ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Madem artık giderek büyüyen bir dijital ekonomi gerçeği, dijital kültür hakikati var, öyleyse ülkelerin tamamının uzlaşmayla kabul edip arkasında duracağı bir dijital hukuk düzeni kurulmadan bu sorunların çözümü mümkün değildir." dedi.
Erdoğan, AK Parti Bilgi ve İletişim Teknolojileri Başkanlığı tarafından ATO Congresium'da düzenlenen "Forum Metaverse" etkinliğinde yaptığı konuşmasına, vatandaşların Nevruz Bayramı'nı kutlayarak başladı.
Bugünün 21 Mart olduğunu anımsatan Erdoğan, "21 Mart, Nevruz günüdür. Milletimizle birlikte coğrafyamızdaki pek çok halk, tabiatın uyanışının ve baharın gelmesinin müjdecisi kabul ettiği 21 Mart'ı bayram sevinciyle kutlamaktadır. Binlerce yıldır süren Nevruz geleneği, her toplumda olduğu gibi milletimiz arasında da mevsim değişiminin ötesine geçen sembolleri de bünyesinde barındırmaktadır. Buradan, milletimizin ve gönül coğrafyamızdaki tüm kardeşlerimizin nevruzunu tebrik ediyorum." diye konuştu.
Nevruz kelimesinin "yeni gün" anlamına geldiğini dile getiren Erdoğan, bugün dijital teknolojilerin nevruzu, dijital teknolojilerin yeni bir safhası denilebilecek web 3.0 ve onunla bağlantılı en popüler mecra olan meteverse hakkında konuşmak, tartışmak, tespit ve teklifleri paylaşmak üzere bir arada olunduğunu belirtti. Erdoğan, bu önemli programdan dolayı AK Parti Bilgi ve İletişim Teknolojileri Başkanlığına teşekkür etti.
"Bu, siyasette bir ilk ve bu ilki başaran Bilgi ve İletişim Teknolojileri Başkanlığımıza özellikle partimin tüm yetkilileri olarak teşekkür ediyoruz." diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"İnsanlık tarihinde dünyanın tamamında bu kadar çok bireyi içine alan değişimlerin bu denli kısa sürede gerçekleştiği bir başka dönem herhalde yoktur. Kendi kuşağıma mensup insanlar için söylüyorum, dedelerimizden babalarımıza, babalarımızdan bize, bizden evlatlarımıza, evlatlarımızdan torunlarımıza kadar geçen beş nesilde dünyanın yaşadığı değişim gerçekten çok büyüktür.
Dedelerimizin hayat biçimleri çok küçük farklarla; üç asır, beş asır, hatta on asır önceki atalarıyla neredeyse aynıydı. Babalarımız, giyim kuşamdan sanayi devrimiyle ortaya çıkan kimi araçları kullanmaya elektrik, televizyon, telefon gibi kimi imkanlarla tanışmaya varan gelişmelerle modern dünyaya adım atmışlardı. Biz ise tarlada sabandan elektronik donanımlı traktörlere, evde siyah beyaz tüplü televizyondan internetin sunduğu sınırsız medya alternatiflerine, iş hayatında mal takasından dijital pazarlamaya, günlük hayatta ıslıkla seslenmeden sosyal medya emojilerine geçmişe uzanan baş döndürücü bir devrime bizzat şahitlik ettik.
Çocukluğumuzda ve gençliğimizde, filmlerde, hikayelerde, çizgi romanlarda geleceğin dünyasına dair tasavvurların aynıyla değilse bile benzer şekillerde birer birer hayata geçirildiğini gördük. Evlatlarımız bu büyük dijital devrimin aktif kullanımından içerik üretimine, teknik donanımından yazılımına kadar tüm süreçlerinin bizzat içindeydi. Torunlarımız ise konuya hakimiyetleri ve kullandıkları teknolojik araçların zenginliğiyle bizim kavrayabileceğimizin çok ötesinde bir dünyada yaşıyorlar ve çok da sevimliler. Toplantının konusu olan metaverse ve benzeri mecralar belki torunlarımızı da aşıp onların çocuklarının hayat biçimlerinin ayrılmaz birer parçası olacak."
