğini anımsatan Oktay, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye, sağlık, sosyal güvenlik, dijitalleşme ve üretim de dahil olmak üzere her alanda ekonomimizin refahı ve direncine katkı sağlayan benzersiz bir başarı öyküsü yazdı ve pandemiyle mücadelede dünyaya rol model oldu." dedi.
Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü;
Milyonlarca işletmeyi ve hane halkını destekleyen ekonomik istikrar kalkanı paketimizle 2020'de yüzde 1,8 büyüme yakaladık. Bu, bizi G20 ülkeleri arasında ekonomisi büyüyen iki ülkeden biri yapıyor. Çin ile Türkiye pozitif büyüme yaşarken, gelişmiş ekonomiler önemli ölçüde küçüldü.
Covid-19 aşılamasında Türkiye dünyada ilk 5'te yer alıyor. Bunun yanında kendi Covid-19 aşısını geliştirme çalışmaları yapan birkaç ülkeden birisiyiz. Yardım elini bu zor dönemde ihtiyacı olan ülkelere de uzattık ve 12 uluslararası kuruluş ile 157 ülkeye sağlık malzemesi gönderdik.
Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin sağladığı dinamizm sayesinde değişen küresel koşullara sorunsuz uyum sağlamaya devam etmiştir.
"Türkiye, salgın sonrasının en önemli alternatif üretim merkezi olacak"
Uzun vadeli kalkınma hedeflerine ulaşmak amacıyla İnsan Hakları Eylem Planı ve Ekonomik Reform Paketi'nin açıklandığını hatırlatan Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:
Yatırım ortamını ve öngörülebilirliği geliştirmek için gerekli tüm adımları atıyoruz. Türkiye, jeostratejik konumu, gelişmiş iş gücü, yüksek iç pazar potansiyeli ile dinamik ve rekabetçi özel sektörünün de yardımıyla salgın sonrasının en önemli alternatif üretim merkezi olacak. Yapay zeka, nesnelerin interneti, artırılmış gerçeklik, büyük veri, veri madenciliği, robotik, siber güvenlik ve sensör teknolojileri gibi bazı alanları 'öncelikli kritik teknolojik alanlar' olarak belirledik.
Covid-19 sonrası dönemde Türkiye'nin, potansiyelini gerçekleştirmek için katma değeri yüksek, yenilikçi ürün ve servislerin üretimiyle bir başarı hikayesi ortaya koyacağını düşünüyorum.
"Her ülkenin ve herkesin aşıya eşit erişimi olmadan kimse güvende olamaz"
Covid-19, vekalet savaşları, düzensiz göç, ticaret ve enerji çatışmaları gibi mevcut küresel sınamaları derinleştirdi. Küresel sorunların üstesinden gelmek için uluslararası toplumun iş birliği kilit öneme sahip.
Bu çerçevede zenginler ve fakirler arasındaki artan eşitsizlik ve sağlık hizmeti ile aşıya ulaşım önemli bir örnek oldu. Her ülkenin ve herkesin aşıya eşit erişimi olmadan kimse güvende olamaz.
Kimsenin geride bırakılmadığı bir dünya düzeni ancak küresel eşitsizliklerin giderilmesi ve dezavantajlı grupların hayat kalitesinin artırılmasıyla elde edilebilir.
Diğer küresel sorunlar arasında dijital eşitsizlik, iş niteliğinin dönüşümü ve dev bilişim teknoloji firmalarının kişisel verileri suiistimali gibi hususlar bulunuyor. Türkiye zamanlı bir şekilde kamu servislerinin dijitalleşmesine yoğun ve etkili yatırım yaptı.
Küresel ısınma, bölgesel çatışmalar, düzensiz göç, salgın ile ekonomik ve sosyal krizler, yönetişim alanında daha fazla belirsizliğe yol açtı.
Yenilikçi, hazır, esnek yaklaşımlar belirsizliklerle baş etme konusunda önemli olacaktır. Türkiye'de biz de hükümet sistemini değiştirerek, tam da bunları uygulamaya koyduk.
"Covid-19 sonrası dönemde uluslararası kuruluşların dönüşümü kaçınılmazdır"
Diğer bir sorun da Birleşmiş Milletler (BM), Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Avrupa Birliği (AB) gibi uluslararası kurum ve kuruluşların Covid-19 gibi krizlere, bölgesel çatışmalara ve düzensiz göçe hızlı cevap verememeleridir. Covid-19 sonrası dönemde uluslararası kuruluşların dönüşümü kaçınılmazdır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da ifade ettiği üzere, dünya beşten büyüktür.
Sınamalar çok ciddi ve herhangi bir ülkenin tek başına üstesinden gelmesi mümkün değil. Uluslararası toplum, salgının etkileriyle adil ve eşit şekilde mücadele etmek için bütüncül bir tutum benimsemesi gerekiyor.
Tek elden tedarik zinciri alışkanlığı, Covid-19 sonrası dönemde bölgesel tedarik zincirlerine doğru evrildi. Türkiye halihazırda Avrupa-Asya, Orta Doğu ve Afrika'da üretim merkezlerinden biri haline geldi.
Yatırımcıları ve iş camiasını Türkiye'deki fırsatlardan yararlanmaya davet ediyorum.
Kaynak:
Reklam alanı
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
Yasal Uyarı: Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları
Mirajans Medya İletişim Reklam Haber ve Prodüksiyon A.Ş.'ye aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü veya
bir kısmı özel izin alınmadan kullanılamaz.
⚡ BU HABERE EMOJİYLE TEPKİ VER!
👏
2
❤️
0
😊
3
😡
3
👎
7
😂
1
😢
0
😲
0
Toplam 16 tepki
Sizin ekonomi de sıkıntı yok bunu biliyoruz ama halkın ekonomisi bozuk bunuda siz bilmiyorsunuz onun için anca üfürüyorsunuz
Hani reise can kurbanda ama reisin bazı adamları ilginç
Tabi tabi ondan mı vakalar artıyor.
Yorum Yap
Eğitime kar engeli
Belediye Başkanı'nın makam odasında dinleme cihazı bulundu: 2 kişi tutuklandı
Konya'da bir iş yerinde yangın çıktı! 1 kişi hayatını kaybetti
"Covid-19 salgını sürecinde BioNTech aşısı gelmediği" iddialarına yalanlama
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği ile Tarım ve Orman bakanlıklarının bütçesi kabul edildi
Markete patlayıcı madde atan 2 şüpheli tutuklandı
Bakan Göktaş: 68 ulusal ve uluslararası proje yürütüyoruz
Güllü'nün oğlu Tuğberk Yağız Gülter savcılıkta ifade verdi: Cinayetse alakası olan herkesten şikayetçiyim
İsrail basınına göre, orduda toplu istifa olasılığı gündemde
Hamas: Netanyahu'nun Aksa'da Burak Duvarı'na baskın düzenlemesi kabul edilemez
TUSAŞ Airbus'a 500'üncü gövde teslimatını gerçekleştirdi
AB, 2035 yılı için öngördüğü içten yanmalı motor yasağını hafifletiyor
Haber Ara