- "Dünya, dijital teknolojiler üzerinde inşa edilen yeni bir döneme doğru dolu dizgin gidiyor"
Meta projelerin, web 3.0 denen çok daha kapsamlı, çok daha kuşatıcı, çok daha karmaşık bir teknolojik dönüşümün üzerinde inşa edilen mecralardan yalnızca biri olduğunu söyleyen Erdoğan, bu sürecin öncelikle 5G gibi, 6G gibi yeni altyapı teknolojilerinin ve elbette yatırımlarının hızla inşa edilmesini, yaygınlaştırılmasını gerektirdiğini vurguladı.
Her ne kadar koronavirüs salgını döneminin dijital tüketimi artırarak bu teknolojilerin cazibesini parlatmışsa da böylesine büyük yatırımların öyle kısa sürede gerçekleştirilebilmesinin mümkün olmayacağına işaret eden Erdoğan, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
"Bu teknolojileri geliştiren şirketler, vadettikleri yeni dijital dünyayı, önce kendi ülkelerinin vatandaşları, hatta onların da belirli bir kesimi için erişilebilir kılacak, zamanla da yaygınlaştıracaklardır. Fakat gerçek şu ki dünya, dijital teknolojiler üzerinde inşa edilen yeni bir döneme doğru dolu dizgin gidiyor. Ülkelerin yöneticileri olarak bizlere düşen görev, kendi insanlarımızı, kendi gençlerimizi özellikle de bu kaçınılmaz geleceğe en doğru, en güvenli, en güçlü, en donanımlı şekilde hazırlamaktır. Henüz başlangıç aşamasında bir teknoloji olan metaverse konulu böyle bir toplantı yapıyor olmamızın sebebi de işte budur. Bundan dolayı Ömer kardeşimi tebrik ediyorum, ekibini tebrik ediyorum."
Erdoğan, teknolojinin altyapı hazırlığı ne kadar yüksek maliyetli bir faaliyet alanı ise içerik üretiminin de işin aynı derece stratejik, kritik, hayati bir yönü olduğuna işaret etti.
"Biz teknolojinin altyapısını üretmenin yanında önce kendimizin ardından etki alanımızın, nihayetinde de tüm dünyanın kullanabileceği içerikler üretilmesini, platformlar kurulmasını sağlamak istiyoruz." diyen Erdoğan, asıl hedeflerinin ise bu üretimi Türkiye'nin medeniyet birikimi, kültürü ve değerleri üzerinde inşa etmek olduğunu vurguladı.
Bugün dijital dünyanın ne kadar kötü bir görünüme sahip olduğunu en iyi işin içindekilerin bildiğini aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:
"Evlatlarımızı envaiçeşit kötü alışkanlıklara sürükleyecek nice mecrayı, nice tuzağı, nice batağı bir kenara bırakıyorum. Sadece kartel haline gelen sosyal medya platformlarının hukuki ve ahlaki sınır tanımayan tasarrufları bile tek başına bu alanda mutlaka kendi yolumuzu çizmemiz gerektiğinin en somut ifadesidir. Siber ve dijital alanda işlenen suçlar karşısında küresel şirketlerin keyfi tasarruflarıyla karanlık amaçlara hizmet eden algoritma düzenlemeleri, burada sadece gücün, sadece paranın, sadece sapkın yönelimlerin borusunun öttüğü bir düzenin hakim olduğuna işaret ediyor. Madem artık giderek büyüyen bir dijital ekonomi gerçeği, dijital kültür hakikati var, öyleyse ülkelerin tamamının uzlaşmayla kabul edip arkasında duracağı bir dijital hukuk düzeni kurulmadan bu sorunların çözümü mümkün değildir. Bize düşen bu kaotik dijital iklimde öncelikle kendi insanlarımıza, kendi evlatlarımıza sahip çıkmak, aynı zamanda onların küresel gelişmelerin içinde ve hatta önünde yer almalarını sağlayacak imkanları oluşturmaktır."
(Sürecek)
Kaynak: